İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

HAK-İŞ konfederasyonumuzun değerli mensupları sizleri en kalbi duygularımla, hürmetle muhabbetle selamlıyorum. İşçi kardeşlerimize saygılarımı sevgilerimi sunuyorum. Genel Kurul'un çalışma dünyamız ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Eğitimde şiddet bitmiyor! 8.sınıf öğrencisi öğretmenini bıçakladı Eğitimde şiddet bitmiyor! 8.sınıf öğrencisi öğretmenini bıçakladı

Hak-İş, temsil ettiği kitle itibarıyla bizim de sendikamızdır. Kendimizi ülkemizdeki 16 milyonluk büyük emekçi ailesinin bir ferdi olarak görüyoruz. Ailesinin rızkını kaptanlık yaparak temin etmiş bir babanın evladıyım. Gençlik yıllarında İETT'de işçi olarak çalışmış bir kardeşinizim. Daha sonra ticarete atılmış, esnaflık yapmış, rızkını ticarette aramış biriyim. Şafakla beraber uyanmanın, kışın soğuğunda otobüs beklemenin, kalabalıklar arasında işe gitmenin, gazete kağıtları üzerine serilmiş bir sofrada yemek yemenin ne demek olduğunu çok iyi bilirim. Alın teriyle kazanılan paranın ne kadar kıymetli, ne kadar bereketli olduğunu çok iyi bilirim. İşçi kardeşlerimizin evlerine ekmek götürmek için zorluklara nasıl göğüs gerdiklerini de çok iyi bilirim.

Ailemizden, çevremizden öğrendiğimiz, daha sonra kişisel hayatımızda bizzat yaşayarak tecrübe ettiğimiz bu değerler bize hep rehberlik etti. Nereden geldiğimizi aklımızdan çıkarmadık. Mazisini inkar edenlerden, köklerine sırtını dönenlerden olmadık.

Bizden önce işçilerimizin en önemli meselesi 1 Mayıs'tı. Hemen her 1 Mayıs'ta olaylar olur, kimi zaman da kan dökülürdü. Marjinal örgütler ve illegal yapılar da bu durumu istismar ederdi. Buna 2008 yılında son vererek 1 Mayıs'ı önce emek ve dayanışma günü, ardından da resmi tatil ilan ettik.

Ayrıca örgütlenme, sendikal haklar, işçi sağlığı güvenliği konusunda önemli adımlar attık. Çıkardığımız İSG Kanunu, bu alanda tarihi bir reform niteliğindedir. Sosyal güvenlik kurumlarını tek çatı altında toplayarak özellikle sağlık alanında herkesin aynı kalitede hizmet alabilmesini temin ettik.

Darbe döneminin mirası olan kılık kıyafet yönetmeliğini değiştirerek ayrımcı ve baskıcı uygulamalara biz son verdik. Ücretler konusu en hassas olduğumuz alanların başında geldi. Biz göreve geldiğimizde asgari ücret 184 liraydı, Dolar olarak söyleyecek olursak 126 dolara tekabül ediyordu. Bugün asgari ücret 8 bin 500 lira oldu. Dolar bazında bakarsak yaklaşık 440 dolar. Bir başka örnek muhalefetin sürekli ağzına doladığı akaryakıt fiyatlarıdır. 2002'de benzini litre fiyatı 1,5 liraydı. Asgari ücretle 110 litre benzin alınabiliyordu. Aradan geçen yıllarda petrolün varil fiyatı 25 dolardan 77 dolara çıkmasına rağmen bugün asgari ücretle 410 litre benzin alınabiliyor. Sadece asgari ücret örneği bile iktidarımızın işçisine, memuruna, emeklisine verdiği önemi göstermektedir. Yola çıkarken çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz demiştik.

Kovid-19 salgını döneminde muhalefetin tüm baskılarına rağmen ekonomide ülkemize kontak kapattırmak isteyenlere fırsat vermedik.

ABD'de son günlerde yaşanan banka iflasları, yüksek faiz politikasının risklerini ortaya koyuyor. ABD'nin durumu ortada. 

6 Şubat depremlerinin maliyeti 100 milyar doları aşmaktadır. Biz depremin 90. gününde enkazları tamamen kaldırdık. Deprem bölgesinde 837 bin çadır, 100 bin konteynerin kurulumunu sağladık.

Togg'un yola çıkmasından, TCG Anadolu'ya, KAAN'ın hangardan çıkmasına kadar birçok stratejik adım attık. Hem depremin yaralarını sardık hem de hedeflerimize ilerledik.

"EN DÜŞÜK MEMUR MAAŞI 22 BİN LİRAYI BULACAK"

Çalışanlarımıza verdiğimiz en son müjde önceki gün imzaladığımız kamu toplu sözleşmesidir. Çalışanlarımıza verdiğimiz en son müjde önceki gün imzaladığımız kamu toplu sözleşmesidir. Önümüzde memurlarımızın maaş düzenlemesi var. Yasaya göre memurların maaş artış oranları ocak ve temmuz aylarında belirleniyor. Temmuz ayında bir adım daha atıyoruz. En düşük memur maaşını en düşük kamu işçisi maaşında aşağı kalmayacak şekilde düzenleyeceğiz. Böylece en düşük memur maaşı da 22 bin lirayı bulacak Bakanımıza temmuz ayında bu çalışmanın tamamlanması için gereken talimatı verdim.

Memurlarımız bize güvenmeye devam etsinler. Biz hiçbir çalışanımızın hakkını yemeyiz, yenmesine de müsaade etmeyiz.

Editör: Melisa Sapaz