Yaklaşık 40 senedir aynı iş hanında 25 senedir de aynı dükkanda çalışıp 3 çocuğunun üniversite eğitimlerini de mesleğiyle karşıladığını söyleyen Aytaş, “Öğrendikten sonra zevkli ama stresli meslek” dedi.

Kentte 60 yıl önce Hikmet Aytaş, ağabeyleri ile birlikte saatçilik yapmaya başladı. Zaman içerisinde dayısı ve yeğenleri de bu mesleğe başladı. Yaklaşık 40 yıldır aynı iş hanında saat tamirciliği yapan Aytaş’ın ağabeyleri, dayısı ve yeğenleri hayatını kaybetti. Kentte az sayıda kalan saat tamircisinden biri olan Hikmet Aytaş, ailesinden de mesleği devam ettiren tek kişi olarak 25 yıldır 5 metrekarelik aynı dükkanında, saatleri tamir etmeyi sürdürüyor.

Zonguldak'a acı haber! 3 kişi kazada hayatını kaybetti!
Zonguldak'a acı haber! 3 kişi kazada hayatını kaybetti!
İçeriği Görüntüle

ZEVKLİ AMA STRESLİ BİR MESLEK

İlerleyen yaşına rağmen her gün dükkana gelerek tezgahına oturduğunu ve saat tamiri yaptığını anlatan Aytaş, “17-18 yaşlarında başladım, yaş 78. Abilerimin yanında öğrendim. İki ağabeyim Zonguldak’ta saatçiydi, onlar vefat etti. Biz bu işi devam ettiriyoruz böyle. 60 sene oldu. Öğrendikten sonra zevkli ama stresli meslek. Bir ölüyü canlandırmak gibi. Bozuk saati tamir etmek onun gibi bir şey, zevkli. Gelen çok, mümkün mertebe hallediyoruz vatandaşın işini. Sanatkara değer verilmezse meslek yavaş yavaş biter ama arz talep meselesi. Zamanla yine birileri öğrenecek bu işi. Çünkü tamirci olmayınca millet ne yapsın, saatini atsın mı? Yapılması lazım. Değerli saati varsa bozuk saati atsın mı? Arz talep meselesi, illa birileri öğrenecek yapacak bu işi. Bana bir tezgah yetiyor. Tezgaha oturdum mu bana yetiyor. Öğrenmek isteyen iyi bir ustanın yanında ekmek yer bu meslekten çünkü iyi bir meslek. Herkes yapamıyor, yaptıktan sonra fazla yapan olmuyor, kazanç fazla oluyor. Kendim çalışıyorum, yaş var ama gittiği yere kadar gidecek” diye konuştu.

‘GENÇLER BİR MESLEK ÖĞRENSİNLER’

Ailesinin geçiminden çocuklarının üniversite eğitimine kadar masrafları mesleği ile çıkardığını anlatan Hikmet Aytaş, “Ben çocuklarımı büyüttüm, okuttum, üniversiteye gönderdim; şu mesleğimle beraber yaptım. Şimdi hepsi iyi bir yerdeler. Bana gelen çoğu müşteri, ‘Allah seni başımızdan eksik etmesin’ diyor. Bunu bana söyleyen çok var. Müşterinin memnun olduğunu anlıyorum, çünkü usta yok. Nereye gitsin, İstanbul’a, Ankara’ya mı gitsin tamir ettirsin? Gençler bir meslek öğrensinler. İlla saatçilik değil, araba tamirciliği olsun, kuaför olsun, devam ettirsinler. İnsanlar bozuk saatlerini yaptırmaya çalışsın, randıman alırlar. Ama şimdi hastalık var zevk için takıyor, aksesuar olsun diye takanlar var” ifadelerini kullandı.