CHP Zonguldak Milletvekili Eylem Ertuğrul adına bir cevap ve düzeltme metni geldi.
Olay, Milletvekili Eylem Ertuğrul’un Halil Posbıyık’ın yeniden aday olabilmek için CHP Genel Başkan Yardımcısı’na 100 bin dolar verdiği iddialarıyla ilgiliydi.
Cevap ve düzeltme metnini paylaşıyor ve sonuna bir not ekliyoruz.
***
https://www.zhaber.com.tr/adaylik-icin-100-bin-dolar  URL adresinde 17.04.2024 tarihinde yayınlanan, Yaşar Atilla ÖKSÜZ’e ait “Adaylık için 100 bin dolar!” başlıklı yazıda, gerçeğe ve hukuka aykırı, gazetecilik meslek etiğine uymayan ve kişilik haklarıma saldırı ve aşağılama içeren, aynı zamanda mensubu ve milletvekilliği görevini yürüttüğüm partimin, partimin Genel Başkanı'nın ve partimin bir Genel Başkan Yardımcısı’nın itibarını zedeleyen gerçeklikle ilgisiz ifadelere yer verilmiştir. Zira bahse konu haber metninde geçen olay hiç yaşanmamış kurmaca bir olaydır.
 Anayasa’nın 32. maddesi,  Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’nin “Gazeteci, yayınlanmış her yanlışı en kısa sürede düzeltmekle yükümlüdür. Gazeteci cevap hakkına saygılı olmalıdır.” hükmü, Basın Meslek İlkeleri’nden, “Basın organları, yanlış yayınlardan kaynaklanan cevap ve tekzip hakkına saygı duyarlar.”  ilkesi doğrultusunda;
5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’un “İçeriğin Yayından Çıkarılması ve Cevap Hakkı” başlıklı 9. maddesi uyarınca;
Haberde ilgili hukuka ve kanuna riayet edilmemesinden dolayı doğmuş ve doğacak olan hukuki ve cezai haklarımızı saklı tutarak ekte iletilen tekzip metninin 5651 sayılı Kanun md. 9 ve Basın Kanunu md. 14’e göre yayınlanmasını talep ederiz.
İş bu ihtarın tarafınıza ulaşmasını takiben 2 gün içinde, ekte yer alan Tekzip metninin sitenizde bir hafta süre ile yayınlanmasını, haksız ve asılsız internet haberi içeriğinin yayından çıkarılmasını, aksi halde yasal yollara başvuracağımızı ihtaren bildiririz”

Eylem Hocaya!
Sayın hocam.
Bir yanlış varsa arayıp; “Atilla o olay öyle değil böyle deseniz” ben zaten yazarım.
Haydi siz demeseniz bile ben yanlış bir durum olduğunu anladığım anda zaten yazar özür dilerim.
Kaldı ki birbirimize kelime oyunu yapmayalım.
Ben sevmem öyle şeyleri.
Net olalım.
Biz, konuyla ilgili sizlerin bunları söylediğinizi beyan eden beş partili tanık ismin genel merkeze giderek yazılı ve imzalı beyanlarının olduğunu yazdık.
Onlar da dün dediler ki; “Röportaj verebiliriz”
Ne yapacağız şimdi!

Zonguldak!
Yıllardan beri bu şehir için savaş veriyorum.
Karşılıksız mücadele diyoruz.
Gece - gündüz.
Yok; “Ortak akıl”
Yok; “Hizmet”
Ve bu savaşı, bu mücadeleyi;  bu şehirden nasiplenen, zenginleşen, bu şehir üzerinden yükselen, sırtından geçinen, vekil olan ve daha pek çok kişinin hak etmediğini bile bile veriyoruz.
Sonra biz kötü oluyoruz.
Niye veriyoruz ki bunca savaşı?
Niye biz kötü oluyoruz ki?
Bazen; “Ne haliniz varsa görün. Bize ne Zonguldak’tan” demeye zorluyorsunuz bizi!