Bartın Halk Gazetesi’nden Tolga Akıner vergi rekortmeniyken fakirlik kağıdı almak zorunda kalan müteahhit Mehmet Bulut yaşadıklarıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
1999 yılında Bartın Arıt’ta taşeron firma olarak başladığı inşaat işini 2009 yılında şahıs şirketini Özbulut Yapı İnşaat Ltd. Şti.’ye dönüştüren ardı ardına gerçekleştirdiği başarılı projeler sayesinde 2015 yılında Bartın Vergi Rekortmenleri listesinde 5., 2016 yılında ise 7. sırada yer alma başarısı gösteren Mehmet Bulut, şimdilerde ise Sosyal Yardımlaşma’dan aldığı yardıma muhtaç belgesi ile gündeme gelmişti.

Borçları nedeniyle tüm mal varlığına ihtiyati tedbir konulan Bulut, pandemi nedeniyle izinli olarak çıktığı cezaevinde yatıyor olmasının ne kendisine ne de borçlu olduğu kişilere hiçbir faydası olmadığını düşünürken, “Malım var, işim var, kamudan alacağım var. Toplamda 128 milyon TL’lik iş yaparken ne konkordatoya gittim ne de iflasımı açıkladım. Bildiğim işi yapmaya, üretmeye devam ettim” derken, uygulamadaki bazı çifte standartlar nedeniyle mağdur olduğunu ve sosyal yardımla geçinmek zorunda kaldığını söyledi. Bulut, biri 2019, diğeri de 2020 yılında çıkarılan iki ayrı Kanun Hükmünde Kararname’nin müteahhitlere ‘mücbir sebep’ gerekçesiyle işi fesih etme hakkı tanıdığını ancak bunu ilgili kurumun inisiyatifine bıraktığını belirtirken, “KHK tek ama uygulamada çifte standart var. Birinin ‘tamam’ dediğine diğeri ‘olmaz’ diyor. Böyle olunca da sonuç ortada... Artık meteliğe kurşun atar hale geldim. Ben üretmek ve borcumu ödemek istiyorum. Hapis yatmamın benim borçlu olduğum insanlara ne faydası var. Hapis yatınca borcum bitecek mi?” diyerek kısa bir süre önce sosyal medya aracılığıyla üyelikten istifa ettiği AK Parti’nin uygulamakta olduğu sistemi de eleştiriyor.

HIZLI YÜKSELİŞ NASIL OLDU
Aslen Trabzonlu olan Mehmet Bulut, kendi ismini taşıyan inşaat firması ile 1999 yılında ilk olarak Arıt’ta bir projede taşeronluk hizmeti vererek inşaat sektöründe ismini duyurmaya başladı. İrili ufaklı taşeronluklar ve bireysel üstlenilen başarılı işlerin akabinde 2009 yılında şirketinin adını Özbulut Yapı İnşaat Ltd. Şti. olarak değiştiren ve daha güçlü bir şirket yapısı ile daha büyük projelere yönelen Mehmet Bulut, Bartın’ın eski terminalinin bulunduğu Yalı mevkindeki iş merkezi inşaatı ile 2012 yılından itibaren ilimiz ve çevresinde adını daha yüksek sesle ve daha büyük işlerle duyurmaya başladı.
Her geçen gün büyüyen iş hacmi ve yetenekleri sayesinde çok sayıda kamu binasının inşaatlarını da üstlenmeye başlayan Özbulut İnşaat, Bartın’da Üniversitesi’nde hayata geçirdiği projelerin yanı sıra Bartın Gençlik Spor İl Müdürlüğü inşaatını, Devrek ve Çaycuma Belediye hizmet binalarını, Zonguldak Özel İdare binasını inşa eder hale geldi. Tüm bu işler sürerken bir taraftan da ilimizin turizm cenneti ilçesi Amasra’daki konuk projelerini hayata geçiriyordu.

VERGİ REKORTMENLERİ ARASINDAYDI
Büyük projeler Özbulut İnşaat’ın 2015 yılında ilimizdeki vergi rekortmenleri sıralamasında 5. olmasını beraberinde getirdi. Söz konusu başarı, dönemin Maliye Bakanı Naci Ağbal tarafından verilen teşekkür belgesi ile de tescillenen Mehmet Bulut, 2016 yılında ise Bartın’ın en fazla vergi veren 7. iş insanı olarak kayıtlara geçti.

