Ali Topaloğlu yaptığı açıklamada şunları söyledi; “Zonguldak Valiliği’nin açıkladığı 11 aylık asayiş raporu, operasyon sayılarının ve yakalama oranlarının arttığını gösterirken, bu rakamların ardındaki ekonomik ve sosyal tablonun göz ardı edildiğini ortaya koymaktadır.
Tüketici Hakları Derneği olarak hatırlatıyoruz: Güvenlik, yalnızca suçla mücadeleyle değil; halkın yaşam güvencesiyle ölçülür.
Kaçak maden ocaklarının iki katına çıkması, Zonguldak halkının artan enerji maliyetleri ve geçim sıkıntısı altında ezildiğini gösteriyor.
Bir yanda faturalarını ödeyemeyen, sobasını yakamayan yurttaşlar; diğer yanda kömürün yeraltında hâlâ “kaçak” üretildiği bir kent tablosu var. Bu çelişki, yalnızca denetimle değil, adil gelir politikaları ve enerji hakkının kamusal güvenceye alınmasıyla çözülebilir.
Uyuşturucu, organize suç ve dolandırıcılıktaki artış da halkın çaresizliğini yansıtmaktadır.
Yüksek enflasyon, fahiş fiyatlar ve sürekli borçlanma, tüketiciyi ekonomik olarak savunmasız hale getirmekte; bu da suç ekonomilerinin beslendiği zeminleri genişletmektedir.
Bir yandan dolandırıcılık vakaları artarken, diğer yanda bankaların ve zincir marketlerin uyguladığı gizli zamlar, “yasal” dolandırıcılık halini almıştır.
Biz diyoruz ki:
Gerçek güvenlik, vatandaşın sofrasında, cebinde ve faturasında başlar.
Halkın alım gücü erirken, “huzur” istatistiklerle değil, adaletli ekonomiyle sağlanabilir.
Kaçak ocakların değil, fahiş fiyatların ve tüketici sömürüsünün üzerine gidilmelidir.
Tüketici bilgilendirmesi, denetimi ve örgütlü hak mücadelesi kamusal bir güvenlik alanıdır.
Tüketici Hakları Derneği olarak çağrımız nettir:
Emeğin ve tüketicinin güvenliği, operasyonlarla değil; adil ücret, erişilebilir enerji ve insanca yaşam hakkıyla sağlanır.
Bugün “asayiş başarıları”yla övünmek yerine, halkın mutfağındaki yangını söndürmek gerekmektedir” dedi.
