Zonguldak’ta patlama!

Abone Ol

Bu şehrin çok önemli meseleleri konuşulmuyor.
Konuşulamıyor.
Şehirde insan yaşamını doğrudan etkileyen pek çok olay var.
Ulaşımdan istihdama, tarladan sofraya, tabandan tavana hepimizin çok acil çözülmesi gereken sorunları var.
Suni gündemlerin ve algı mühendisliklerinin meşguliyeti içinde zaman akıp gidiyor.
İş toplumsal sorunlara, ortak sorunlara geldiğinde susanlar iş bireysel çıkar meselelerine geldiğinde aslan kesiliyor.
Hepimiz biraz böyleyiz.
Sorunları konuşamayan bir Zonguldak.
Veya sorunları kendi siyasal zemininin ötesinde çözüm ortaklığı ile konuşamayan Zonguldak.
Yani bugün sokaklara inip, esnaf, iş insanı, işsiz, emekli, öğrenci, dilenci demeden konuştuğunuzda vatandaşın derdi ekmek, istihdam, adalet.
Zaman zaman olumlu işler, güzel gelişmeleri, alınan iyi sonuçları da paylaşıyoruz ama bunlar devede kulak.
Zonguldak’ın yılları ziyan edildi.
Şimdi de zaman kayıplarını gidermek için fazla imkan yok.
Tüm bunlar yaşanırken, sosyal, ekonomik ve psikolojik sorunlarda patlama yaşanırken şehrimizin değerli söz ve yetki sahipleri zamanı boşa harcıyor.
Oysa ki her köşede, her mahallede, her ilçede her zaman insanlık için yapılacak çok şey var!
Ama suni işlere ayırdığımız zamanı bu şehrin gerçeklerine ayırmıyoruz.
Hep yazdık.
Bir kez daha hatırlatıyoruz!
Memleket derdi de çok, bunca dert varken saçlarını tarayan çok!
Konuşmanın da faydası yok!


Halil Posbıyık- Eylem Ertuğrul ve diğerleri!
CHP Zonguldak İl Kongresi’nde yaşananlar ve sonuçları parti içinde daha çok konuşulacak.
Tahsin Erdem kanadı her ne kadar parti içinden çok tepki alsalar da bildiklerini okudular ve stratejik olarak kendileri için işi garantiye alacak her şeyi yaptılar.
Aynı imkanlar başka isimlerde olsaydı onların da bir kaçı aynısını yapardı.
Özellikle Ereğli’de Halil Posbıyık ve Neriman Posbıyık’ın talimatı ile istenilen yere secde edebilecek yapı da Posbıyık’ların stratejisiydi.
Bugün Posbıyıklara kızanlar oluyor.
Ancak geçen seçim dönemlerini hatırlayın.
Kendi belediye başkanını yok sayan bir örgüt bugün yaşanan tablonun da mimarlarından.
Neydi o öyle Posbıyık aleyhine çalışan ilçe örgütü.
Eylem Bey’in ilçe ilçe gezip destek arayışı da işe yaramayacaktı.
Ki öyle oldu.
Çünkü örgütler bu turları samimi bulmadı.
Parti içinde büyük çoğunluğun başkan seçilen Devrim Dural ve seçimi kazanamayan Turhan Oral ile hiçbir derdi yok.
Tepkiler arka plandakilerin yöntemlerine.
Halil Posbıyık geçen seçimde kendilerini yok sayan ve saydıranları adeta sildi.
İl yönetimine Zeynep Gül, Ali Kayacan, İsmet Gümüşhan, Aykut Doğanay’ı, disiplin kuruluna Lütfi Burak Soyer, Can Rumeli’yi yazdıran Posbıyık, Üst Kurul’da ise ilçe başkanı Zerrin Yılmaz ile birlikte yer aldı.
Özgür Özel, Eylem hocanın üzerini çoktan çizmişti geçtiğimiz aylarda.
Bu saatten sonra da pek bir şey değişmez.
Ama Zerrin hanımın işi çok zor gerçekten.
Allah ona da kolaylık versin!
Bu arada Halil Posbıyık 20- 30 sene önce milletvekili olmayı fazlasıyla hak etmiş bir isimdi.
Yıllardan beri son dakika da kandırılan, yok sayılan Posbıyıklar yine aynı durumla karşılaşırsa şaşırmam!
Bekleyelim.
Daha çok şey yaşanacak!
Biz burada analiz yapıyoruz.
Elbette CHP’liler çok tepkili ve söylemek istedikleri çok şey var!

