Ünlü karikatürist Turhan Selçuk doğum günü nedeniyle, Google'da Doodle oldu. Özellikle yarattığı Abdülcanbaz dizisi ile tanınan Turhan Selçuk, Türkiye'de Karikatürcüler Derneği'nin de kurucuları arasında yer alıyor.
Turhan Selçuk Kimdir?
30 Temmuz 1922’de Milasta doğdu. Türkiye’de Semih Balcıoğlu ve Ferit Öngören ile beraber Karikatürcüler Derneği’nin kurucularından oldu. İlk karikatürleri 1941’de Adana’da yayınlanan Türk Sözü gazetesi ile İstanbul’da yayınlanan Kırmızı ve Beyaz, Şut spor dergilerinde yayınlandı.
İlk olarak 1943’te Akbaba’da çalışmaya başlayan sanatçı, 1948’de Tasvir gazetesinde karikatürcü ve ressam olarak çalıştı. Selçuk daha sonra Refik Halit Karay’ın çıkardığı Aydede’de baş çizer oldu. Yeni İstanbul, Yeni Gazete, Akşam, Milliyet, Cumhuriyet gazetelerinde Akis, Yön, Devrim, Toplum dergilerinde çizdi. Kardeşi İlhan Selçuk’la birlikte 41 Buçuk (1952), Karikatür (1953) ve Dolmuş (1956) mizah dergilerini çıkardı.
1957’de Milliyet gazetesinde çizmeye başladığı Abdülcanbaz dizisi ile tanınan sanatçının bu karakteri tiyatro ve sinemada da canlandırıldı. Ayrıca Abdülcanbaz 1991 yılında PTT tarafından bir posta pulu üzerinde resmedildi.
Türkiye ve Avrupa’da birçok müzede karikatürleri sergilenen sanatçının “İnsan Hakları” konulu karikatür sergisi Avrupa Konseyi’nin önerisiyle ilk kez Strazburg'da açıldı ve dünyanın birçok ülkesinde sergilendi (1992-1997).
“Barış ve Kitap” konulu karikatürü 1992’de Avrupa Konseyi’nin başlattığı kitap okuma kampanyasının afiş ve logolarında kullanıldı. Çizer Turhan Selçuk, en son Cumhuriyet gazetesinde çizmekteydi. İstanbul’da karın içindeki aort damarının yırtılması nedeniyle ameliyat oldu. Bu ameliyat sonrasında yoğun bakıma kaldırılan Selçuk, 11 Mart 2010 tarihinde İstanbul’da yaşamını yitirdi.”
Turhan Selçuk Zonguldaklı Karikatürist Burhan Solukçu için de şu ifadeleri kullanmıştı:
“Sağlam bir bakış açısına, sağlam bir kişiliğe sahipti. Toplumsal olaylar, ezilmiş halklar, emekçi sınıfı O’nun başlıca konularıydı. Hayatı boyunca onları savundu, hakim güçleri eleştirdi. Kendisi de, o ezilmiş sınıfın içindeydi, arasındaydı.
Zonguldaklıydı. Zonguldak maden ocaklarında, diz boyu sular içinde soluk alıp verirken hastalandı ve işine son verildi. Çalışmak zorundaydı. Yine çok zor bir iş seçti kendine. Önce ressamlığa, sonra mizah çizerliğine yöneldi. İlk karikatürü 26 Nisan 1956’da “DOLMUŞ” mizah dergisinde yayınlandı. Önce maden ocaklarının dehlizlerinde emekçilik yaptı, sonra mizah çizerliğinin labirentlerine girdi ve bu labirentin dehlizlerinde emekçiliğini sürdürdü. Aydınlanmaya yönelik çizgileriyle, efendiliğiyle, onuruyla…”






