Zonguldaklılar 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü etkinlikleri kapsamında dev Türk bayrağı ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk posterleriyle süslenen kortej, mehter takımının çaldığı marşlar eşliğinde Madenci Anıtı’na yürüdü.
MADENCİ ANITI'NDA TÖREN İSTİKLAL MARŞI'NIN OKONMASIYLA BAŞLADI, DUALAR EDİLDİ
Madenci Anıtı’ndaki anma programı, şehitler için saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Ardından Kur’an-ı Kerim tilavetiyle manevi atmosfer doruğa çıktı. İl Müftüsü İbrahim Halil Demir tarafından şehitler için edilen dualar edildi.
VALİ OSMAN HACIBEKTAŞOĞLU DUYGUSAL KONUŞMA YAPTI
Madenci Anıtı önünde geniş kapsamlı tören düzenlendi. Törende konuşan Vali Osman Hacıbektaşoğlu duygusal bir konuşma yaptı.
Vali Osman Hacıbektaşoğlu şunları söyledi: “Bu anlamlı gecede bir araya gelerek; milletçe onurumuza sahip çıktığımızı, vatanımıza olan bağlılığımızı ve demokrasimize duyduğumuz inancı bir kez daha güçlü bir şekilde ifade ediyoruz. Kaybettiğimiz canlarımızın acısını yüreğimizde hissederken, gösterilen eşsiz duruşun haklı gururunu da hep birlikte yaşıyoruz. Çünkü 15 Temmuz, milletimizin kararına yönelmiş bir tehdide karşı sergilenen tarihî bir duruşun adıdır.
2016’nın o karanlık gecesinde, yıllar boyunca güveni suistimal eden ve devletin temel kurumlarına sızan bir yapı, vatandaşlarımızın imkânlarını yine onlara yöneltmekten çekinmemiştir. Fethullahçı Terör Örgütü, bir iktidar değişikliğini değil; doğrudan anayasal düzeni ortadan kaldırmayı ve ülkemizi dış müdahalelere açık hâle getirmeyi amaçlamıştır.
Eğitimden yargıya, silahlı kuvvetlerden medyaya dek pek çok alana nüfuz eden bu örgüt, inançları istismar ederek güç kazanmış; nihayetinde silahını kendi toplumuna çevirmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bombalanması, şehirlerde dolaşan tanklar ve silahlı güçlerin sivilleri hedef alması; sadece can kayıplarına değil, aynı zamanda ortak vicdanımıza ve toplumsal huzura yönelmiş açık bir saldırıdır.
Ancak bu hain kalkışmanın planlayıcıları, çok önemli bir gerçeği göz ardı etmiştir: Aziz milletimiz, tehdit karşısında geri çekilmez; özgürlüğüne yönelen hiçbir girişimi yanıtsız bırakmaz.
Türk milleti için bağımsızlık, asla pazarlık konusu edilmemiştir. Geçmişte olduğu gibi, işgaller karşısında onurla direnen bu millet, 15 Temmuz gecesi de aynı ruhla hareket etmiştir. Çanakkale’de sergilenen azim, Kurtuluş Savaşı’nda gösterilen inanç ve istiklal şuuruyla o gece sokaklara çıkan milyonlar; vatanı savunmanın yalnızca cephede değil, gerektiğinde meydanlarda da mümkün olduğunu kanıtlamıştır. Bu kararlılık, yeni bir dirilişin ifadesi olmuştur.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı üzerine vatandaşlarımız tereddüt etmeksizin meydanlara yönelmiştir. Yurdun dört bir yanında yükselen selâlar, milletimizin azmini perçinleyen güçlü bir ses hâline gelmiştir. Bu çağrıya cevap veren her bir birey, anayasal düzenin korunması, demokrasinin savunulması ve geleceğin teminat altına alınması için üzerine düşeni yapmıştır. Şehir meydanlarında, köprü başlarında, kurumların önünde sergilenen bu kararlı tavır; Cumhuriyet tarihimizin en zorlu sınavlarından birinde, milletimizin gösterdiği örnek bir birlik ifadesi olmuştur.
Zonguldaklı hemşehrilerimiz de o gece, büyük bir cesaret ve vakar içerisinde meydanlardaki yerini almıştır. İlimizin dört bir yanında bir araya gelen vatandaşlarımız; korkuya teslim olmadan anayasal düzene, demokratik kazanımlara ve bağımsızlık ilkesine sahip çıkmıştır. Bu yüksek bilinç, Zonguldak’ın tarihine kazınmış; vatan sevgisinin bu topraklardaki derinliğini bir kez daha gözler önüne sermiştir.
Kıymetli hemşehrilerim,
15 Temmuz gecesi yalnızca bir kalkışmayı bertaraf etmedik. O gece, birlikte ortaya konulan irade; inancın ne kadar güçlü, beraberliğin ne kadar kıymetli ve millet olmanın ne büyük bir sorumluluk olduğunu hepimize bir kez daha hatırlattı. Hayatını kaybeden her bir kahramanımız, gönlümüzde derin izler bırakırken; bizlere hangi değerlerin uğruna mücadele edilmesi gerektiğini de öğretmiştir. Şehirlerin sokaklarında yükselen bu ses, Türkiye'nin asla karanlığa teslim olmayacağını bütün dünyaya duyurmuştur. Bu toplumsal karşı duruş, bir tepkinin ötesinde; tarih boyunca sürdürdüğümüz özgürlük mücadelesinin yeni bir yansımasıdır.
Bugün burada sadece yaşanmış acıları hatırlamak için değil; birlikte omuzladığımız değerlerin geleceğini savunmak için bir aradayız. O gece nasıl tek yürek olduysak, bugün de aynı bilinçle yürümeye devam ediyoruz. Çünkü bu ülkenin hikâyesi; direnmenin, inşa etmenin ve ortak kaderde birleşmenin hikâyesidir. FETÖ ve benzeri yapılara karşı en büyük güç; milletimizin feraseti, basireti ve vazgeçmeyen kararlılığıdır. 15 Temmuz’u anmak; yalnızca bir geceyi değil, kimliğimizi ve vazgeçemeyeceğimiz değerleri yeniden hatırlamaktır.
Bu vesileyle; Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, 15 Temmuz şehitlerimizi ve vatan uğruna can veren tüm kahramanlarımızı rahmetle anıyor, gazilerimize minnet ve şükranlarımı sunuyorum.
Allah, aziz milletimize bir daha bir daha böylesi acılar yaşatmasın.
Unutmayalım:
Bu zaferin adı Türkiye’dir.
Çünkü bu zafer, ay yıldızın altında birleşen yüreklerin yazdığı şanlı bir destandır.
Sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun.”








