KUDÜS’ÜN KONUMU
Dünya üzerinde gerek siyasi gerekse dini açıdan son derece önemli bir yer olan Kudüs, Lut Gölü (Ölü Deniz) ile Akdeniz arasında yer almakta olup Yehuda dağları üzerinde kurulu bir şehirdir. Güneyinde Beytullahim ve kuzeyinde Ramallah şehirlerine komşu olan Kudüs’ün nüfusu 900 binin üzerindedir. İbranice adı Yeruşalayim olan kentteki Müslüman sayısı her geçen yıl az da olsa azalmaktadır. 2021 yılı başlarında nüfusun % 60-65’ini Müslümanlar oluşturmaktadır.
KUDÜS’ÜN TARİHÇESİ
Hemen her yıl defalarca İsrail saldırılarına maruz kalarak bize kendini hatırlatan bu kutsal kent tarih boyunca Mısır Krallığı’ndan Bizans İmparatorluğu’na, Osmanlı Devleti’nden Britanya İmparatorluğu’na kadar pek çok ülke tarafından defalarca işgal edilmiş ve bünyesinde pek çok medeniyet barındırmıştır. Bu sebeptendir ki dünya üzerinde hem Müslümanlar, hem Hristiyanlar hem de Yahudiler tarafından kutsal sayılan tek yerleşim yeridir. Bünyesinde Ağlama Duvarı, Kutsal Mezar Kilisesi, Mescid-i Aksa ve Kubbet-us Sahra gibi kutsal kabul edilen yerler bulunduğu gibi Hz. Süleyman ve Hz. Davut’un kabirleri de yine burada bulunmaktadır.
KUDÜS’ÜN 3 SEMAVİ DİN İÇİN ÖNEMİ
Gelelim Kudüs’ün neden üç semavi din için önemli olduğuna…
Kudüs’ün Yahudiler için önemi; kentin içinde kutsal saydıkları ve kendileri için çok önemli olduğunu düşündükleri Ağlama Duvarı’nın bu şehirde oluşudur. Ağlama duvarı M.Ö. 19 yılında yapılmış olup, Süleyman peygamber tarafından yaptırılan Beytül Makdis’den kalan tek parça olup mabedin batı yakasındadır. Kireçtaşından imal edilmiş olan bu kutsal yer 488 metre uzunluğunda 19 metre yüksekliğindedir.
Hristiyanlar ise, kendi dinlerinin ilk olarak Kudüs’ten yayıldığına inandıkları için bu şehre büyük önem verirler. Ayrıca kutsal bir ibadet merkezleri olan Kutsal Kabir Kilisesi yine Kudüs’de yer almaktadır.
Şehirde bulunan Mescid-i Aksa Müslümanlar için çok ama çok önemlidir. Bu yapı Müslümanlığın ilk kıblesidir. Müslümanlar ilk zamanlar namaz kılarken Mescid-i Aksa’ya dönerken bugün tüm dünyada müslümanları namaz kılarken Mescid-i Haram’a yani Kabe’ye dönerler. Bu durum hicretin 16.ayından itibaren böyledir. Müslümanlar Bakara suresinin 142. ayetinde Allah-ü Teâlâ’nın Müslümanlara Mescid-i Aksa’yı bırakıp Kabe’ye dönmelerini buyurduğuna inanırlar. Bununla birlikte Hz. Muhammed’in miraca yine Mescid-i Aksa’dan çıktığına inanılır.
********
Akdeniz ikliminin hakim olduğu şehir tüm siyasi olaylara ve zaman zaman yaşanan üzücü savaş haberlerine rağmen bugün bile en çok ziyaret edilen turistik şehirler arasında yer almaktadır. Bu kutsal şehrin artık savaş haberleriyle değil de dünyevi güzellikleriyle anılması tüm insanların gayesi olmalıdır.