İnsan yüzleri!

Zaman zaman oturup bir sessiz kenarda caddeyi izliyorum.
Sabahın ilk saatleri.
Caddeyi gören bir mekanda bir fincan kahvenin tortusunda boğuluyor insan.
Kimi zaman ofisin camından kuş bakışı dalıyorum.
Tanıdıklar geçiyor.
Tanımadıklar.
Hep bir ince telaş var yüzlerde.
Hep bir umutsuzluk.
Hep bir karamsarlık.
Çaresizlik çizilmiş yüz hatlarında insanlarımızın.
Dokunduğunuz yerden kanıyor yürekler.
Belki de en iyisi hiç dokunmamak!
Adımlar gitmek istemiyor.
İlerlemiş yaşlarına rağmen ekmek parası telaşı ile alınan her nefes daha da ağır geliyor.
Cebinde üç kuruştan, bir yol parasından, bir simit parasından ki o da varsa nasıl tasarruf edebilirimin derdinde insanlar.
Eskiden yarınlara güvenir gelecek günlerin getireceği güzelliklere inanırdık.
Bunlar bile tazelerdi ümitleri her sabah.
İnsanlarımız bu kadar soluk benizli bu kadar kaygılı değildi!
Memleketimizin tüm güzel ve büyük nimetleri arasında insanların bu çaresizliğine tanık olmak çok ağır geliyor!
Ve tüm bunlara rağmen özellikle gençlerimiz, kadınlarımız için yapılacak o kadar çok şey varken siyasi tartışmalarla, kuru gürültülerle harcıyoruz bu şehri!

Meslek Liseleri ve Ahmet Balcı
Şehrimizin sevilen ve saygın esnafı Ahmet Balcı ve güzel evlatları ile karşılaştık eski ING Bank’ın yerine açtıkları mağaza inşaatında.
Her işletme yeni istihdamdır.
Öncelikle hayırlı olsun.
Konu insan, eğitim, meslek, iş gücü olunca meslek liselerine geldi.
Ahmet Bey de Endüstri Meslek Lisesi mezunu bir esnaf olarak toplumdaki mesleksizliğin ve ara eleman eksikliğinin geldiği noktadan dertli hepimiz gibi.
Yöntemleri de güncel.
Zonguldak ve ülkemizde ne yazık ki iş beğenmeme kültürünün temelinde bu okullardan geçmemiş olmanın çok etkisi var.
Geçmiş dönem Milli Eğitim Bakanımız Prof. Dr. Mahmut Özer’in meslek liselerinin yeniden canlandırılması için başlattığı adımların yarım kalmaması gerekirdi.
Zonguldak özelinde de bu önemli bir sorun.
TSO Başkanı Metin Demir ve işverenlerimizin en temel problemi bu.
Daha fazla ne yapılmalı?
Bizler eğer çözüm bulmak istersek buluruz.
Mesela Meslek Liselerini seçecek öğrenciler için Zonguldak’taki kurumlarımız iş garantisi ve ikna edici burs sağlarsa yeni başlangıçlar olabilir.

Kamuran Aşkar’a büyük haksızlık!
Sendikal ve siyasi duruşu nedeniyle seversiniz sevmezsiniz.
Katılırsınız katılmazsınız.
Beğenirsiniz beğenmezsiniz.
Bu başka bir şey.
Ancak şöyle bir gerçek var ki Ak Parti iktidarına yakınlığı ve Memur Sen başkanlığı ile tanıdığımız Aşkar’a bugüne kadar gerek Milli Eğitim’de gerekse başka kurumlarda görev üst düzey görevler verilmemesi adil değil.
İktidar hak etmediği halde pek çok ismi makamlarla ödüllendirirken Kamuran hocanın suçu neydi?

Üst geçit için öneriler!
Öncelikle bir önceki gün paylaştığımız yazıyı okumanızı tavsiye ederim.
Zonguldak merkezde trajikomik bir hal alan bu üst geçit tartışmalarıyla ilgili bazı önerilerimiz var.
Her iki üst geçit için iki defe kesilmeli.
Develerin etinden şiş kebap yapılıp halka dağıtılmalı.
Bu organizasyonu Karayolları yapmalı.
“Üst geçitlerin bakımını yapacak paramız yok” diyen ve sorumluluktan kaçan Zonguldak Belediyesi üst geçitlerin üstünde her iki noktaya mini büfeler vermeli. Ortasına da bir lahmacun büfesi olabilir.
Böylelikle belki temizliğini falan yapmaya mecbur kalırlar.
Köprüye bir isim bulunmalı. Bunun için Selim Alan, Tahsin Erdem, Muharrem Akdemir, Yüksel Aytaç, Secattin Gonca, İsmail Eşref, Mustafa Çağlayan, Devrim Dural gibi isimler arasında bir anket yapılmalı. Benim fikrim Tahsin Erdem köprüsü olması yönünde.
Özellikle yaşlı ve engelli vatandaşlarımızın üst geçitten geçebilmesi için Zonguldak Belediyesi 20 kişilik personel alımı yapmalı. Bu personel yardımıyla vatandaşlar sırtlanıp öyle taşınmalı!
Dostlar maalesef gülüyoruz ağlanacak halimize!