Karabük'te yaşayan Tuğçenur İncebacak (26), ilk çocuğuna hamileydi. Aşı olmaya gitti ancak son anda vazgeçti. Gebeliğinin 30'ncu haftasında Kovid'e yakalandı. Karabük'te 8 gün hastanede yattı, durumu hızla ağırlaştı. Ambulansla İstanbul'a, Sancaktepe Prof. Dr. İlhan Varank Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevkedildi, acilen sezaryene alındı ve yoğun bakıma kaldırıldı, yapay kalp akciğer makinesi ECMO'ya bağlandı. Tuğçenur, boğazında solunum cihazı tüpü, kasığı ve boynunda kanını temizlemesi için takılan ECMO hortumları ile, eli kalem tutabildiğince mektuplaşarak, 38 günü ECMO'da, toplam 50 günlük yoğun bakım savaşından zaferle çıktı.

MEKTUPLAR SAYESİNDE TEDAVİYE İYİ YANIT VERDİ

Tuğçenur İncebacak'ı haftalar süren tedavisinden sonra bebeği ve ailesine kavuşturan sağlık ordusundan Doç. Dr. Murat Uğur, "Tuğçenur'un ambulansla yoldayken saturasyon değerleri ciddi oranda düşmüş, buraya geldiğinde durumu gerçekten çok kritikti. O nedenle hemen sezaryenle bebek alınıp Tuğçenur solunum cihazına bağlandı. Ondan çok kısa bir süre sonra da ECMO ihtiyacı oldu. 38 gün ECMO'da takip ettik. ECMO'dan ayırdıktan sonra 11 gün de yoğun bakımda kaldı. Sonra servise aldık. Bebeğin sağlığı da iyi" dedi. Genç annenin yoğun bakımda yatarken kendileriyle sürekli irtibat kurmaya çalıştığını ve mektuplarla iletişim kurmayı başardığını anlatan Doç. Dr. Uğur, sözlerini şöyle sürdürdü "En etkileyici olanı ise bir Cuma sabahı vizitte, 'Hocam dün gece çok kötü geçti, ekibi çok yordum. Sizlerden özür dilerim, iyileşme sürecim uzayacak, beni makineden daha geç ayırmak zorunda kalacaksınız galiba' yazmıştı. Biz buna çok duygulandık; kendisine her şeyin yolunda olduğunu, planladığımız şekilde makineden ayıracağımızı söyledik. Gerçekten de tedavisi planladığımız gibi ilerledi. Mektupla iletişim kurması, daha motive olmasını sağladı. Sıkıntılarını anlatabildi, tedaviye daha kolay uyum gösterdi.

Editör: TE Bilişim