Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği (Kırsal Çevre) üyesi Ahmet Demirtaş ve Salih Usta 2017 yılında Alaplı’da bulunan “dünyanın en yaşlı beşinci ağacı” olduğu düşünülen ‘porsuk’ ağacından yaşını tespit etmek için örnek aldı. Daha sonra yaptıkları bilimsel analizlerde ağacın 1950 ila 2000 yaş aralığında olduğunu duyurdular. Resmi makamlarca şikayete konu olan örnek toplama ve analiz sonuçlarını yayınlayarak ‘turizm gelirini’ düşürecekleri yönünde iddialar sonucu iki orman mühendisi 20 ay ceza aldı.

Kentsel Çevre ise konu ile ilgili açıklama yaptı:

“2016 yılında  "Türkiye`nin en yaşlı ağacı", "Dünyanın en yaşlı porsuk  ağacı", "Dünyanın en yaşlı 5. ağacının" Zonguldak`a bağlı Alaplı ilçesinin Gümeli beldesinde bulunduğu ve ağacın 4112 yaşında olduğu iddiası sansasyonel haberlerle görsel ve yazılı basın aracılığı ile kamuoyuna duyurulmuştu.

Doğa Koruma ve Milli Parklar tarafından duyurulan haberden 2 sene sonra, 2 Nisan 2018`de söz konusu porsuk ağacı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 4114 yaşında anıt ağaç olarak tescil edildi.

4112 yaşı kamuoyunda heyecan yaratsa da; konunun uzmanı olan orman mühendislerince şüpheyle karşılandı. Yaşlanan porsuk ağaçlarının gövdeleri kovuklaşır ve içi boşluklu bir gövde için kesin bir yaş belirleme imkanı yoktur, en fazla yaklaşık bir yaş aralığı tahmin edilebilir.

Tespit edilen 4112 yaşının abartılı olduğunu düşünen orman mühendislerinden ikisi, Derneğimiz üyesi emekli orman mühendisleri Ahmet Demirtaş ve Salih Usta idi.

Ahmet Demirtaş ve Salih Usta, Derneğimizden bir ekipçe Ekim 2017 tarihinde bölgeye yaptıkları bir gezide bu porsuk ağacını da ziyaret ederek, yaşının ölçülmesi amacıyla ağaçtan artım burgusuyla iki adet artım kalemi aldılar. İlk yaptıkları sayımda ağacın yaşını 1980 civarı olarak tespit ettiler.

Sayımın labaratuvar ortamında daha sağlıklı yapılabilmesi için alınan örnekler bu konuda Türkiye`nin en yetkin isimlerinden olan İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Orman Fakültesi Orman Botaniği Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ünal Akkemik`e gönderildi.

Artım kalemleri üzerinde Prof. Dr. Ünal Akkemik`in yaptığı laboratuvar çalışmaları da bu ağacın yaşının 1950-2000 yaş arasında olduğunu ortaya koydu.

Çalışmalar tamamlanınca elde edilen bulgular bilimsel bir makale haline getirilerek Prof. Dr. Ünal Akkemik, Prof. Dr. Nesibe Köse, Dr. H. Tuncay Güner, Ahmet Demirtaş ve Salih Usta imzalı olarak “Zonguldak-Alaplı`daki anıt porsuk ağacı (Taxus baccata L.) gerçekten 4112 yaşında mı?” adıyla yayımlandı. https://www.ormancilardernegi.org/UserFiles/file/OrAv030418_compressed.pdf

Ne var ki gerçekleri ortaya koymak karşılıksız kalmadı, Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Zonguldak Şube Müdürlüğü, ağacın yaşını bilimsel olarak ölçerek gerçekleri ortaya koyan Salih Usta hakkında suç duyurusunda bulundu.

DKMP Zonguldak Şube Müdürlüğü, Salih Usta hakkındaki suç duyurusunda;

Ağacın yaşının 4112 değil de 2000 yaşın altında olarak duyurulmasının Zonguldak`ın tabiat turizminden elde edeceği gelirlere zarar verdiğini, (!) Ağacın "tarihi bir eser" olduğunu (!) ifade ederek, kendilerinden izin almadan ağacın yaşını ölçtüğü için üyemiz Salih Usta`nın cezalandırılmasını talep etti.

