Birleşik Kamu İş Başkanı Metin Kahveci Amasra’da yaşanan maden kazası sonrası yapılan açıklamalara tepki gösterdi.

Maden Mühendisleri Odası ve Enerji Bir Sen’in açıklamaları nedeni ile esef duyduklarını ifade eden Kahveci şu ifadeleri kullandı
“Amasra’da  devlete bağlı maden ocağında meydana gelen grizu patlaması  nedeniyle 41 madenciyi kaybetmiş ve bir çok yaralılar olmuştu. Ölen madenci kardeşlerimize Allah’tan rahmet yaralılara acil şifalar diliyoruz. Ulusumuzun başı sağ olsun.

Vahim olay nedeniyle her kurumdan, kişilerden ve  siyasilerden açıklamalar  peş peşe gelmektedir. Bizce de bu olay  ne son nede ilk olacak olup tamamıyla ihmal ,denetim ve yönetim zafiyetinden gerçekleştiğine inanmaktayız. Maden Mühendisleri odasının açıklamaları ortadadır. Durum böyleyken yandaş sendika da kendine yakışanı yaptığından dolayı esef duyuyoruz. Enerji Bir Sen yetkilisinin açıklamaları yenilir yutulur değildir. Ade da  sendika yetkilisi değil de iş veren gibi konuşması yada  bir nevi siyasi iktidarın yöneticileri korumaya kalkması utanç vericidir. Yaşamı kaybetmiş madencilerin hak ve hukukunu kim koruyacak.  Bu insanların önemi değeri yok mu? İşte bunların bakış açısı bu.  İşçilerin haklarını Sendika mı ,yöneticiler mi siyasiler mi? Koruyacak  diye yandaş sendikaya yetkilisine soruyoruz? Dünya emek hareketinde böyle ihanet verici bir durum yoktur.  Kınıyoruz!!! Ve kendine gelmesini temenni ediyoruz. Diyoruz ki sendikacı emeğin yanında haksızlıkların karşısında işverene ve iktidara her zaman muhaliftir.

Oysa bu kazaların başında ehliyetsiz , liyakatsiz ,başarısız insanları getirirseniz olacağı budur. Bariz bir örnek verirsek TTK genel müdürünün nasıl müdür olduğunu bilmeyen yok. Kozlu’da müdürken ceza almasına rağmen  TTK genel müdürü oluyorsa bu kazalar artacak demektir. Bu kazaların olmaması için alınması gereken önlemleri almayan yaptırmayan denetlemeyen başta genel müdür olmakla birlikte  her kişi suçludur. Bu kazayı kader, kaza  gibi göstermek isteyenler bilimi yok ettikleri gibi algı yanıltması yapmaktadırlar. Bunu Zonguldak’ta kimse yemez. Sayıştayın raporu ortadayken önlem almayanlar bizce cinayet işlemişlerdir. Bu cinayetin hesabı sorulmalıdır. Bu grizu patlaması nedeniyle devlete yaklaşık totalde 200 milyon zarara uğratmak yerine  belki  de 5 veya 10 milyon harcamayla (araç gereçlerin yenilenmesi sensörlerin değişmesi sıkı denetimler vb) bu cinayet olmayabilirdi. İşte bilimsel kafa olmayınca hem insanımız ölüyor, hem de halkımızın parası amacı dışında kullanılmış oluyor. Yazıklar olsun!”