MEB’in kaçak öğretmenleri!

Abone Ol

MEB’in kaçak öğretmenleri!
Dün bir doktor arkadaşımızın haklı isyanına tanık oldum.
Dedi ki;
“Para alan doktorları yazıyorsunuz.
Hastanede kimlerin zaten zarf içinde aldığını biliyorsunuz.
Ama öğretmenler ne olacak.
Eğitim ne olacak.
Çocuklarımız ne olacak”
Bahsettiği konu geçtiğimiz haftalarda dile getirdiğimiz MEB’e bağlı çalışan ama okuldan çok dışarda özel ders vermeye giden öğretmenlerimizin konusu.
“Devlet bize neden maaş veriyor. Burada vatandaşa hizmet etmemiz için. Parayı az bulan ayrılıp muayenehane açar” diyordu hocamız.
Ve benzer durum haftanın 4-5 günü olan derslerini 1.5 -2 güne sıkıştırıp boşa çıkardığı diğer günlerde bazı dershanelerde veya kaçak köçek yerlerde soluksuz ders veren öğretmenlerimiz var.
Bazı dershaneler de bunlara yol veriyor.
MEB’in yanlış uygulamaları ve öğretmenlerin daha fazla para özlemiyle devlet okullarında verdikleri derslerin kalitesinin düştüğünü söyleyenler de yine öğretmenler ve eğitim sendikaları.
Bu bir sorun.
Zonguldak’ın eğitimdeki başarı sıkalası hızla düşerken bu detayın da dikkate alınması gerekiyor.
Müdürlerin koruduğu, okullardan kaçıp özel eğitim kurumlarında ve merdiven altı ofislerde ders veren öğretmenler kimler.
Doktor arkadaşımızın dediği gibi o zaman siz de MEB’den istifa edin ve istediğiniz özel kurslarda öğretmenlik yapın.
Gizli gizli ortak olduğunuz özel kurlara açık açık ortak olun.
Belki böyle olunca sizin boşalttığınız kadrolara gerçekten atanmayı bekleyen ve atanamayan öğretmenler gelebilir.
Virgül!

Herkesin gözü önünde!
İstihdama, üretime, kalkınmaya elbette değer veriyor her emeğe teşekkür ediyoruz.
Ancak Zonguldak’ın daha yaşanabilir şehir olması gerekirken yapılan bilinçli katliamlar büyük bir ihanetten başka bir şey değil.
Mesela çok yazdık.
Filyos bölgesindeki kalkınma hamlesi ve sanayileşmenin ortaya koyacağı fotoğraf belli.
Tepeden baktık yazmak farz oldu.
Bakacakkadı bölgesinde 100. Yıl Tatil Köyü bitişiğinde bulunan alan bölgenin tam merkezinde farklı sosyal ve sportif tesisler ile bir yaşam merkezi olacakken büyük bir sanayi sitesine dönüştürülerek gerçek bir şehirleşme katliamı yapıldı.
Bunu neden yazıyorum.
Ders çıkarmıyoruz!
Aynı inat, körlük ve sakatlık devam ediyor!

Ve Zonguldak’ın bilinmeyenleri!
Z HABER Instagram hesabı zhabertv ve YouTube hesaplarında Zonguldak’ın çok özel yeni görüntülerini izleyeceksiniz.
Zonguldak’ın sürekli karamsar taraflarının basında yer alması elbette şehir adına çok iyi şeyler değil.
Fakat şehir adına yapılması gereken iyi şeylerin de yeterince anlatılamadığını düşünüyoruz.
O nedenle şehrin farklı noktalarından şehrin dokusunu, duygularını, güzelliklerini ve pek fazla bilinmeyen güzelliklerini hesaplarımızdan izleyebilirsiniz.
Çalışmalarımız başladı.
Ve Zonguldak’ın fazla bilinmeyenlerini daha fazla göreceksiniz.
Ve o zaman bu şehri sevmek için çok daha fazla nedeniniz olduğunu göreceksiniz.

Erdem’in korkusu Çağlayan!
Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem’in en büyük hayali milletvekili olmak.
Ancak böyle bir ihtimal olmazsa belediye başkanlığına yeniden seçilmek.
O nedenle sosyal medya atağı ve algı çalışmalarına çok fazla önem veriyor.
13-14 kişilik ekip sadece hem yapılan işleri anlatmak hem de yapılmayanlara karşı yükselen tepkilerin hızını kesmek çalışıyor.
Parti içinden de gelen tepkiler can sıksa da yüzde seçimde alınan büyük farkın tamamen erimeyeceğine kanaat getiriliyor.
Ama bir başka gerçek var.
O da Tahsin Erdem’in Mustafa Çağlayan çekincesi.
Çağlayan’ın iktidar partili bir il başkanı olmasının ötesinde dengeli, kamuoyunda ve hatta CHP içinde de karşılık bulan yaklaşımları rahatsız ediyor.
Seçime daha çok var.
Buna karşın şimdiden;
“İnşallah Mustafa Çağlayan aday olmaz” düşünesine kapıldıklarını görüyoruz.
Mesela Çağlayan’ın belediye hizmetleri konusunda verdiği destekleri inatla yok saymaları, bazı çalışmalarda bir teşekkürü çok görmeleri bu yüzden!

Mezarlıktan geçerken!
Zonguldak’ın samimiyetsiz iklimi herkesi yoruyor.
İnsanlar, şehir birbirini yerken şöyle uzaktan izliyoruz bazen.
Bazen de görmüyorum.
Kimi zaman bir dağ yamacında tüten ateşin başında, kimi zaman bir dere kenarında kaçan balığı peşindeyken şehrin ne kadar sahipsiz ve çıkar çatışmalarına kurban edildiğini üzülerek görüyoruz!
Bir mezarlıktan geçiyoruz.
Maden şehitlerinin adı yazıyor.
Bir ölüm meleği sessizliğinde.
Bir mezar taşı soğukluğunda.
Bir hasret çıkmazında kalıyor insan kimi zaman.
Ölüm Allah’ın emri de ayrılık olmasaydı!

{ “vars”: { “account”: “G-PS7CWR0GE0” }, “triggers”: { “defaultPageview”: { “on”: “visible”, “request”: “pageview”, “vars”: { “title”: “Name of the Article” } }, “clickOnHeader”: { “on”: “click”, “selector”: “#header”, “request”: “event”, “vars”: { “eventCategory”: “examples”, “eventAction”: “clicked-header” } } } }