Zonguldak üzerine söylenecek çok şey var.
Hep ‘emeğin, alın terinin başkenti’ denilir memlekete!
Gerçekte öyle mi pek?
Veya bu onurlu yakıştırmanın arka planında neler oluyor?
İşte orası karışık.
Bunca imkanlara ve güzelliklere sahip bir şehir neden çok daha yaşanılabilir olamaz?
Neden dayanışmanın, bölüşmenin merkezi olamaz?
Neden madenlerin, madencilerin, şehitlerin sırtından zenginleşen bir kent bu kadar nankör olabilir?
Her anlamda bu kadar zor bir kent olmayı nasıl başarıyor Zonguldak?
Karamsarlık yaratmak için değil ama  durum tespiti olsun bizimkisi?
Bir Karabük modellemesi yapamayan, bir Bartın modellemesi yapamayan Zonguldak bu kafa ile daha ne kadar geriye gidecek?
Yöneticilerimiz, siyasetçilerimiz, medya, STK’lar neden Zonguldak söz konusu olduğunda ortak akıldan bu kadar kaçıyor?
Zonguldak başka nelerin başkenti?
Hatta bazıları nüfusa oranla olsun.
Birlikte sayalım?
Dedikodunun.
Şövanizmin.
Egonun.
Tefecilerin.
İcraların.
Kompleksin.
Ötekileştirmenin.
Haksız kazancın.
Vasıfsız siyasetçilerin.
Avantacı bürokratların.
Sahtekar demokratların.
Kazıkçı esnafın.
Kaçak yapılaşmanın.
Ve daha pek neden sayılabilir.
Zonguldak’ın iki yakası bir araya gelmiyor?
Çünkü bunca insan bunu istemez.
Kendi menfaatinden başka şeyleri düşünmeyenler bu şehri ya cebine koymak istedi ya cepte görmek istedi!
Zonguldak’ta çatışma ile beslenme kültürü siyasetten toplumun tüm katmanlarına sirayet etti.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kenti, sanayileşmenin lokomotifi koca Zonguldak bu şehrin ekmeğini yiyen, bu şehrin sayesinde Ankara’ya giden, görevlere seçilen, atanan nankörlerin çabasıyla hep kaybetti- kaybettirildi!
Bu bir durum tespitidir.
Samimiyetten yoksun atanış ve seçilmişler bu alışkanlıklarını değiştirmedikleri ve empati yapamadıkları sürece inatlarında boğulacak, hem şehre kaybettirecekler hem kendileri kaybedecekler!
O yüzden diyoruz ki!
Bu inadınızdan vazgeçin.
Bir şehir kucaklaşarak büyür.
Güzelleşir.
Yaşanabilir hale gelir.
Bu şehri dedikodu ile değil;
ortak akıl, vicdan, sevgi, saygı, hoşgörü, çok çalışarak yönetin!
Kararlarınızı dedikodu ile değil akıl ile verin.
Hem siz kazanın.
Hem şehir kazansın.

Editör: TE Bilişim