Ak Parti Zonguldak İl Başkanı Mustafa Çağlayan "Fevkani Köprüsü artık yok" diyerek çıkan hurda miktarını açıkladı. 1842 ton hurda çıkacağı öngörülen Fevkani Köprüsü'nden 1850 ton hurda çıktığını belirten Çağlayan, Makine Kimya Endüstrisi'nin maliyet nedeniyle yıkıma girmediği ihalesini almadığını belirterek Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) iddialarına belgeler ile yanıt verdi.

Çağlayan, "İddialarını ispatlasınlar görevi hemen bırakacağım" diyerek şu ifadeleri kullandı:

"Aşağı yukarı dört beş aydır süregelen bir dedikodu gerçeği yansıtmayan bilgilerle, hemşehrilerimizin kafasını karıştırmaya çalışan bir ekip var. Bunlarla ilgili biz sizlere gerçek bilgileri vermek üzere bugün burada belediye başkanımızla, ilçe başkanımızla, belediye meclis üyelerimizle huzurlarınızdayız. Öncelikle şunu ifade etmek istiyorum. Burada Köprüsü'nün kaldırıldığı yerde hizmetin çalışmaların hızla ilerlediği yerden sizlere hitap ediyoruz, sesleniyoruz. Kıymetli hemşehrilerim, Fevkani Köprüsü artık yok. Ve şehrimiz nefes almaya başladı. Bunu tüm hemşehrilerimizden görüyoruz. Bu konuyu sulandırmak isteyenler, bu konuyu bulandırmak isteyenler farklı yerlere kaydılar. Gördüler ki Fevkani Köprüsü'nün kaldırılmasını, hemşehrilerimiz çok istiyorlar. Anketler yaptılar. Yüzde yetmişler, yüzde seksenler, yüzde doksan, civarlarında anket yayınladılar. Hemşehrilerimiz bu işi destekledi. Baktılar ki buradan olmayacak. Fevkani Köprüsü'nün hemşerilerimizin üzerinde yarattığı pozitif etkiyi kırabilmek için yalana sarıldılar. Hile hurda işlerini çamur atarak bizim üzerimize sıçratmaya çalıştılar. Bizler buna müsaade etmeyeceğiz. Sabırla izledik. Sabırla dinledik. Takip ettik. Fakat şimdi iş bitti. Sadece derenin üstünde bir kısım kaldı. Su geçişi yapıldıktan sonra o da kaldırılacak. Allah izin verirse kaza bela da olmadan bu iş de bitmiş olacak. Hizmetine vatandaşlarımızın verilmiş olacak.

Peki bu dert ne? Bu telaş ne? Vatandaşlarımızın memnuniyetini gördükleri için bir telaşa kapıldılar. Bu işin üzerini nasıl kapatabiliriz? Derdine düştüler Şehir nefes almışken bu şehrin nefesini nasıl keserizin derdine düştüler. Bizlere çamur atmaya kalktılar. Şimdi bizler de size yapım aşamasında değil de bittikten sonra bir gerçekleşen rakamlar üzerinden hitap etmek gerçek bilgileri vermek istiyoruz Geçmişte bu işin en başında belediye başkanımız ekibiyle birlikte Makine Kimya Endüstrisi'ne bir yazı yazıyor. Diyor ki 'bizim Fevzi Köprümüzü kaldırmamız gerekiyor. Risk teşkil ediyor. Bu riski ortadan kaldırmamız gerekiyor.' Yazı Makina Kimya'ya gidiyor. Makine Kimya Endüstrisi bize bir yazı gönderiyor. Bakın burası çok önemli. Bunun üzerinden sürekli siyaset yapmaya çalıştılar. Kısaca okuyayım. Diyor ki 'Söz konusu köprünün yıkım maliyeti ve yıkım sonucunda buradan çıkacak olan muhtelif hurda malzemelerin fiyat analizlerinin yapılması ile birlikte diğer bütün maliyet giderlerinin göz önünde bulundurulması neticesinde kamu zararı oluşacağı öngörülmekte olup bu sebeple yıkım işinin şirketimiz açısından ekonomik olmayacağı kanaati hasıl olmuştur.' Hani söyleniyor ya şu kadar para, bu kadar bant. Diyor ki MKE . Bu iş efektif değil. Bu iş ekonomik açıdan bizim yapabileceğimiz bir iş değil. Bu yüzden bu itibarla bahse konu köprünün yıkılması işinin şirketimiz kanalıyla yapılamayacağı yıkım işinin ve yıkım sonucunda çıkacak malzemelerin belediyeniz tarafından değerlendirilmesinin daha uygun olacağı değerlendirilmiştir. Arkadaşlar resmi evrakla sesleniyorum. Hamasetle değil, sözle değil uydurma cümlelerle değil resmi evrakla sesleniyoruz. Peki bundan sonra ne oluyor? Bu yetkiyi belediyeye makine kimya vermiş. 18 Temmuz 2023'te ihalesi yapılan Fevkani Köprüsü yıkım işinin çok daha öncesinden başlatılan bir raporu var. 