BARTINSPOR’A DA EL ATMIŞTI
Şirketi büyüdükçe ilimiz istihdamına ve ekonomisine de büyük katkılar sağlayan Mehmet Bulut’un Bartın’da çok geniş kitleler tarafından asıl tanınmasına vesile olan ve popülaritesinin arttığı iş ise 2016 yılında Bartınspor’un başına geçmesi. Dinamik ve bayarı odaklı bir takım kurma hedefinde olan Mehmet Bulut, hoca ve oyuncu transferlerine yöneldiyse de Bartın’ın yıllardır hasretini çektiği 3. Lig hayalini gerçekleştiremedi. Bunun üzerine başkanlığının ikinci yılında yönetimde yapılan değişiklikler sonrasında grubu lider bitirme hedefine uygun transferler ile takımı yeniden şekillendirse de, harcanan emekler ve paralar liderliğe yetmedi. Bartınspor ligi averajla ikinci tamamladı ve Mehmet Bulut, 2018 yılında başkanlık görevinden istifa etti. Çünkü bir zamanlar “Büyük Başkan” diye inleyen tribünlerden artık “Yönetim istifa” sesleri yükseliyor, taraftarlar başta sosyal medya aracılığıyla olmak üzere hemen her platformda başarısızlıktan dolayı Bulut ve yönetimini sorumlu tutuyordu.

EŞ ZAMANLI PROJELER BATIŞI HIZLANDIRDI

Bulut’un Bartınspor Başkanlığı’nı bıraktığı günler tam da Türkiye ekonomisinin yavaş yavaş zora girdiği bir döneme denk geliyordu. Tam da bu sırada Özbulut İnşaat, biri Karabük, diğeri de Bolu Özel İdarelerinden aldığı iki okul inşaatını, Zonguldak ve Karabük Tapu Kadastro Müdürlüklerinin hizmet binalarının inşaatlarını sürdürüyor, bin yandan da Çaycuma Belediyesi’nin vizyon proje olarak lansmanını yaptığı Belediye Hizmet Binası inşaatını gerçekleştiriyordu. Doğal olarak söz konusu işler oldukça büyük maliyet ve harcamaları beraberinde getiriyor, işleri sözleşme tarihi içinde gerçekleştirebilmek adına hiçbir masraftan kaçınılmıyordu.

BU GÜNLERE NASIL GELDİ
Ancak ne olduysa o sıralarda oldu. Hatırlarsınız, ABD ile Türkiye arasında yaşanan Rahip Brunson krizinin akabinde Türk ekonomisi büyük bir kriz yaşadı. Türk lirasının hızlı ve aşırı değer kaybetmesi piyasaları allak bullak etti. Yaşadıklarını gazetemize anlatan Bulut, çok daha büyük bir krizin ayak sesleri gelirken Çaycuma Belediyesi ile itilaf yaşadığını ve alacağını bir türlü tahsil edemediğini söyledi. Kendince usulsüz olduğunu öne sürdüğü bazı iş ve işlemler tespit ettiği ve bulgularını başta AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç ile AK Parti’nin Zonguldak milletvekillerinin yanı sıra Adalet Bakanlığı, AK Parti Genel Merkezi, CHP Genel Merkezi ve Çaycuma Cumhuriyet Savcılığı ile de paylaştığını belirten Mehmet Bulut, ancak şimdiye kadar hiç bir sonuç elde edemediğini anlattı.

UYGULAMALAR FARKLI
Bulut, kendisini asıl zor duruma düşüren konunun ise biri Rahip Brunson krizinin ardından 2019 yılında bir diğeri ise yeni tip Koronavirüs pandemisinin ekonomi üzerindeki olumsuz etkileri ortaya çıkmaya başlayınca 2020 yılında çıkarılan iki farklı kanun hükmünde kararnamenin devlet kurumları tarafından çifte standarda zemin yaratacak şekilde yorumlanmasından kaynaklandığını öne sürdü. Söz konusu KHK’ların ikisinde de “mücbir sebep” olarak nitelendirilen durumların tek tek sıralanarak bu gibi durumlarda müteahhitlere devam eden işin feshi ya da tasfiyesi için hak tanındığını dile getiren Mehmet Bulut, başta Çaycuma Belediyesi olmak üzere alacaklı olduğu kurum ya da kişilerden tahsilat yapamadığı için sözleşme imzalayarak aldığı inşaat işlerini fesih ya da tasfiye yoluna gitmek zorunda kaldığını söyledi. Bu kez de iş yaptığı kamu kurum ve kuruluşlarından bazılarının ‘mücbir sebep’ ile ilgili KHK’lar ortada olmasına ve aynı şeyi söylemesine rağmen farklı yorumlaması nedeniyle tasfiye ya da fesih başvurularından bir kısmının kabul edildiğini bir kısmının ise reddedildiğini anlattı. Üstelik bu dönemde sadece 5 inşaat projesinde yakılan teminatlarının miktarının ise yaklaşık olanak 6 milyon TL olduğunu sözlerine ekledi.

