GÜROL GALATALIYI DA YİTİRDİK
Zongulldak'ın belleğinde önemli bir yeri olan Galatalı Meyhanesi, Gallata Ali Köfteclsi kuryvusu
Ahmet Galata lı'nın oğlu, Erol G alatalı'nın kardeş GürolGallataının ölümünü ,üzünntü ile öğrendm. Galatalı ailesinin aacısını paylaşırken, Karaelmmas Karasevdam  kitabımdan eski bir yazımı da sunuyorumi

G A L A T A L I
Galatalı...
Galatalı Köftecisi...
Bu ismi taşıyan mini lokantayı biliyorsunuz herhalde ?
Şimdi Kutay Pastanesi olan Yaşarbank'ın yanındaki lokanta.
Bir çoğunuz buranın iki katlı köfte salonu olarak işlediği zamanı da iyi hatırlarsınız.
Ama ben size bu mekânın geçmişteki halinden bahsetmek istiyorum.
Bugün dillerde eski Zonguldak'ın hoş sembollerinden biri olarak anılan eski halinden, Galatalı Meyhanesi’nden ...
Böylece kentimin geçmişindeki hoşluklardan biri olan “Galatalı Meyhanesi” olgusu da unutulmasın istiyorum.
◆◆◆ ◆◆◆
Ben Galatalı’nın meyhane olduğu zamanları pek fazla hatırlamam. Ama bu mekâna ait çok anı dinledim.
Bu anılardan birçoğu da bizzat mekanın sahibi olan Ahmet Galatalı'nın oğlu ve bugünkü işletmeci Erol Galatalı’dan dinlediklerim.
◆◆◆ ◆◆◆
Galatalı Meyhanesi şekil ve mekan olarak basit ve sade bir mekanmış. Ama müşterileri, havası, ortamı, sahip olduğu mekanı aşan kalitesi ile apayrı bir dünya..
Hani ;

Meyhane taşradan mukassi görünür amma, 
başka letafet,bir başka zerafet var içinde”
şiiri sanki Galatalı Meyhanesiiçin yazılmış. 
Meyhanenin müşterileri, hakim, savcı, öǧretmen, doktor,
gazeteci, yazar, avukat gibi, devrin eski deyimle “münevver” bugünkü deyişle aydın takımı.
O dönemin Entel Bar'ı olarak ta tanımlamak mümkün Galatalı’yı.
Bu müşterilerin takıldıǧı mekanın muhabbet konuları da bir başka olur tabiiki. Hükümetler kurulup yıkılır Galatalıda..
Sanatla siyaset iç içedir kaçınılmaz olarak. Mizah mekanın motiflerindendir elbette. Hem de en doǧal biçimiyle.
Dışarıda kalanların imrendikleri bu ortamda konuşulanlar dönemin siyasi polisi olan “taharri memurları” için de ilgi alanıdır.Buna ait da anlatımları da hatırlarım.
Dilerseniz bize Galatalı Meyhanesi ile ilgili çok hoş bir anı aktarayım.
 
◆◆◆

Buraya ilgi duyanlardan biri de zamanın Ulu Cami imamıdır.
Mekana takılanlar dediğimiz gibi kaliteli insanlardır. Hoca da ister ki bu insanlar Cami cemaatine de katılsınlar. Bu isteğini günün birinde Ahmet Galatalı'ya iletir;
-Ahmet bey, hepiniz iyi insanlarsınız, ama camiye gelmiyorsunuz. Gelseniz çok iyi olur.
Bu yönde olumlu bir sonuç alamadıǧından da isteǧini sık sık tekrarlar.Bu ısrara dayanamayan Ahmet Galatalı bir gün;
-Bak hoca, biz camiye de geleceǧiz. Ama önce bir deney yapmak istiyoruz.
- Nasıl yani ?
-Şöyle; Biz camiye geleceǧiz. Namaz esnasında da yere bir beş yüz lira düşüreceǧiz. Cemaat daǧılırken de, ey cemaat, burada bir beş yüz lira kaybettik. Bu fakir bir ailenin bir aylık nafakasıdır. Bulan allah rızası için geri versin” diyeceǧiz.
- Sonra ?
-Sonrası şu hoca; Bu paranın bize geri dönme garantisi var mı?
- Valla böyle bir garanti veremem.
-Öyle mi ?. Bak hoca bu gördüǧün şemsiye altı aydır, bu palto üç aydır, bu kaşkol beş aydır burada. Sahipleri ne zaman gelirse gelsin eşyalarına kavuşma garantisi var. ?imdi sen söyle, senin cami mi garantili yoksa benim meyhane mi ?

 ◆◆◆

Galatalı Meyhanesi o günlerden bu günlere geldi.
Bu gün de ayrı bir letafeti ayrı bir zerafeti var elbette.
Ahmet Galatalı’nın yerini oǧlu Erol Galatalı almış. 
almış. Üstelik kendini belli etmeyen, zarif, aydın, kültürlü ve mütevazi kişiliǧi
le, işini seven ve işine saygı duyan ikinci kuşak bir Galatalı.
Diǧer mekanlara haksızlık etmek istemem ama, kaliteli ve gönül rahatlıǧıyla yemek yenilebilen bir mekan.
Üstelik eskinin davamı gibi, siyasal sohbetleri az da olsa bulabilirsiniz.
Erol Galatalı’nın kendisine güzel bir uyum saǧlayan personeli de size bu sıcaklıǧı yansıtmakta oldukça başarılı.
Dileriz bu mekan sürer gider. Iyi ki varsın Galatalı.
Haftaya kadar hoşça kalın.

Dipnot; Ne yazık ki bu temennimiz tutmadı. Galatalı , anlaşılmaz bir patlama ile tahrip oldu. Bina sahipler yeri sattılar. Galatalı ile birlikte, Eski Manav Yalçın’ın konfeksiyon dükkanı, Ataç Börekçisi ve Çatı Bar da yok oldu.

Editör: TE Bilişim