"Başkentimizin Anıtsal Ağaçları", "Nallıhan`ın Anıt Ağaçları", "Ankara`nın Ağaç, Ağaççık ve Çalıları" kitaplarının yazarı, Derneğimiz üyesi emekli orman mühendisi Ahmet Demirtaş da, "Salih Usta ile ağacın yaşını birlikte ölçtük, bu soruşturmaya beni de dahil edin" diyerek kendisini ihbar etti.

Salih Usta ve Ahmet Demirtaş`ın ağaca bir zarar vermediği kabul edildi, ancak hakklarında Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu madde 65`te belirtilen "tescil edilen tabiat varlığına izinsiz fiziki müdahalede bulunmak" suçlamasıyla ceza davası açıldı. Bu suçlama her anlamıyla hukuksuzdu. Her şeyden önce ağaçtan karot alındığı tarih Ekim 2017, ağacın anıt ağaç olarak tescil tarihi ise Nisan 2018`di. Yani ağacın yaşı ölçüldüğü anda ağaç, anıt ağaç olarak tescilli değildi. Tescilli olmayan bir ağaç için ise bu kanun maddesinin uygulanma imkanı yoktur.

Salih Usta ve Ahmet Demirtaş onlarca yıldır yüzlerce yaşlı ağacı incelediler, bu ağaçların yaşlarını ölçmek için karot örnekleri aldılar. Kırsal Çevre Derneği de bu ağaçların anıt ağaç olarak tescil edilmesi için Bakanlığa başvurdu. Başvuruda bulunurken de ağaçların yaşının ağaçtan karot alınarak hesaplandığı belirtildi. Bu başvurular sayesinde yüzden fazla ağaç Bakanlık tarafından anıt ağaç olarak tescil edildi ve korunmaya alındı.

Zonguldak Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün de katılan olarak yer aldığı, sanıkların hapis cezası almasını talep ettiği, Zonguldak-Alaplı Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davada mahkeme, savunmaları dikkate almadı, yaş ölçerken izin almadıkları için 4112 yaş iddiasının gerçek dışı olduğunu ortaya koyan Ahmet Demirtaş ve Salih Usta hakkında 20 ay hapis cezasına hükmetti. Dosya şu anda Sakarya Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf aşamasında.

Bir kişi neye karşı mücadele ediyorsa tam da onunla suçlandığı bir dönemden geçiyoruz. Hayatlarını ormanı ve ağaçları korumaya adamış olan Salih Usta ve Ahmet Demirtaş`ın ağaca zarar vermekle suçlanmalarının, Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu`nun Fetö üyesi olmakla suçlanmalarından ya da Bülent Şık`ın zehirli gıdalar konusunda gerçekleri açıklaması nedeniyle yargılanmasından bir farkı yok. Her şeyin en büyüğünü en irisini yaptığı ile övünen bir siyasi anlayışın, dünyanın en yaşlı porsuk ağacının bulunduğu hikayesini de boşa çıkaranlara cevabı bu şekilde oldu. Verilen cezanın sadece iki üyemize değil Kırsal Çevre`ye de verildiğini, bilime inanan tüm yurttaşlara da gözdağı niteliğinde olduğunu kabul ediyoruz.

Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği olarak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`na dilekçe vererek ağacın yaşının 4112 olamayacağını, Bakanlığın yanıltıldığını kanıtlarıyla ortaya koyduk ve ağacın tescil yaşının 1950-2000 yaş olarak düzeltilmesini Bakanlık`tan talep ettik. Talebimizin hukuksuzca reddedilmesi üzerine red kararının iptali için Çevre ve Şehircilik Bakanlığına karşı Zonguldak İdare Mahkemesinde dava açtık. Dava devam etmektedir.

Anıt porsuk ağacının tahmini yaşının 2000 civarında olması bu muhteşem ağacın görkeminden, anıt ağaç statüsü altında korunması gerekliliğinden birşey eksiltmeyecek, ancak bilime dayalı doğru bilgi arayışının cezalandırılması demokrasiden sağlığa ve doğal varlıklarımızın korunmasına kadar ülkemizdeki yaşam ortamını kötüleştirmeye devam edecektir.”

Editör: TE Bilişim