12 yaşındaki bir öğrencinin okul müdürü Ender Kara’yı tüfekle vurması sonucu Kara ağır yaralandı. Yoğun bakımda tedavisi süren okul müdürünün hayati tehlikesi devam ediyor.
Olayın ardından Eğitim-İş yaptığı açıklamada, saldırının münferit bir olay olarak değerlendirilemeyeceğini vurguladı. Sendika, uzun süredir görmezden gelinen güvenlik sorunlarının ve işlevsiz şikâyet mekanizmalarının bu vahim tabloya yol açtığını belirtti.
“İhmaller Zincirinin Sonucu”
Eğitim-İş’in açıklamasında, okulda bir yılı aşkın süredir güvenlik sorunlarının bilindiği, velilerin defalarca yaptığı şikâyetlerin ise ilgili merciler tarafından örtbas edildiği iddia edildi. Şiddet eğilimi gösterdiği öne sürülen öğrenciye dair uyarıların dikkate alınmamasının açık bir ihmal olduğu ifade edildi.
“Okullar Güvensiz Mekanlara Dönüştü”
Sendika, rehberlik ve psikolojik danışmanlık hizmetlerinin yetersiz bırakıldığını, çocukların bilimsel eğitimden uzaklaştırılarak “manevi danışmanlık” adı altında gerici yapılara teslim edildiğini savundu. Açıklamada, “Okullar güvenliği dahi sağlanamayan mekanlara dönüşmüştür. Eğitimi kamusal bir hak olmaktan çıkaran siyasi iktidar ve Milli Eğitim Bakanlığı yaşanan tüm sorunların doğrudan sorumlusudur” denildi.
“Şiddet Düzen Değişmeden Sona Ermeyecek”
Toplumda artan şiddetin arkasında yoksulluğu derinleştiren ve eşitsizliği kalıcı hale getiren politikaların bulunduğu belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Bu ülkede çocuklar da eğitim emekçileri de kaderine terk edilemez. Ölüm, emekçilerin kaderi değildir. Laik ve bilimsel eğitim mücadelemiz, çocuklarımızın ve eğitim emekçilerinin bu sömürü ve gericilik düzenine kurban edilmesine karşı yürütülmektedir. Bu düzen değişmeden şiddet sona ermeyecektir.”
Eğitim-İş, okul müdürü Ender Kara’ya acil şifalar dileyerek, eğitim emekçilerine yönelik şiddetin karşısında susmayacaklarını ve mücadeleyi sürdüreceklerini açıkladı.