Real Madrid ve Arsenal'de sergilediği başarılı performansla dünyanın en iyi 10 numaralarının arasında anılan Mesut Özil, 2020/21 sezonu devre arasında 'çocukluk hayalim' dediği Fenerbahçe'ye imza atmıştı. Sarı-lacivertli takımda istenen performansı gösteremeyen Türk asıllı Alman yıldız, sözleşmesinin feshedilmesinin ardından 2022 yazında Başakşehir'e imza atmış, sakatlıklar sonrası Mart 2023'te de futbolu bıraktığını açıklamıştı.

Mesut Özil'in kariyerinin ilk döneminde menajerliğini de yapan babası Mustafa Özil, Bild'e özel açıklamalar yaptı. Mesut'un milli takım seçimi yapacağı dönemde yaşananları anlatan Baba Özil, oğlunun Almanya Milli Takımı'nı bırakma şeklini de eleştirdi.

"TÜİK'in açıkladığı enflasyon gerçek değildir" "TÜİK'in açıkladığı enflasyon gerçek değildir"

Mustafa Özil'in Bild'e verdiği röportajdan satır başları şu şekilde:

Mesut 2014'de Dünya Kupası kazanan Almanya Milli Takımı'nın en iyi oyuncusuydu. 2018'de de böyleydi. İlkay Gündoğan ile birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan ile fotoğraf vermelerinin ardından Dünya Kupası'nda yaşanan hayal kırıklığının faturası onlara kesildi. İlkay ve ekibi süreci iyi yönetti. Mesut ve menajeri Erkut Söğüt ise süreç yönetiminde hatalar yaptı. Daha sonra Mesut milli takımı bıraktığını açıkladı, hem de sosyal medyadan yaptığı bir açıklamayla. Böyle bir vedaya nasıl izin verebilirsiniz? Bu asla olmamalıydı! Bir danışman olarak farklı davranmak zorundasınız çünkü oyuncunuza karşı bir sorumluluğunuz var. Ben olsam tüm gazetecileri canlı bir basın toplantısına davet eder ve bunu makul bir şekilde sonlandırırdım, Twitter üzerinden değil. Böyle yapmanın ne anlamı var ki?

Aynı fotoğraf karesindeki İlkay şu anda Almanya Milli Takımı'nın kaptanı, Mesut ise istenmeyen adam.

"HEPİMİZİN KANI KIRMIZI"
Bir menajer olarak her zaman vizyon sahibi olmanız gerek. Bunu milli takım seçimi yaptığımız dönemden örnekle anlatayım. Ailemizdeki herkes Mesut'un Almanya için oynamasına karşıydı. Hatta onun ülkesine ihanet ettiğini bile söyleyenler vardı. Mesut bana geldi ve bu konu hakkında konuştuk. Endişelerini anlattı. O zaman sadece 18 yaşındaydı ve arkadaşları Türkiye için oynuyordu. Bana dedi ki; 'Benim kanım kırmızı. Türkiye için oynamak istiyorum.' Ben de ona; 'Hepimizin kanı kırmızı' dedim.. Devamında da onu Almanya için oynaması konusunda çeşitli argümanlarla ikna ettim. Bu, verdiğimiz en iyi karardı. Almanya için 92 maça çıktı, Dünya Kupası şampiyonluğu yaşadı. Bu bir futbolcu için en büyük onurdur. Tamamen doğru karar verdiğimizi düşünüyorum.

Mesut'un kariyeri 2018'e kadar harika ilerledi. 2013'te dönemin en pahalı Alman futbolcusu olarak Arsenal'e transfer oldu. Real Madrid o transferden hiç kazanmadığı bir para kazandı. Wenger, takımı Mesut için yeniden inşa etti. Kendisi de büyük bir kontrat aldı, dev firmalarla sponsorluk anlaşması imzaladı. 2018 sonrasında düşüş başladı. Ben bunu da danışmanlarına bağlıyorum. Mesut'u yanlış yönlendirdiler.

"EN BÜYÜK HAYALİM ALMANYA FUTBOL FEDERASYONU"
2018 sonrasını bir kenara bırakırsan Mesut'un kariyeri kulüp ve milli takımda inanılmaz bir seviyede gelişti. Mesut ile ilgili en büyük dilağim bir gün Almanya Futbol Federasyonunda görev yapması. Mesela milli takım yönetiminde ya da milli takıma yabancı oyuncuların entegrasyonunda danışmanlık görevinde olabilir.

Editör: U. G.