Karabük'te, Fiyos Çayı'nda cansız bedeni bulunan 17 yaşındaki Gabon uyruklu üniversite öğrencisi Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga'nın ölümüne ilişkin yeni detaylar ortaya çıkmaya devam ediyor.
Gazete Duvar’dan Mustafa Özdemir’in haberine göre, Dina’nın ailesinin ve Gabon Ankara Büyükelçiliği'nin avukatı Kerim Bahadır Şeker, Karabük Cumhuriyet Savcılığı'nın kendisini davaya avukat olarak dâhil etmediğini söyledi. Şeker, "Davayla ilgili kısıtlama kararı hâlâ devam ediyor. Sistematik bir şekilde dosya gizleniyor" dedi.
“ART NİYET VAR DOSYAYA ULAŞAMIYORUM”
Soruşturma aşamasında Gabon hükümetinin avukatı olarak davaya müdahil olmak istediğini, ardından Dina'nın ailesinin de vekâlet verdiğini belirten Şeker, buna rağmen davaya avukat olarak eklenmeyişinin ardında art niyet olduğunu söyledi.
Şeker, dosyaya erişemediğini belirterek “Dina'nın avukatı olarak hâlâ dosyaya erişemiyorum. Ülkemize yönelik ırkçılıkla ilgili bir ithamda bulunulmaması için özel hassasiyet gösterildikçe dosya bizden gizleniyor. Burada art niyet var. Maalesef yargıdaki tecrübesizlikten ya da art niyetten kaynaklanan bir sorunla karşı karşıyayız” diye konuştu.
“ÖĞRENCİLERE MOBBİNG VE DEPORT TEHDİDİ”
Karabük Üniversitesi Rektörlüğü'nün Dina'nın ölümünün ardından yabancı öğrencilerin temsilcileriyle bir toplantı yaptığını ifade eden Şeker, üniversitede eğitim gören 12 bin yabancı öğrencinin üzerinden dönen 1 milyar liralık bir rant olduğunu ifade şöyle devam etti:
“Üniversite zarar görmesin diye Dina'nın ölümüyle ilgili özellikle Gabonlu ve yabancı uyruklu öğrencilere konuşmamaları için baskı yapılıyor. Bizzat şahit oldum. Yabancı uyruklu öğrencilerin liderleri ile yapılan toplantıda kendilerine 'Burası Türkiye, ya Türk gelenek ve göreneklerine göre yaşayacaksınız ya da gidersiniz. Bizim kurallarımıza uymayan öğrencileri deport ederiz. 'Dina'nın ölümüyle ilgili konuşanları sınır dışı ederiz' dediler. Yani burada üniversitenin tavrı öğrencilerini korumak değil üniversitenin çıkacak haberlerden zarar görmesi.”
“DİNA'NIN AİLESİ TÜRKİYE'YE GELİYOR”
Gabon Ankara Büyükelçiliği ve ailenin avukatı olarak kendisine haber verilmeden Dina'nın cesedinin İstanbul'a gönderildiğini hatırlatan Şeker, "Uluslararası hukuk kuralları yok sayılıyor. Türkiye’de hayatını kaybeden yabancıların cesedinin büyükelçiliklere bildirilmesi gerekiyor. Ailesi hafta içi Gabon'dan Türkiye'ye geliyor. Gelişmelere göre cenazeyi alıp almayacağımıza karar vereceğiz" dedi.
NE OLMUŞTU?
Dina'nın Fiyos Çayı'nda, 26 Mart günü cansız bedeni bulunmuştu. Dina'nın yalın ayak sokakta koştuğu görüntüler ortaya çıkarken başlatılan soruşturma kapsamında 8 kişi gözaltına alınmıştı.
Şüphelilerden 5'i savcılık sorgusunun ardından serbest bırakılmıştı. Mahkemeye sevk edilen şüphelilerden İ.Ç. ile S.Ç. adli kontrolle serbest bırakılırken 4 kez gözaltına alınan Dursun Acar, tutuklanmıştı.
Dina’nın para karşılığı cinsel ilişki içeren mesajlar aldığı ve annesine Karabük’ten gitmek istediğini söylediği ses kayıtları ise uluslararası medyada da yer alırken genç kızın ölümü aydınlatılana kadar cesedinin morgda bekletileceği belirtilmişti.