Tatoğlu Kültür Merkezi’nde yapılan törende konuşan Çorumluoğlu, öretmen ve idarecilere sert ve net mesajlar verdi.
Çorumluoğlu konuşmasında şunları söyledi;
“Burada velileri de görünce şunu da paylaşmak istiyorum. Velilerimiz akşam eve geldiklerinde, bilgisayar, cep telefonu, kitap ve benzeri eşyaları verdiklerinde mutlu oluyorlar ama bir o kadar da bizi mutlu edecek husus, çocuklarımızla vakit geçirmek. Ne yazık ki biz bu alanda çok iyi değiliz. Ben çocuğuma harçlık veriyorum, çocuğuma cep telefonu aldım. Güzel. Peki siz çocuğunuzla nitelikli zaman geçirdiniz mi? Ne yazık ki çocuklarımızla biz başarılı, güzel vakit geçiremiyoruz.
MANİSA’DAKİ ÖĞRETMEN
Manisa’da Şehzadeler kaymakamı iken, başarılı bir ilkokul öğretmeni vardı çocuğumuzun. Her akşam gruptan velilere mesaj yazardı, bu oyunların bir bölümünü biz çocuğumuzla beraber oynamak durumunda kalmıştık. Bu oyunları buradan biliyorum. Bu hocamızdan büyük bir sitayişle bahsediyorum. İyi ki bize böyle bir görev vermiş, biz de çocuklarımızla başarılı, güzel vakit geçirmişiz.
Zaten çocuklar büyüdüğünde ailelerden bir kopma oluyor. Herkes odasına çekiliyor, yemekte aile bir araya gelirse geliyor, daha sonra bizi biz yapan, övündüğümüz, hem ülke olarak, hem İslamiyet olarak övündüğümüz değerlerden uzaklaşmış oluyoruz. Bu açıdan bu proje iyi gidiyor. Ben görev alan arkadaşlara teşekkür ediyorum. Bu sınıfların oluşturulduğu okulları tebrik ediyorum. Burada gözleri ışıl ışıl çocuklarımızı görüyorum. Bu çocuklar yarın protokolde oturan ya da müdür olan çocuklar olacak.”
GERİYE GÖTÜRMEYE ÇALIŞIYORLAR
Çorumluoğlu konuşmasının idareci ve öğretmenlere seslendiği bölümünde ise şunları kaydetti:
“Geçen televizyon seyrederken, İzmir’den bir öğrencimizin dünyada sıralamaya girdiği haberi çıktı. Bizim de İzmir geçmişimiz olduğu için hangi okul diye dikkat kesildik. Daha sonra bu işe bakan şube müdürümüz, Reşat Bey gruba bir mesaj atmış. Dünyada yapılan bu çalışmada Bilsem’den dört öğrencimiz aynı şekilde birinci olmuşlar. Bizim de o zaman haberimiz oldu.
Türkiye’de on öğrenci bu dereceye girmiş.
On öğrencinin beş tanesi özel okulda, beş tanesi ise kamu okulunda. Kamu okulundaki beş öğrenciden bir tanesi İzmir’de Bilsem’de, dört tanesi Karadeniz Ereğli Bilsem’de.
Bunu çok fazla kamuoyuna anlatabildik mi, anlatamadık. Çünkü biz bu işlerle uğraşırken, bazı arkadaşlarımız kamuoyunu başka fikirlerle angaje etmeye çalışıyorlar. Bunu basında görüyoruz zaman zaman. Peki, dört öğrenci birinci oldu, bunu göremiyoruz. Ama değerli arkadaşlar, bu memleketin kuruluşundan bugüne kadar geriye götürmeye çalışan kişiler oldu, ama şükürler olsun ki ileriye götürmeye çalışan kişiler de oldu. Dolayısıyla biz bunlarla fazla uğraşmayacağız, ama biz buradaki çocuklarımızın gözündeki bu ışıltıyla Ereğli’yi hep hak ettiği yere hem Zonguldak’ta, hem ülkede, hem de dünyada getireceğiz. Bu konuda kimsenin en ufak bir şüphesi olmasın.
HERKES İŞİNİ YAPSIN
Buradan müdür arkadaşlarımıza sesleniyorum. Herkes çalışmaya odaklansın, işini yapsın. Yarın şurada gördüğünüz çocuklara hizmet etmemek vatana ihanettir. Çünkü kadro işgal ediyorsunuz. Şuradaki devlet memurlarının tamamının parasını ödeyen bu devlet. Bizim boş işlerle, bu memleketi geriye götürecek işlerle uğraşacak vaktimiz yok. Vakti olan arkadaşlar ayrılsınlar, taraflarını belli etsinler, hiç olmazsa bizim aramızda ayrıkotu gibi durmasınlar. Çünkü ben bu ülkeye hizmet için geldim, bu ülkede hizmet edeceğim, bizim ceketimizin önüne taş olan insanları da kırıp geçeceğim. Başka dünya yok çünkü. Ereğli’yi istediğimiz, hedeflenen en iyi noktaya getirmek bizim görevimiz. 32 bin öğrenci şu anda bizim yüzümüze bakıyor. 32 bin öğrenci şu anda burada duran müdür arkadaşlara bakıyor, önde oturan idareci arkadaşlarımıza bakıyor. Onun için elbirliğiyle biz ülkemizi ve Ereğli’yi hak ettiği yere getireceğiz.”
TEŞEKKÜR EDEREK BİTİRDİ
Bu törenin düzenlenmesinde emeği geçen şube müdürlerimizi, öğretmenlerimizi, Milli eğitim müdürümüzü, bütün arkadaşlarımızı tebrik ediyorum. Çocuklarımızın aldığı belgelerin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Bugün vermiş olduğumuz bu akıl ve zeka oyunlarını eskitin. Okullara geldiğimde bunlara bakacağım, biz bunları verdik, vitrinde duruyor mu, çocukların istifadesine sunuldu mu. Biz okul müdürünün cebinde anahtarlar, bilgisayarların tuşuna basılmadan, bozulmasın diye bilgisayarlar demode oldu. Kullanın, eskitin, biz kaymakamlık olarak bunları bugün aldık, yarın yine alırız. Yeter ki çocuklarımızın istifadesine bunları sunun”