CHP Zonguldak İl Başkanı Devrim Dural, 4 Aralık Madenciler Günü nedeniyle mesaj yayınladı. Dural; “Cumhuriyet Halk Partisi olarak “önce insan, önce yaşam” ilkesinden ödün vermeden; madencilerimizin yaşam hakkını koruyacak düzenlemelerin yapılması, etkin denetim mekanizmalarının kurulması ve sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması için mücadelemizi sürdüreceğiz. Hiçbir emekçinin ölümü fıtrat değildir; fıtrat denilen şey aslında denetimsizlik, ihmal ve siyasi sorumsuzluktur” dedi.
Dural’ın mesajı şu şekilde:
“Bugün 4 Aralık Dünya Madenciler Günü’nü kutluyoruz.
Ancak ülkemizde madencilerimizin karşı karşıya kaldığı ağır çalışma koşulları, yaşanan can kayıpları ve sorumluluktan kaçan söylemler, bugünü bizlere büyük bir sorumlulukla hatırlatmaktadır. Maden kazalarına ilişkin “bu işin fıtratında var” sözleriyle acıların normalleştirilmesi, emekçilerin hayatına değer vermeyen bir anlayışın ifadesidir. Hiçbir emekçinin ölümü fıtrat değildir; fıtrat denilen şey aslında denetimsizlik, ihmal ve siyasi sorumsuzluktur.
Madencilerimiz yerin yüzlerce metre altında, ağır ve riskli koşullar altında çalışırken; onların can güvenliğini sağlamak, çalışma koşullarını iyileştirmek ve emeğinin hakkını teslim etmek devletin en temel görevidir. Buna rağmen maden ocaklarında süregelen denetim eksiklikleri ve kuralsızlıklar nedeniyle yaşanan can kayıpları hepimizin yüreğini yakmaya devam etmektedir.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak “önce insan, önce yaşam” ilkesinden ödün vermeden; madencilerimizin yaşam hakkını koruyacak düzenlemelerin yapılması, etkin denetim mekanizmalarının kurulması ve sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması için mücadelemizi sürdüreceğiz.
Bu vesileyle, madenlerde yaşamını yitiren tüm şehit madencilerimizi rahmetle anıyor, ailelerine başsağlığı diliyoruz. Yer altında alın teri döken tüm madencilerimizin sesini siyaset kurumunda daha güçlü duyurmak için kararlılığımızı yineliyoruz.
Tüm madencilerimizin 4 Aralık Dünya Madenciler Günü kutlu olsun.
Güvenli, sağlıklı ve insanca çalışma koşullarının sağlandığı bir Türkiye umuduyla…”
