Sekiz maddede durum özeti!

Abone Ol

Bir
Yıllardan beri orman yangınlarını konuşuyoruz.
Aynı şeyleri konuşuyoruz ve daha kötü sonuçlar alıyoruz.
Şundan veya bundan başımıza gelecekleri biliyoruz ancak her olayda olduğu gibi bu konuda da sorunu konuşup daha radikal çözümler bulmak yerine sorun üzerinden siyaset yapıyoruz.
Üzülüyoruz ama işin içine siyaset ve siyasetçiler girince daha çok saçmalamaya başlıyoruz!
*
İki
Yangınların nedeni çok.
Aşırı sıcak.
Siyasi terör.
Otel terörü.
İmar terörü.
46 terörü.
Mangal terörü.
İzmarit terörü.
Bayıla bayıla izlediği doğa ve ormanların içine edip şişe ve her türlü çöpü bırakanların terörü.
Bunların bir kısmına kısaca O.Ç. de derdi rahmetli babaannem.
Yeni filizlenen ağaç yapraklarını yemeye çalışan keçilerle bile kavga ederdi!
*
Üç
“Yangınlar sadece bizde olmuyor” demek çözüm değil.
Üzülmek çözüm değil.
Boş boş konuşmak da çözül değil.
Sen ne yapıyorsun tedbir ve söndürme konusunda?
Niye daha fazlasını yapmadın - yapmıyorsun!
Mesela orman içi koridorlar neden açılmaz?
Neden her yerde su göletleri oluşturulmaz?
Neden gezdiğin – içtiğin yerlere pislersin?
Neden her ormanın içine ev yapmaya izin verirsin?
Mesela şu bizim köy yollarına bir çıkın görün rezillikleri.
Her köyün çöpü – hafriyatı bir yolun yamacından aşağı dökülmüş.
Bizim gördüğümüzü bu şehrin muhtarları, kaymakamları, özel idarecileri, valileri görmüyor mu?
Bal gibi görüyorlar!
Eeee o zaman!
Dertsiz başlarına dert almak istemiyorlar!
*
Üç buçuk
Hayat devam ederken bunları kafaya takmaz yanıp tutuşunca müthiş bir kenetlenme sergilersin!
Öyle mi?
İyi!
Devam et bu kafa ile!
*
Dört
Pek çok yerde takır - takır işleyen - işletilen ‘orman kanunları’ söz konusu bu ülkenin ormanları olduğunda neden uygulanmıyor?
*
Beş
Kusura bakma.
Sen Akdeniz’de Ege kıyılarında, Doğu Karadeniz’de ve hatta Zonguldak’ta her yanan yere otel veya bilimum işler için izin verir, imara açar ve talan ettirirsen, birilerinin zenginleşmesinin önünü açarsan her önüne gelen yakacak yer bulur.
Hissizlik başlar.
Her fakir başka rüya görmeye ve hayal kurmaya başlar!
Bu gidişle geçmişten beri orman yakıp otel veya başka bir şey yapmayanların salak yerine konulduğu bu ülkede sadece süslü palmiyelerle avunacağız!
*
Altı
Çamın da suçu olabilir ateşin de!
Kurumuş otların da kozalakların da!
Ama!
Sen kendi suçunu kabul etmediğin ve gereğini yapmadığın sürece hep birlikte yanacağız.
Ve sen – ben her yandığımızda işi Allah’a, yağmur duasına bırakıyoruz.
Bir sor bakalım kendine!
Biz böyleysek yüce Allah ne yapsın!
*
Yedi
Haydi buradan bir çağrı yapalım Zonguldak’ımızın Valisi Sayın Osman Hacıbektaşoğlu’na.
Önce şu muhtarları bir hizaya çekelim.
Sonra her köyde gönüllü yangın müdahale ekipleri kuralım.
Gerçi köylerde de genç kalmamıştı değil mi mezar bile kazacak!
Herkes ekmeğinin peşine gitmişti sürgün ellere!
Neyse işte bir yerlerden başlayalım!
Mutlaka faydası olur!
*
Sekiz
Neyse işte!

Yenice ve Küre Ormanları’nda OHAL ilan edilsin!
Buradan sesleniyoruz.
Karabük’te 5 gün devam eden ve söndürülemeyen yangını görünce şahsen dünyanın sayılı alanlarından olan Yenice ormanları için endişeleniyoruz.
Yine Kastamonu Küre ormanları için de bu endişemiz var.
Buradan Zonguldak – Karabük ve Kastamonu Valilerimiz başta olmak üzere tüm yetkililere sesleniyoruz.
Bu bölgelerde çok acilen OHAL ilan edilsin ve her türlü tedbir çok acil alınsın.

Esat Erdem’in ardından
Ölüm haberleri vermekten yorulduk.
Ne zaman bir baba ölse yaralar kanar.
Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem’in babası Esat Erdem 92 yaşında hayata gözlerini yumdu.
Bir baba ne kadar geç ölse yeri doldurulamaz.
Bir evlat 65 yaşında da olsa bir babanın gözünde halen yavru bir kuş gibidir.
Esat amcanın mekanı cennet olsun.
Tahsin başkan ve yakınlarına sabır diliyoruz.
Güzel bir ömür.
Ve oğlunun bu günlerini de görmüş bir baba olarak huzur içinde gözlerini dünyaya kapattı.
Babaların yokluğu elbet çok zordur ama Allah hiç birimize evlat acısı yaşatmasın.
Tekrar sabır diliyoruz.
Mekanı cennet olsun.

Vakıf işi ne oldu?

Birkaç ağabeyimiz sürekli olarak;
“Atilla ne oldu şu Zonguldaklılar Vakfı işi” diye soruyor.
Bizimkilerin bu kafası, korkaklığı, cesaretsizliği ve bencilliği ile olmaz bu iş.
Zonguldaklılar Vakfı meselesinin şehrin bütünlüğü açısında ne anlama geldiğini daha öne pek çok defa yazdım.
Ama şahsen benim de ümidim kalmadı.
Zonguldak çok alem bir şehir.
Bir şehir kendi kentine bu kadar ihanet edebilir!

{ “vars”: { “account”: “G-PS7CWR0GE0” }, “triggers”: { “defaultPageview”: { “on”: “visible”, “request”: “pageview”, “vars”: { “title”: “Name of the Article” } }, “clickOnHeader”: { “on”: “click”, “selector”: “#header”, “request”: “event”, “vars”: { “eventCategory”: “examples”, “eventAction”: “clicked-header” } } } }