ÜNİVERSİTE RAPORUNDA NEREDEYSE HATA YOK!

Burada böyle göz ucuyla bakıp da karar verilmiş bir durum söz konusu değil. Belediyemiz üniversitemize bir yazı daha yazıyor. Diyor ki 'Fevkani Köprüsü'nün çelik tonajının tespit edilmesi amacıyla sizden bir çalışma rica ediyoruz.' Üniversitemiz bu işin uzmanları tarafından bir görevlendirme yapılıyor ve altı ay boyunca çalışılıyor. Her bir kısmı fotoğraflanıyor. Röntgeni çekiliyor ve belediyemize bir rapor sunuluyor. Deniliyor ki efendim Acılık rampası bağlantı yolu. Ve diğer kalemlerin bütün hesaplamaları yapılıyor ve Işte burada karşınızda 1842,15 ton hurda çıkar. Bilimsel araştırma. Biz neleri dinledik kıymetli hemşehrilerim? Araştırmaların raporları, röntgenleri de burada. Sizlere bunu sunuyoruz. Biz Kendi düşüncelerimizi değil bilimsel olarak açıklanan verilen raporlardan bahsediyoruz. Tek tek size hepsini gösterebiliriz. Kalem kalem, milim milim hesaplanmış. Peki 1842 olarak öngörülüyor ya. Bugün iş bitti. Ne kadar çıktı. En son kalan parçayla yaklaşılan rakam 1850 ton. Şimdi şurasına bakalım. Öncelikle bir üniversitemize teşekkür edelim. Çok güzel bir çalışma, yerinde bir çalışma ve çok sapma olmadan neredeyse milimetre milimetre tam bir sonuç bulunmuş.

İSPAT ETSİNLEN İSTİFA EDERİM

Bugün iş bitti değil mi? Kantar fişlerimiz belli. Şurada da görüyorsunuz. Kamera var. Mobese kameraları var. Dileyen iddiasını ispat etmeye ben davet ediyorum. Bu iddia sahiplerine. Özellikle altını çiziyorum. Bütün kameraları araştırın. Kamyonlara bakın. Yüklemeden sonra kameradan çıkıyor. Kantara giriyor. Ölçümü yapılıyor. Şu anda üniversitenin raporuyla birebir sonuçlanmış bir iş var karşımızda. İhalenin yapıldığı tarihteki hurda rakamı 7 TL bile değil. 6,7  TL. Çarpın çıkartın. Diyorlar ki partimize bilim insanlarını çağırdık. İfadeye bakar mısın? Ne demişler bilim insanlarına? Burada ne kadar hurda var. Bir tanesi demiş ki 5000 ton. Bir tanesi demiş ki 8000 ton. Yine bir çağrı yapıyorum. Hangi bilim adamlarını çağırdıysanız, davet ettiyseniz. Tıpkı bu rapor gibi, bir tane rapor getirin. Atsınlar ya o bilim insanları imzasını. Ben bugün sizlere bunu net bir biçimde ifade ediyorum Bunu ifade etmemin sebebi üzerimize atılan çamurdan sebep. Öyle bir rapor getirsinler. Bugün görevimi bırakmaya hazırım. O kadar net ifade ediyorum. Eğer getiremezseniz siz görevinizi bırakmaya iddia sahiplerine söylüyorum. Hazır mısınız? Bu sorunun net bir cevabı olmalı. Varsa iddianız 5000 ton 8000 ton. Şu kadar rakam bu kadar rakam buyurun yer burada. Çalışmalar burada. Bilim insanları dediğiniz kişiler gelsin. Üniversitemizden çalışmalar alsın. Belediyemizden çalışmalar alsın. Kendi çalışmalarını yapsın. Raporun altına da imza atsın.

UMUT ETMEKTEN VAZGEÇMEYİN. UMUDUMUZ DİRİLDİ

Başka bir çağrım daha var. Kameralar var dedik. İki satır yazınıza bakar. Zonguldak Adliyesi'ne başvurusunu yaparsanız bakın biz bu zamana kadar ağzımızı açmamamızın sebebi zaten sizler gittiniz bu konuda adliyede suç duyurusunda bulundunuz. Bırakın da bir sonuçlansın. Adli mercilere intikal etmiş konuda bu kadar konuşulmaz. Konuşulmaz fakat bizler size rakamla, belgeyle bunu anlatıyoruz. İnanmayabilirsiniz çünkü şu hali gördünüz. Şehir artık nefes alıyor. Bu şehirde yaşayan insanlarımız umudu dirildi. Onların umutlarını öldürmenize fırsat vermeyeceğiz. Hemşehrilerimize sesleniyoruz. Bu şehirden umut etmekten vazgeçmeyin. Umudumuz dirildi. Umudumuzu diri tutacağız. Bu çalışmalarımızı da devam ettireceğiz. Öyle karalamalarla, suçlamalarla bir dakika dahi ara vermeyeceğiz."

Editör: Şeyma Kaya