Yeşil Düşünce Derneği iklim krizinin sonucunda medyada gelen afetlere karşı kırılganlığı giderek artan Batı Karadeniz Bölgesi’nde, iklim krizi ve iklim adaleti konularının görünürlük kazanmasına destek olmak “Kimseyi Arkada Bırakmadan: Batı Karadeniz’de İklim Hareketinin Güçlendirilmesi” adlı proje çerçevesinde, Zonguldak’ta iklim okulu düzenledi. TMMOB Makina Mühendisleri Odasında yapılan etkinlikte Proje Koordinatörü Özge Doruk, Bartın Üniversitesinden Prof. Dr. Erdoğan Atmış, Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, İklim Araştırmaları Derneğinden Naz Beykan, Uçan Süpürge Derneğinden Selen Doğan, Dokuz Eylül Üniversitesinden Emine Akyel birer sunum yaptı.
BİRÇOK BAŞLIKTA FORUM YAPILDI
Dayanışma ağlarını örmek, iklim afetlerine karşı topluluk dayanışmasını sağlamak, Filyos Vadisi özelinde kampanya çalışması, bölgedeki kadın kooperatifleri örnekleri, kadın kooperatiflerinin tamamını kapsayan bir ağın oluşturulması, Çatalağzı mağara taşkınlarına karşı bir dayanışma ağının kurulması gibi çeşitli konularda fikir alışverişinin de yapıldığı etkinliğin bir benzeri Kastamonu’da da yapılacak.
ERDOĞAN ATMIŞ ORMANSIZLAŞMAYI İKLİM KRİZİ ARASINDAKİ İLİŞKİYİ ANLATTI
Batı Karadeniz ormanlarının Türkiye’nin akciğerleri olduğunu söyleyen Prof. Dr. Erdoğan Atmış bölgenin hızla ormansızlaştığını dile getirdi. Yapılan tahsislerin yangınlarla yok olan alanlardan çok daha büyük ormanı yok ettiğini de söyleyen Atmış, ağaçlandırmanın asla orman oluşturma anlamına gelmediğini, ormanın kurdu, kuşu, karıncası, orman altı bitkisi, yosunu ve diğer canlılarıyla bir ekosistem bütünlüğü olduğunu da söyledi.
BÜLENT KANTARCI ÇAYCUMA DENEYİMİNİ ANLATTI
İklim dostu belediyecilik konusunda örnek yerel yönetim olarak bir sunum yapan Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, başta yağmur hasadı, bisiklet yolları olmak üzere ilçenin karbon ayak izini düşürmek için yaptıkları uygulamaları anlattı. 30 bin nüfuslu bir kenti adeta bir şehircilik laboratuvarı olarak düşündüklerini söyleyen Kantarcı, bisiklet yolları, yağmur hasadı, konutlarda otopark uygulaması gibi yaptıkları öncü uygulamaların daha sonra yasalaşarak tüm ülkede zorunlu hale gelmesinin kendilerini sevindirdiğini de ifade etti.