NASIL HAPSE GİRDİ?
Hal böyle olunca Özbulut inşaat borçlu olduğu kişi ve şirketlere karşı yükümlülüklerini yerine getiremez hale geldi. Alacaklılar kapıya dayanıp çekler ödenemez hal alınca da icra üstüne icra gelmeye başladığını belirten Bulut, tüm iyi niyetini ortaya koyarak sahibi olduğu kafe ve düğün sarayını satarak borçlarının bir bölümünü ödemek istediğini ancak icralar nedeniyle bunu gerçekleştiremeyince çareyi işletme devrinde bulduğunu ifade etti. Bu sırada ödenemeyen çekler nedeniyle hapis cezaları da almaya başlayan Bulut, kısa bir süre önce çek nedeniyle 3 aylık cezasını çekmek üzere hapse dahi girdi.

DİK YÜRÜYECEĞİZ KİMSEYE EĞİLMEYECEĞİZ
Şimdilerde pandemi nedeniyle izinli olarak dışarıda olan Bulut, isyanını son dönemde sosyal medya aracılığıyla da dile getiriyor. Facebook’taki bir paylaşımında “20 yıllık ticari hayatımızın Brunson ekonomik krizine kurban edilen ülkemizin sahipsiz iş adamının 3 yılda gelinen hazin sonu… Dik yürüyeceğiz eğilmeyeceğiz! Sebep olanları Allah’a havale ediyorum” diyen Bulut, üyesi olduğu AK parti’den istifasını da sosyal medya aracılığıyla duyurdu. Bulut, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından kendisine verilen “Fakirlik Belgesi”ni ve Vakıf tarafından adına yatırılan 5 bin TL’lik yardımın dekontunu paylaşarak içinde bulunduğu durumu net bir şekilde ortaya koydu.

SİSTEMDE YANLIŞLAR VAR

Bulut, “Malım var, işim var, kamudan alacağım var. Toplamda 128 milyon TL’lik iş yaparken ne konkordatoya gittim ne de iflasımı açıkladım. Bildiğim işi yapmaya, üretmeye devam ettim. Aslında KHK ortada ama uygulamada çifte standart var. Bir kurumun ‘tamam’ dediğine diğeri ‘olmaz’ diyor. Böyle olunca da sonuç ortada... Tüm mal varlığım icralık. Artık meteliğe kurşun atar hale geldim. Oysa ben üretmek ve borcumu ödemek istiyorum. Hapis yatmamın benim borçlu olduğum insanlara ne faydası var. Hapis yatınca borcum bitecek mi? Brunson krizini ben çıkarmadım. Pandemi de benim yüzünden yaşanmıyor. Bartın beni 27 yıldır tanır, borcuma nasıl sadık biri olduğumu bilir. Sayın Cumhurbaşkanımızın ‘çekten kimse hapis yatmayacak’ sözü ortada. Bu konuya milletin mağdur olmaması için el atması gerekir. Bırakın çalışıp borçlarımı ödeyeyim. Mezara borçlu gitmek istemiyorum. Kul hakkı arkamda kalsın istemiyorum. Ama tekrar ediyorum eğer hapis yatmamız ile borçlarımızı ödeyeceklerse gidip yatalım” diyerek sistemsel eleştirisini de dile getiriyor.

NEHMET BULUT SADECE BİR ÖRNEK
Bartın gibi küçük ölçekli bir ilde Mehmet Bulut sadece bir örnek… Bartın, bölgemiz ve ülkemiz göz önünde düşünüldüğünde başta söz konusu KHK’ların farklı yorumlanması ve çek kaynaklı mağduriyet yaşayan iş insanlarının sayısının oldukça fazla olduğunu söylemek hiç de yanlış olmasa gerek. Üstelik bu adeta bir domino etkisi yaratıyor. Çünkü bu mağduriyetleri yaşayan iş insanlarının borçlu olduğu kişiler de alacaklarını tam ve zamanında alamadıkları için farklı mağduriyetler yaşıyor ve çevrelerindeki kişilere yaşatıyorlar. Böylece ekonomide kartopu şeklinde başlayan olumsuzluklar zaman içinde çığa dönüşüyor ve önüne ne kadarsa darmaduman ediyor.

Editör: TE Bilişim