CHP kaç milletvekili çıkaracak!
CHP Zonguldak İl Kongresi’nde yapılan konuşmalarda; “Üç milletvekili çıkarırsak iktidarız” bağlamında konuşmalar vardı.
Oysa ki bu hedefin en az dört olması gerekirdi.
Çünkü CHP son seçimde zaten üç milletvekili çıkarmıştı.
Deva Parti’nin Ankara’dan gönderdiği Doğan Şanlıoğlu’nu listenin üçünü sırasına koymak yerine vadiden herhangi bir ismi koysalar bile üçü almıştı.
Umut Başoğlu, Hayri Kandemir, Ali İhsan Köktürk, Savaş Çiloğlu gibi isimlerden birini aday yapsalar zaten üç garantiye yakındı.
O gün masaya vurup neden; “Doğan Şanlıoğlu’nu istemiyoruz” diyemediler, demediler.
Bunu neden anlattım.
CHP’de; “küçük olsun benim olsun” diyenlerin sayısının katlanarak arttığını son kongrede gördük.
Allah tek derdi ülkesi, milleti ve CHP’yi iktidara taşımak olan samimi seçmenlere sabır versin!

Levent Karadağ
Bazen nazar değecek diye korkuyorum.
Kozlu’nun Güney Mahallesi’nin heyecanlı, dinamik ve çalışkan muhtarı aslında muhtarlığın nasıl olması gerektiğini gösteren nadir isimlerden.
Belediye ve kurumlar ile sürekli dirsek teması içinde vatandaşın ayağında.
Bize böyle genç, üretken, heyecanlı ve vaktini gerçekten seçmen ile geçirebilecek muhtarlar, yöneticiler, siyasetçiler lazım.
Maşallah muhtar.


Fikir!
Bu şehir adına yıllardan beri pek çok fikir paylaştık.
Pek çok meslektaşımız gibi öngörülerimizi ortaya koyduk.
Siyasi ve bürokratik statükoyu aşamadık.
Şehre tecavüz ettiler.
Ve her türlü yanlışta ısrar ede ede şehri daha da yaşanmaz hale getirdiler.
Ve sizler - bizler doğru ve yanlışın ne olduğuna bakmaksızın siyasetçilerin istediği gibi davrandık, partilerin üniformalarına sığınıp kendimizi kandırdık.
Empati yapmadık.
Ve böylesi güzel bir kentin bu kadar sahipsiz, yalnız kalmasına destek olduk!
Az olduk çok olduk ama olduk.
Bilerek olduk bilmeden olduk ama olduk!
Bugün şikayet eden çok.
Ama seçim olsa değişen bir şey yok!

Harun Demir istifa!
Zonguldakspor yönetimi adına konuşan Harun Demir verilen sözlerin tutulmamasına isyan ederek; “Perşembe akşamına kadar bu sözler tutulmaz ise yönetimi bırakacağız” dedi.
Sonra devam etti;
“Bu bir tehdit değil. Bu bil blöf değil”
Bu sözleri tutmayanlardan biri Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem.
Öyle şov yapmakla olmuyor bu işler.
Harun Demir başkanlığı bırakırsa anahtarı kime bırakır.
Şöyle bir sıralama yapalım.
A) Vali Osman Hacıbektaşoğlu
B) Belediye Başkanı Tahsin Erdem.


Ali Sencer Arslan… Fadime Yılmaz Elma… Onur Altındağ!

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) Kariyer Planlama Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Seda Tapdık Terzioğlu’nun moderatörlüğünü yaptığı buluşmada haber ajansı temsilci kardeşlerimiz Fadime Yılmaz Elma, Ali Sencer Arslan ve Onur Altındağ’ı dinledik.
Ajans muhabirliğinin zorluklarından bıraktığı etkilere, güzelliklerinden tebessüm ettiren anlarına pek çok yaşanmışlığı ve görüşü paylaştılar.
Ve son olarak basının geldiği, gelmek zorunda bırakıldığı durum ve gelecek kaygılarını özetledi genç kardeşlerim.
Sencer’in Z HABER’de başladığı ilk günlerden bugünlere yaşananlar geçti gözümün önünden.
Henüz 15’li yaşlarda kamere çekerken fotoğrafladığım Onur’un çocukluğu geldi aklıma.
Fadi’nin yıllardan beri inatla ortaya koyduğu mücadele ruhu da salondaydı.
Üç kardeşimi de gururla izledim.
İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hamza Çeştepe, Doç. Dr. Seda Tapdık Terzioğlu ve emeği geçen hocalarımıza da ayrıca teşekkür ediyoruz.

Hasret Akkuzu’yu kim öldürdü!
Çaycuma’da su kuyusunda cesedi bulunan 16 yaşındaki Hasret Akkuzu’nun cinayete kurban gitme ihtimali yüksek görünüyor.
Konuyla ilgili yayın yasağı geldi.
Ama Müge Anlı’nın yayınında doğrudan cinayete vurgu yapıldı.
Sonuç olarak iki lise öğrencisinin iki hafta arayla doğum yapması ve Hasret’in ölümü!
Bunları sıradanlaştırdığımızda alışmaya başlıyoruz.
Alıştığımız için normal geliyor.
Acaba ilgili kurumlar ne yapıyor?

{ “vars”: { “account”: “G-PS7CWR0GE0” }, “triggers”: { “defaultPageview”: { “on”: “visible”, “request”: “pageview”, “vars”: { “title”: “Name of the Article” } }, “clickOnHeader”: { “on”: “click”, “selector”: “#header”, “request”: “event”, “vars”: { “eventCategory”: “examples”, “eventAction”: “clicked-header” } } } }