Zonguldak’ta Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ve Maden Tetkik Arama (MTA) işçilerinin başlattığı hak arama mücadelesi büyüyerek devam ediyor. Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) öncülüğünde gerçekleşen eylemler, hükümetin kamu işçilerine sunduğu düşük zam teklifine karşı bir tepki olarak örgütleniyor.
İşçiler sabah mesaisine başlamadan önce servislerden inerek müesseselere yürüyüş yaptı, alkışlar ve sloganlarla taleplerini haykırdı. Yapılan basın açıklamasında, hükümetin TÜHİS aracılığıyla sunduğu %16’lık teklifin kabul edilemez olduğu bir kez daha vurgulandı.
İşçilerin eylemine siyasi çevrelerden de destek geldi. Sol Parti Zonguldak İl Başkanı İsmail Yıldız tarafından yapılan açıklamada, yalnızca kamu işçileri değil, emeklilerden çiftçilere, memurlardan asgari ücretlilere kadar tüm halk kesimlerinin yoksullaştırıldığına dikkat çekildi.
Yıldız, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Hükümet ile kamu işçileri arasındaki toplu sözleşmeleri tıkandı. Siyasi iktidar bir taraftan enflasyonu düşük tutuyor, bir taraftan işçilerin hak edişlerini enflasyon altında tutmaya çalışıyor. Bırakın işçilere refah payı vermeyi, maaş artışları kendi belirledikleri enflasyonun altında, gerçek enflasyonun çok altında tutuluyor. Bu nedenle kamu işçileri reva görülen zamlara tepkilerini göstermeye başladı. İlimizde örgütlü maden işçileri GMİS önderliğinde bir dizi eylem kararı almış ve mücadeleye başlamıştır. Hakları için mücadele eden işçileri selamlıyoruz. Her koşulda destek vereceğimizi bir kez daha belirtiyoruz.
Yakında kamu emekçileri (memurlar) de toplu görüşmeye oturacak. Onlara reva görülecek ücretleri de tahmin etmek zor değildir. Kamu emekçilerini de zor süreçler beklemektedir.
Yıl başında belirlenen ve temmuzda zam yapılmayacakları söyledikleri asgari ücret açlık sınırının oldukça altında kaldı. Hele hele emekliler açlık sınırının yarısı kadar maaşla ölüme terk edilmişlerdir.
Çiftçiler ürünlerinin karşılığını alamamakta, halk güvensiz, pahalı gıda tüketmek zorunda bırakılmaktadır.
Siyasi iktidar ortakları ve sermaye ülkenin kaynaklarını kendi çıkarları doğrultusunda eşitsiz paylaşmaktadır. Çalışanlara, emeklilere, çiftçilere, halkımıza sefalet ücretleri reva görülüyor. Eğer siyasi iktidar ve sermaye kendi çıkarları için ortak davranıyorsa, biz ezilen kesimler de ortak davranmalıyız. Farklı ücret aldığımız için bizler birbirimize düşürülmeye çalışıyoruz. Bu oyuna gelmemeliyiz. Bu siyasi iktidarın, eşitsizliği yaratanların işine gelir. Unutulmamalıdır ki insanca yaşayacak ücret herkesin hakkı. Bu hakka ulaşmak ise örgütlenmeyle ve mücadele ile olur. Dayanışmalıyız, güçlerimizi birleştirerek ortak mücadele etmeliyiz.
Ülkenin kaynaklarını üreten biziz. Kaynaktan da hakkımızı almalıyız. Bunun önemli bir adımı grevdir. Ülkedeki örgütlü kötülüğe karşı tek çözüm birleşik mücadele ve genel grevdir. Bu mücadelede Sol Parti üzerine düşen sorumluluğu alacağını kamuoyuna ve halkımıza duyururuz.
Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz!
Emekçiler Elele Genel Greve!"
