– Bir Yıldız Alatan Macerası‘nın (Oğlak Yayınları) hikâyesini çevirmeni Nicola Verderame’den dinliyoruz.
Yaprak Öz’ün İtalya’da Edizioni Le Assassine tarafından yayımlanan Farahnaz’ın Çiçeği (Il fiore di Farahnaz) romanını çevirirken hayatımda hiç beklemediğim teknik terimleri öğrenmek zorunda kaldım. Çünkü Yaprak Öz’ün yarattığı ve Oğlak Yayınları‘ndan çıkan roman serisinin dedektifi Yıldız Alatan çok yetenekli ve sevilen bir terzi. 1970’lerin sonunda Zonguldak’ta, maden mühendislerinin yaşadığı bir mahallede oturuyor. Terzilik becerileri ve dedektif hikâyelerine tutkusu sayesinde mahallenin sessizliğini bozan bir dizi gizemi çözmeyi başarır.
Kitabın her bölümünde Yıldız, Kılıç Mahallesi’nde yaşayan genç kadınlardan biri için farklı bir elbise dikmek zorunda kalıyor ve elbisenin özellikleri aynı zamanda bölümün başlığını da oluşturuyor. Kısacası teknik terminoloji açısından mekanik dünyasına daha aşina olan bir çevirmen olarak -ben bir traktör dükkânında büyüdüm ve bir çiftçinin oğluyum- kendimi kumaşlar, aksesuarlar ve elbise modelleri içinde dalmış bulmak hem biraz şoke ediciydi hem de çok hoştu.
Bu serüvende birçok yeni kelime öğrendim, yine de çok sabırlı olan ve açıklamalarıyla bana her zaman yardımcı olan yazara da teşekkür etmeliyim. Emin olamadığım zamanlarda Google görseller çok yardımcı oldu: İtalyanca aradığım bir elbiseyi ya da kumaşı yazara göstermek, uzun açıklamalar arasında kaybolmaktan daha kolaydı. Ancak sürekli kıyafet aramam sayesinde algoritma bana aylarca kadın kıyafetleri için reklamlar önermeye devam etti!
Farahnaz’ın Çiçeği, Ahmet Ümit’in Aşkımız Eski Bir Roman‘ından sonra çevirdiğim ikinci polisiye romandı. Ümit’in kitabının biraz daha farklı bir yaklaşım gerektirdiğini söylemek mümkün, çünkü kitapta ara sıra biraz daha lirik kısımlar yani Başkomiser Nevzat’ın içselliğine yer verilen kısımlar yer alıyor. Öte yandan Yaprak Öz‘ün üslubu çok temiz ve yalın, çünkü “roman içinde roman” kurgusuna göre 1979 sonunda yaşananları birinci tekil şahıs olarak anlatan ses, Yıldız Alatan’ın kendi sesiydi: Terzi, maceralarını ölümünden sonra torunu tarafından yayımlanan bir kitapta anlatmıştı. Giriş bölümünden Yıldız Alatan’ın polisiye roman hayranı olduğunu ancak profesyonel bir yazar olmadığını biliyoruz; bu nedenle özel bir dil cambazlığı yapmamış olması anlaşılabilir.
Terziliğin teknik diliyle ilgili hissettiğim yabancılık duygusu bir yana Farahnaz’ın Çiçeği, 1970’lerin sonlarındaki gündelik hayata, Burda dergisinden Colombo serisine kadar, Türkiye ve İtalya arasındaki popüler kültürün ortak özellikleri olan çok sayıda gönderme içeriyor. Dahası, aynı yıllarda her iki ülkede de siyasi şiddet gündemdeydi ve İstanbul ile Ankara’daki öğrenci çatışmaları, ayrıcalıklı ve nispeten kaygısız bir yaşamları olmasına rağmen kahramanlarımızı çok endişelendiriyordu.
Farahnazın Çiçeği‘nin İtalyanca çevirisinde, bey, efendi, ağabey, abla, hanım veya teyze gibi Türk diline özgü ve çevrilmesi mümkün olmayan hitapların anlamlarını küçük bir sözlükte belirtmek zorunda kaldım. Benzer şekilde, tüm yemek isimleri de çevrilemez; kitabın sonuna bir açıklama eklemek İtalyan okurları Türk kültürüne yaklaştırmanın bir yoludur.
Polisiye edebiyat gibi genellikle hafife alınan bir edebiyatta bile, bize yakın ama farklı ülkelerdeki günlük yaşamın birçok yönünü keşfedebiliriz. Çeviri bu karşılıklı bilgiyi sadece mümkün değil, aynı zamanda keyifli de kılar. Susan Sontag’ın yazdığı gibi, “çeviri dünya edebiyatlarının dolaşım sistemidir.” Ve çeviri sayesinde Türk kültürü İtalya’daki polisiye hayranları tarafından da keşfedilebilir.
YAPRAK ÖZ KİMDİR?
Şair ve yazar, çevirmen. 11 Aralık 1973, Zonguldak doğumlu. Yayla İlkokulu (1984, TED (Türkiye Eğitim Derneği) Zonguldak Koleji ile İstanbul Üniversitesi Amerikan Kültürü ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. 1999 yılından itibaren İstanbul / Suadiye Hacı Mustafa Tarman Anadolu Lisesi’nde İngilizce öğretmeni olarak çalıştı.
İlk şiiri “Poetik’Us Şiir Dergisi”nin 1996 Ocak sayısında yayımlandı. Şiirleri ile çevirileri 1977 yılından itibaren “B(aşk)a”, “Poetk’us”, “Şiir Oku”, “Akatalpa” gibi dergilerde yayımlanmaktadır.
Literatue Across Frontiers Edebiyat Derneği ile Delta Yayınları’nın işbirliğiyle düzenlenen World Expres tasarımında yer aldı ve Avrupalı genç şair ve yazarların eserlerini Türkçeye çevirdi. “Şiirli Müzik Kutusu” kitabı ile 2010 Cemal Süreya Şiir Ödülleri’nde başarı ödülü aldı. Kadir Aydemir’in hazırladığı “80’lerdde Çocuk Olmak” (2010) kitabının hazırlanmasına katkıda bulundu. Delta Kültürlerarası Yaratıcı İşbirliği Derneği’nin üyesidir.
Zonguldak Nostalji-y.yıldırım-17 Ekim 2024