Zonguldak Milletvekili aday listelerine bakıldığında hemen hemen her partide mikromilliyetçilik dikkat çekiyor.

Bireysel tepkilerin sandık sonuçlarını çok değiştirmesi beklenmez ancak kafa kafaya giden seçimlerde bir oy, adayın seçmene dokunuşu ve bölgesi, kendisini nasıl ifade ettiği, örgüt ve toplumun farklı kesimleriyle ilişkisi sonuca etki ediyor.

Zonguldak’ta da aslında tam bu durumu görmek mümkün.

Bölge ayrımının, ilçe ayrımının en fazla olduğu şehirlerden biri olan Zonguldak’ta yüksek sesle dile getirilmese de adayın partisi ile birlikte memleketi ve bölgesi tartışma konusu olur.

Özde veya siyaset dilinde hepimiz Zonguldaklıyızdır.

Ama kimlikte Zonguldak yazdığı halde özde Zonguldaklı olamayanları da çok gördü bu şehir.

Aday listelerine bakıldığında da seçmen bunları analiz edecektir.

Kimi seçmen için kendi ilçesinden bir aday çıkması önemli, kimi seçmen için partisi.

Bu seçim kararsız, tepkili veya bölge faktörünü önemseyen pek çok seçmenin farklı tercihlere yöneldiği bir seçim olacak gibi görünüyor.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde liderlerin aldıkları oylar ile milletvekilliğinde alınan oylar arasında farklar olabilir.

EREĞLİ VE ALAPLI HATTINDA DURUM!

Burada en çok dikkat çeken ve halk arasında konuşulmaya başlayan ise Ereğli faktörü.

Dr. Evrim Balbaloğlu’nun hem bir kadın aday hem de İYİ Parti’nin birinci sırasında olması önemli bir faktör. Bölgesel anlamda Ereğli- Alaplı hattında ciddi bir karşılık bulabilir ki Ereğli ve Alaplı hattının bu konuda daha milliyetçi bir anlayış ile hareket ettiği geçmişte görüldü. Elbette vereceği imaj ve çalışma yöntemleri de önemli.

Diğer yandan Dr. Eylem Ertuğrul’un CHP’nin ikinci sırasından ve Ak Partili Avukat Saffet Bozkurt’un Ak Parti’nin ikinci sırasından aday gösterilmesi dikkat çeken bir olay. Aynı yerden seçilme ihtimali olan üç ismin çıkması her zaman; “Bize üvey evlat muamelesi yapılıyor” diyen Ereğli ve Alaplı’yı kenetlediği gibi parçalayabilir de.

Ayrıca MHP’nin birinci sırasından aday gösterilen Murat Kotra’nın bir tarafının Ereğli diğer tarafının Kozlu olmasını da dikkate almak lazım.

VADİ’DE DURUM!

CHP’nin üçüncü sırayı DEVA Partili Doğu Balbaloğlu’na vermesi ile birlikte kriz hat safhada. Örgütsüzlüğün kurbanı olan CHP kara kara düşünüyor. Umut Başoğlu’nun olmadığı bir liste Vadi’de hayal kırıklığı yarattı. 

Birinci sıradan aday olan Deniz Yavuzyılmaz ile üçüncü sıra adayı Doğu Şanlıoğlu’nun bu bölgede göstereceği performans kırılmayı azaltabilir.

Vadi’de dikkat çeken en büyük faktör ise Ak Parti’nin ikinci sırasından üçüncü sırasına kaydırılan milletvekili Ahmet Çolakoğlu. Çolakoğlu geçen dönemde kötü bir sınav vererek vadiyi kucaklayamayan vekil olarak anıldı ne yazık ki. İlk üçte aday olmayı ümit eden Necdet Tıskaoğlu ise dördüncü sıradan aday. Vadi’den iki aday yan yana ancak partiye ve Çolakoğlu’na kırgın küskün çok olduğu için istenilen ivmeyi yaratabilir mi? Zor görünüyor. Bunun yerine bir Necdet Tıskaoğlu – Özcan Ulupınar faktörü bireysel sinerjileri daha fazla harekete geçirebilirdi. Ak Parti’nin Vadi’de en büyük avantajı CHP’nin sahayı boş bırakması. Burada da CHP’nin Bülent Kantarcı’sı var diyebilirsiniz.

Ama unutulmasın ki Kantarcı Yavuzyılmaz’dan çok Çolakoğlu ile görüşüyor. Başkan Kantarcı Yavuzyılmaz’ın telefonlara dönmemesinden dert yanıyor ama Çolakoğlu şak diye açıyor!

Dolayısı ile Ak Parti’nin en büyük avantajı eksiklere rağmen CHP’nin sahayı boş bırakması.

Sonuç olarak Ereğli – Alaplı hattı ile Çaycuma – Devrek – Gökçebey hattında milletvekili seçim sonuçlarında sürprizler yaşanabilir.

Bölgesel dağılımlardan doğabilecek sonuç notuna geldik.

Buna göre;

CHP’de yaşanan kırılma, DEVA, Saadet Partilerinde yaşanan kırılma, İYİ Parti’nin ve MHP’nin sahada çarpışırken kaybedeceği oylar, yeni oy dağılım sisteminin de sayesinde Ak Parti’nin 4-1 gibi sayısal üstünlüğünü bile kolaylaştırabilir!

Editör: U. G.