Sendika, yaptığı açıklamada liyakat, kamu yararı ve çalışma barışının korunması gerektiğini vurguladı.
“Göreve iade aynı kurumda zorunlu değildir”
Eğitim-İş, yargı kararlarına saygının temel ilke olduğunu belirterek, göreve iade kararlarının her koşulda aynı kurumda ve aynı görevde fiilî görevlendirme zorunluluğu doğurmadığını ifade etti. Açıklamada, idarenin kurum huzuru, hizmet gerekleri ve çalışma barışını gözetme yükümlülüğünün devam ettiği hatırlatıldı.
“BİLSEM yöneticiliği özel nitelikler gerektirir”
Bilim ve Sanat Merkezlerinin özel yetenekli öğrencilerle çalışan kurumlar olduğuna dikkat çekilen açıklamada, yöneticilik için mevzuatta belirtilen kriterlerin zorunlu olduğu vurgulandı. Bu kriterleri taşımadığı yönünde değerlendirmeler bulunan kişilerin farklı kurumlarda da yöneticilik yapmasının eğitim sisteminde sorunları yeniden üreteceği belirtildi.
Mahkeme sonrası farklı görevlendirme
Mahkeme kararının ardından ilgili kişinin yalnızca bir gün süreyle BİLSEM’de fiilen göreve başlatıldığı, öğretmenlerden gelen yoğun tepkiler üzerine ise Zonguldak İl Millî Eğitim Müdürlüğü Özel Büro’da görevlendirildiği aktarıldı. Sendika, bu uygulamanın kurum gerçeklerini ve eğitim ortamının sağlıklı işleyişini gözettiğini ifade etti.
“Fiilî görev ile mali haklar uyumsuz”
Eğitim-İş, fiilen BİLSEM Müdürlüğü görevini yürütmeyen bir kişinin müdür unvanı üzerinden ek ders ücretinden yararlanmaya devam etmesinin kamu kaynaklarının etkin kullanımı açısından sorunlu olduğunu belirtti. Görevlendirmenin kişinin asli kadrosu ve fiilen yürüttüğü görev esas alınarak yeniden düzenlenmesi gerektiği vurgulandı.
“Yaklaşımımız kişilere değil, kurumsal işleyişe”
Sendika, yaklaşımının kişilere yönelik değil; kurumsal işleyişin korunması, liyakat ilkesinin tesisi, kamu kaynaklarının etkin kullanımı ve öğrencilerin üstün yararı ekseninde olduğunu açıkladı. Görevlendirmenin kalıcı hâle getirilmemesi ve benzer nitelikteki yönetici atamalarında aynı hassasiyetin sürdürülmesi gerektiği ifade edildi.