Zonguldak

Kafesin içinde ölüme terketmeyin!

Abone Ol

Karaelmas Vegan Topluluğu, yaptığı yazılı açıklamayla son günlerde ülke gündemine düşen sokak hayvanlarının toplatılıp ‘rehabilitasyon merkezlerine’  gönderilmesine karşı çıktı.  Sokak hayvanlarının yaşam alanlarından koparılmaması gerektiğini vurgulayarak anti-türcü politikalar izlenmesi gerektiğinin altını çizen Karaelmas Vegan Topluluğu hayvanlara gereken yaşam hakkının verilmesini istiyor.
İşte Karaelmas Vegan Topluluğu’nun o açıklaması:
Hayvanseverlerin hayvan düşmanlarından daha çok uğraştığı bir şey varsa o da sözde çok bilirkişilerin köpeklerin önüne hayatında bir kere artık yemek koyduğu için her konuda söz sahibi olduğunu zannetmeleridir. Sözümüz ona malum gazetecinin yazısını görmüşsünüzdür. kendisi halkı hayvan düşmanlığına sürükleyen haberleriyle bildiğimiz bir gazetenin yazarlarından. Yazısında evi sokaklar olan canların saldırgan ve tehlikeli olduğunu yazarak o masum canların yıllardır yaşadıkları yerlerden toplanıp yaşama imkanı bulunmayan yerlere gönderilmesini savunmuştur. 
Tabii ki bu bir kişi değil. Bunu savunanları görmek, gözleri görmeyen birinden renklerin tarifini dinlemek gibi. Öyleyse o görmeyen gözlerle gazetecilik yapanlara ülkenin simsiyahını biz anlatalım. Daha geçen hafta "hayvanların yeridir" dediğiniz barınakta soğukta buz tutup kaskatı ölen yavrulardan haberiniz var mı? Üst üste tıkış tıkış küçücük kafeslerde kendi pisliği içinde hastalıkla günlerini geçirenlerden? "Doğal yaşam alanı" dediğiniz dağ başlarında açlıktan ölenlerden? Hiç görmedik yıllardır bunları haber yapanları ama ne hikmetse bu saldırgan köpekler dönen araba jantına havlasa haber oluyor. 
 Çoğumuz bu şehirde doğup büyüdü. Sabahın köründe gecenin bir yarısında da yürüdük Gazipaşa sokaklarını. Her gördüğümüzde selamlaşırız sizin o saldırgan dediğiniz canlarla. Müjgan'la,  Mörfi ile... Bir kez şahit olmadık böyle bir olaya. 
 Antipatik hayvanseverliğinizi bir kenara bırakacak olursak, "seven zaten evinde bahçesinde bakıyor" diyen satırlara ithafen, bu canlıların yaşam hakkı olan birer canlı olduğunu, bahçe ya da ev süsü olmadığını hatırlatmak isteriz. Sırf bu ve bunun gibi yazı ve sahte beyanlar yüzünden yıllardır yaşadığı 2 metre² alandan alınıp ölüme terk edilen canlar söz konusu şu an. Yasal olarak böyle bir şeyin mümkün olmadığını, yalnızca ısırma raporu olduğunda toplanmanın mümkün olduğunu şiddetle hatırlatmak isteriz.
 Geçtiğimiz günlerde gündeme gelen pitbull cinsi bir köpeğin çocuğa saldırması haberinden sonra cesaret bulan hayvan düşmanlığı,  ne yazık ki masum canların hayatına mâl olmakta. Bu cezanın reçetesi, yasaklı ırkı serbest bırakan, saldırgan yetiştiren magandalara değil de masum sokak hayvanlarına kesilmekte. Ahlaki yükümlülüğü olmayan bu canlıların toplatılması bir çözüm değil, zulümdür. Sokak hayvanları ile refahın mümkün olabileceği şehirlerin sağlanması, ancak devletin iyileştirici, tedavi edici, yaşam hakkına saygılı anti-türcü politikaları ile mümkün olabilir. 
 Bu yüzden bir an önce türcülüğe dayalı bu uygulamaların ve haberciliğin son bulmasını, hayvanlarımıza merhamet ettiğimizden değil, hakkı olduğundan gereken yaşama hakkının verilmesini istiyoruz.