Zonguldak’ın sevilen siması, dürüst insanı, samimi yüreği, başarılı sendikacısı Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Sekreteri Hüseyin Kolçak’ın kanser tedavisi İzmir’de devam ediyor. Tedavi sürecinde bile gerek maden işçilerinin gerekse tüm çalışanlarının yanında olmaya çaba sarf ederek sağlığını tehlikeye atan Kolçak'ın tedavisinde yaşanan aksaklıklar eşi tarafından paylaşıldı. Tüm Zonguldak’ı bu güzel insan için dua etmeye davet ediyoruz.

EŞİ YASEMİN KOLÇAK’IN PAYLAŞIMI
Merhaba, ben Yasemin
Merak edenler için size eşimin başına gelenleri anlatacağım.
Biliyorsunuz eşim kansere karşı büyük bir mücadele veriyor. Bu mücadelede eşimin gücüne, sabrına, inancına hayran olduğumu belirtmek istiyorum.
5 Kasım Perşembe günü eşime bir tedavi uygulandı. 
Ukrayna'dan gelen özel bir ilaçla karaciğerde oluşan lezyonların kurutulması amaçlandı. 
İşlemin önce demosu yapıldı. 
Ve evet ilk aksilik geliyor şimdi: İlk demoda anlamadık bir kere daha deneyeceğiz. 
İkinci kez demo yapıldı ve tamam dediler asıl ilacı uygulayabiliriz.
Şu bilinmeli ki bu iki demo da eşimi inanın çook yordu. 
Ancak o mücadeleyi bırakmadı. Bırakmayacak da.
Yukarıda belirttiğim gibi 5 Kasım'da asıl işlem yapıldı ve ilaç uygulaması yapıldı.
Ertesi günü taburcu edildi. 
Covid19 nedeniyle hastanede kalmasını istemedik.
Ertesi gün eşimde yüksek ateş ve karın bölgesinde ağrılar başladı. Enfeksiyon kaptığı düşünülerek antibiyotik başlandı ve ateş düşürücü verildi sürekli. 
Bu süreklilik gösterince eşimin kardeşi Zeynep, kendi olanaklarıyla kan kültürü alarak bir dizi testin sonucunda enfeksiyon olmadığı ortaya çıktı.
Doktorumuza bu durumu açıkladık. Onlar da ultrasyon çekimi istediler.
Ve evet, ikinci aksilik: Ultrasonda görüldü ki,  safra kanalında bir tıkanıklık var. 
Ağrıların ve ateşin nedeni buymuş. 
İşlem sonrası bir hastanın başına gelmesi yüzde 30-35 olasılık olan bu aksilik ne yazık eşimin başına geldi.
Tekrar hastane yolları bize.
Bir operasyonla tıkalı kanal balon yöntemiyle açıldı. 
Karaciğerde biriken safrayı dışarı atmak için diren takıldı ve biz  2 günlük yoğun bakım macerasından sonra eve geldik. 
Geldik ama… aynı gün yine bize hastane yolları.
Evet, yine bir aksilik çıktı: Biriken safra bir dirende toplanıyordu. Bir süre sonra görüldü ki,  safrayla birlikte kan gelmeye başladı. Tekrar yoğun bakım süreci ama bu kez kısa sürdü. 
Çünkü yoğun bakımda Covid19 hastası yakını bir hemşire çıkınca hemen servise geçtik.
Geceyi bir odada geçirdik. 
Ağrıları, acıları devam etti. 
Sabah baktım dirende yine kan var. 
Doktoruna danıştık ve bir çekim istedi. 
Çekime giderken eşimin ağrıları daha da arttı. 
Sedyeye alınırken "yan tarafımda bir sıcaklık geldi" dedi. 
Hemen baktım ki, atleti kan içinde. Hemen hızlıca çekime gittik.
Vee… İnanmayacaksınız dördüncü aksilik geliyor: Karaciğerdeki safrayı çıkartmak için takılan direnin ucu toplar damarı kesmiş. 
İnanabiliyor musunuz?
Bu kadar aksilik peşpeşe... 
Bugün yine bir operasyon tabi. 
Karakterin bulunduğu bölgeden tekrar Karaciğere girilerek damar tedavi edildi. 
Bu arada acılarının, ağrılarının ardına bir de aşırı kan kaybetmesinden kaynaklı nefes alamama sorunu da çıktı. 
Bu gece yoğun bakımda gözlem altında. 
Bunlar son bir ayda eşimin başına gelen aksilikler. 
Zor bir süreç geçiriyoruz. 
Bir aksilikler, şansızlıklar toplamı.
Yorgunluk, halsizlik, iştahsızlık; acılar, ağrılar bu son üç ayın özeti. Oysa bu aksilikler olmasaydı ağrıları, acıları olmayacak ve şimdi evde olacaktı. 
Aksilik işte…

Editör: TE Bilişim