Ülkemizin Kurtuluş Savaşında sergilediği mücadelede önemli bir rol oynayan ve bu şekilde tarihte onurla yerini alan, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün  “Bizce: Türkiye Cumhuriyet anlamınca kadın, bütün Türk tarihinde olduğu gibi bugün de en muhterem mevkide, her şeyin üstünde yüksek ve şerefli bir mevcudiyettir.” diyerek kıymet verdiği, tarihe imza atan, cesur ve başarılı Türk kadını; ülkemizin hem kurulmasında hem de gelişerek kalkınmasında özveriyle vazife alarak etkin bir rol oynamıştır.

Dünya tarihinde, çalışan ve üreten kadınların erkeklerle eşit haklara kavuşma mücadelesinin sembolü olarak kabul edilen 8 Mart Dünya Kadınlar Günü; modern olarak kabul edilen pek çok Avrupa ülkesinden daha önce siyasi hakları tanıyarak kamusal alanda kadına yer açan ülkemizde de kadın haklarının düzenlenmesi, geliştirilmesi noktasında önemli görülmektedir.

Devlet yönetiminde, kadının yer almadığı bir toplumda demokrasiden bahsedilemeyeceğinden Devletimiz; sadece bu hakları tanımak değil, aynı zamanda bu haklardan yararlanmayı sağlamak için de gerekli düzenlemeleri yapmaktadır.

Toplumun temel taşı olan aile birliğinin en önemli unsuru olarak görülen; çalışma hayatı, sosyal ve kültürel bütün alanlarda yaptıkları hizmetlerle ülkemize değer katan kadınlarımızın yanında yer almak, onların haklarını korumak; hepimizin görevidir. Çalışkan, üreten, cesur ve fedakar kadınlarımız yarınımızın en büyük teminatıdır.

Bu duygu ve düşüncelerle; kadınlarımıza önce ailede, sonra  eğitimde, iş hayatında, sporda, sanatta yani toplumsal yaşamın her aşamasında fırsat eşitliğinin sağlandığı ve hiçbir ayrımcılığa maruz kalmadıkları bir dünya temenni ediyor; başta aziz şehitlerimiz ve kahraman gazilerimizin değerli anneleri ve eşleri olmak üzere tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyorum.