Hayati Yılmaz paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
"ÇATES, kazanlarını soğutma suyu ihtiyacını karşılamak amacı ile Dereköy mevkinde gölet kurmak ister. Bu neden ile Dereköy sakinleri , evlerin su altında kalacağı için , Cumayanı Mağara bölgesine yapılan konutlara yerleşir.

1988 yılında da köyde baraj kurulur. Evler sular altında kalmıştır fakat ortaya da doğasal güzellikler de çıkmaya başlar. Maalesef sonrasında, Resmi adı Dereköy Göleti olan yapının arka tarafına Santral kimyasal atıkların döküleceği Kül Barajı yapılmıştır.

Termik Santralin soğutma suyu aldığı Çatalağzı Gölet ve Kül Barajı , 1990’larda , dönemin belediye başkanı Okan Surat ve Dönemin ÇATES Müessesse Müdürü Tayfun Açıl tarafından imzalanan bir anlaşma ile Çatalağzı Belediyesine önemli miktarda (Her yıl) para ödenmeye başlanmış ve Çatalağzı Belediyesi finansman açısından rahatlamıştır. Hatta bundan önce CHP’li Belediye Başkanı Okan Surat belediyenin imkansızlıklardan çaresiz kaldığını hissettiği zamanlarda, başka bir partiye geçme kararı almak istemiş araya girenler tarafından engellenmişti.

AKP hükumeti tarafından 2014'de özelleştirilen ÇATES Termik Santral, 351 Milyon Dolar bedelle en yüksek teklifi veren Demir Madencilik Petrol Ürünleri Enerji İnşaat Liman Gemi-Yat Yapım Turizm Nakliyat Sanayi ve Ticaret A.Ş.ye satılmış, ancak söz konusu firma 10 milyon dolarlık teminat bedelini yatıramamış ve 350 Milyon Dolar ile Çatalağzı Termik Santrali en yüksek ikinci teklifi veren Elsan Elektrik Gereçleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.ye kalmıştı. Böylelikle Çates ve Çatalağzı Belediyesi arasındaki anlaşma bozuldu. Belediye önemli bir gelir kapısını kaybetti.

Bu alanda günümüzde de Gölet’in yemyeşil, Kül Barajı’nın da masmavi olduğu görünür.

Gölet’in hemen arka tarafında olan Kül Barajı beraberinde Gölet suyunun zehirlenmesi söz konusu olmuş, fakat bu alanda yapılan ölçümlerde Gölet suyunun temiz çıktığı anlaşılmıştı.

Su sıcaklığı değerlerine göre; Dereköy Göleti Karadeniz ikliminin hakim olduğu yerlere uygun su

karakteri özelliği göstermektedir.

Bu konuda yapılan testlerin değerlendirmesini ekleyeyim:

Zonguldak'ta Muhammet Ali Arslan ve Gökhan Katıoğlu'nun öldüğü kazada yeni gelişme! Zonguldak'ta Muhammet Ali Arslan ve Gökhan Katıoğlu'nun öldüğü kazada yeni gelişme!

‘’Her ay ölçülen sıcaklık farklılıkları gölde yaşayan sucul canlıları olumsuz yönde etkileyecek düzeyde olmamıştır.

Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği (SKKY) değerlerine göre, göletin su kalitesi 1. sınıftır.

Normalde, suyun asitlik özelliğinin bir göstergesi olan pH değeri, sudaki canlı yaşamını etkileyip etkilememesini gösteren en önemli faktörlerdendir. ‘’

Dereköy göletinin pH değeri bakımından sucul yaşam için uygun olduğu belirlenmiştir. Yani Göletin su canlıları ve su ürünleri yetiştiriciliği açısından uygun olduğu kanaatine varılmış,

Gölete Sazan , Kadife balığı ,Şiraz, şabut , Yayın ,Sudak,Turna ,Kızılgöz , Aynalı Sazan, Kocaağız, Tatlı su Kefali,Karaburun, Tahta Balığı,Kızılkanat,Çapak, Eğrez Balığı, Tatlı su Levreği, Somon, Havuz Balığı, Bıyıklı Balık , Alabalık gibi tatlı su balıkları salınarak ,hem olta balık avcılığı geliştirilebilir hem de Kül Barajı'nda kimyasal madde sızıntısı balık ölümlerinden anlaşılabilir . Böylelikle içme sularına ve gölet suyunun, Cumayanı ve Kuzyaka yönüne akan Sarı Deresi ile kimyasal atıkların tarımsal alanlara taşınması önlenmiş olur.

Bu bahsettiğim balıkların hepsi Zonguldak’taki göl, baraj ve derelerinde yetiştirilebilir balıklardır. Zonguldak yaşayan tatlı su balık çeşitleri , Karadeniz’de yaşayan tuzlu su balıkları kadar fazladır. Ama nedense tatlı su balıkçılığı Zonguldak’ta gelişmemiştir.

Fakat çevre illerde ve Anadolu’nun bir çok yerinde belediyeler, göl, gölet ve nehirlere milyonlarca balık bırakılır, bunun üzerine projeler geliştirirler. Bursa, Şanlıurfa, İstanbul, Manisa, Kastamonu, Samsun gibi illerde yakın zamanda milyonlarca balık gölete ve göle salıverilmiş.

Elazığ’da 3 milyon Sazan yavrusu, Afyonkarahisar’da Tarım ve Orman İl Müdürlüğü tarafından ‘İç Suları Balıklandırma’ projesi kapsamında yaklaşık göl ve gölete 1 milyon 819 bin 650 adet sazan balığı yavrusu bırakılmış, Malatya'nın Kale ilçesinde Karakaya Baraj Gölü'ne 2 milyon 680 bin balık yavrusu bırakılmış. Mersin Büyükşehir Belediyesi, sivrisinekle mücadelenin biyolojik yöntemlerle yapılması için; şehir genelinde 1000 adet sulama havuzuna, sivrisinek larvalarıyla beslenen lepistes balıkları bırakmış. Böylece hiçbir kimyasal ilaç kullanılmadan sulama havuzlarında sivrisinek oluşmasının önüne geçiliyor..Bunun gibi onlarca örnek var.

Türkiye’de son 10 yılda toplam 176 milyon 185 bin sazan balığı, 9 milyon 500 bin şabut, 820 bin siraz, 170 bin 500 kalkan, 80 bin granyöz, 23 bin mersin balığı, 21 bin alabalık, 21 bin yayın, 5 bin Karadeniz alabalığı, 1033 çipura-levrek, 1000 istakoz, ve 1000 lahoz balığı yavrusu su ürünleri kaynaklarına bırakılmış.

Bırakılan yerler arasında Zonguldak var mı ?

Ben pek duymadım..

Oysa her dağın eteklerinde bir deresi bulunan Zonguldak nedense hem deniz hem de tatlı su balkıcılığı açısından oldukça geride.

Aslında proje çok basit ve masrafsız.

-Balıkların gölete atılması.

-Çoğalmaları için gerekli önlemin alınması.

-Belirli yerlere iskeleler kurulması.

-“Tüm balık türleri stoklarının gelecek nesillere aktarılabilmesi için av aracı, balık boyu, av zamanı ve yer yasaklarına uyulması ve en az bir kez üremelerine imkan tanınması sürdürülebilir balıkçılık yönetimi açısından büyük önem arz etmektedir”

-Senenin belirli aylarında av yasakları da harfiyen uyulması gereklidir.

Böylelikle beldelerde av için gerekli malzemelerin satışları da yapılabilir.

(Bu konu ile ilgili Çatalağzı için zamanında yaptığım projenin geniş bilgileri aşağıda adreste veriyorum.)

http://catalagzi67.weebly.com/projeler.html

Hayati Yılmaz ile Zonguldak Tarih"

Editör: U. G.