Türk Sağlık-Sen Zonguldak Şubesi’nin 8. Olağan Genel Kurulu Öğretmenevi’nde gerçekleştirildi. Kongreye; Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi ve Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Şahin Ören, Türk Büro-Sen Zonguldak Şube Başkanı Köksal Tunçtürk, Kamu-Sen’e bağlı sendikaların şube başkanları, AK Parti Zonguldak İl Başkanı Mustafa Çağlayan ve davetliler katılım sağladı. Mevcut başkan Arzu Kara, güven tazeleyerek yeniden başkan seçildi.
Kara, Kongrenin açılış konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Sözlerime geçtiğimiz günlerde Azerbaycan’dan dönen askerlerimizi taşıyan uçağımız düşmesi sonucu şehitlik mertebesine ulaşan kahraman askerlerimizi anarak başlıyorum. Bu topraklar için can veren yiğitlerimizin ruhları şad olsun. Rabbim ailelerine sabır versin. Hepimizin başı sağ olsun.
33 yıllık şanlı biri mücadelenin adı olan Türk Sağlık-Sen bugün Türkiye’de her bir sağlık ve sosyal hizmet kurumunda temsilcisi, her ilde bir teşkilatı olan güçlü bir sivil toplum örgütüdür.
Bu 33 yılda kuruluş ruhu ile çizgisinden şaşmadan bu mücadeleye omuz veren tüm teşkilat mensuplarımıza teşekkür ediyor, ebediyete irtihal edenlere Allah’tan rahmet diliyorum.
Bu dava gücünü dirayetli ve yürekli insanlarla hiç çekinmeden ben varım diyerek mücadeleye omuz verenlerden almaktadır.
Böylesine inanmış dava insanları ile birlikte bizi güçlü yapan Sendikal Harekette esas aldığımız şu ilkelerdir;
•Türk Devletinin Ülkesi ve Milleti İle Bölünmez Bütünlüğünden Asla Taviz Vermeyen Bir Sendikacılık.
•Türk Milletinin Milli ve Manevi Değerlerine Sahip Çıkan bir sendikacılık
•Çalışanlar Arasında Herhangi Bir Ayrım Gözetmeyen, Kitle Sendikacılığı
•Güçler Ayrımı Yerine Güç Birliği ve Dayanışma Anlayışının Hakim Olduğu Sendikacılık
•Şeffaflık Anlayışının Hakim Olduğu Sendikacılık
•Çalışan Üreten, Yol Gösteren ve Hak Ettiğini Almasını Bilen Sorumlu Bir Sendikacılık
Bu ilkelerimizle hareket ederken ortaya koyduğumuz hedef ise
•İnsan Onuruna Yaraşır Ücret, emekliliğe yansıyan maaş sistemi
•Memur Güvencesinin Korunması ve Can Güvenliğinin Sağlanması
•Grev Hakkı, Siyaset ve Yönetime Katılma Hakkı Verilmesi
•Torpilsiz Şeffaf Devlet Yönetimi’dir.
33 yıllık şanlı mücadelemizde Türkiye sevdamız ekmek için kavgamız diye çıktığımız yola çıktığımız ilk andan itibaren başımız dik, yüreğimiz cesur ve duruşumuz nettir.
Bu yolda;
Cumhuriyetimiz ve Türkiye’miz vazgeçilmezimizdir. Rehberimiz ise
Türkiye Cumhuriyeti’nin banisi, ortak değeri, milletin sinesinden çıkan cevheri aslisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür.
Yolundan yürümeye izini takip etmeye devam edeceğiz.
Kıymetli Arkadaşlar;
Sivil toplum örgütü olarak ortaya koyduğumuz bu tavrı ve duruşu sendikal mücadelede çalışanlar adına yürüttüğümüz mücadele ile taçlandırmanın gayretindeyiz.
Bakınız geride bir toplu sözleşme bıraktık. Çalışanların hakkı için
Türkiye Kamu-Sen tüm platformlarda memurun hakkını savundu. İlk gün taleplerimizi açıkladıktan sonra ısrarla masanın çalıştırılmasını istedik. Fakat 3-4 toplantı ile süreç tamamlandı. Yetkili sendika bu süreci yönetemedi. Hakem kurulu işlevsiz dedi, ardından sonra iki üye gönderip yani toplantı yeter sayısını sağlayarak hakem kurulunun toplanmasına sebep oldu.
Tüm bu beceriksizliklerinin sonunda ise memuru 2026 için’%11 + %7 maaş artışı 2027 yılında ise yüzde 5 + 4’e mahkum ettiler.
Bugün TÜİK’in ekim ayına ilişkin açıkladığı verilere göre, geçtiğimiz ay mal ve hizmet fiyatları ortalama %2,55 oranında artmıştır. Yıllık enflasyon oranı ise %32,87 olarak gerçekleşmiştir.
Sadece Temmuz-Ekim arasındaki dört aylık dönemde enflasyon %10,83’e ulaşmış; temmuz ayında memur ve emeklilere verilen %5’lik maaş artışı tamamen eriyip yok olmuştur. Resmî verilere göre bile kamu çalışanlarının alım gücü üç ayda 5,83 puan azalmıştır. Yani 4 ayda gerçekleşen enflasyon, 6 ay için verilen zammı ikiye katlamıştır.
Toplu sözleşme masasında dile getirdiğimiz uyarı ve taleplerin ne kadar haklı olduğu bir kez daha açık biçimde görülmüştür.
Kamu çalışanlarının ücretleri sadece bütçe kalemleriyle ya da maliyet hesabıyla değerlendirilemez; emeğin, fedakârlığın ve sosyal adaletin göz ardı edildiği hiçbir ücret politikası sürdürülebilir değildir.
Bu nedenle;
Refah payı talebimiz bir lüks değil, yaşam zorunluluğu haline gelmiştir.
Enflasyon farkı, oluştuğu anda maaşlara gecikmeksizin yansıtılmalıdır.
Seyyanen zam uygulamasıyla kamudaki ücret adaletsizliği giderilmeli, aynı işi yapan kamu çalışanları arasında statü farkından dolayı uçurum oluşmasına izin verilmemelidir.
Malum-Sen’in ikinci bir fiyaskosu ise gördüğünüz gibi promosyonlardadır. Yetkili sendika olarak promosyon görüşmelerine ve ihale sürecine alınmadıkları için itiraz bile etmemişlerdir. Bir faizsiz kredi türküsüne sarılmışlar onunda yeni imzalanan sözleşmelere bakınca ortada olmadığı görülmüştür.
Çalışanlar artık karar vermeli, yetkiyi ehline yani Türk Sağlık-Sen’e vermelidir.
Bunların hali ortada, kamu çalışanları da gereğinin ne olduğunun farkına varmalıdır.
Biz ise dün olduğu gibi bugünde yarında haklı ve kararlı mücadelemizi sürdüreceğiz.
Ek zam talebimizi tüm platformlarda ısrarla dile getirmeye devam edeceğiz.
Reel anlamda bir artış için gereklilik olan refah payının verilmesi için tüm gücümüzle gayret göstereceğiz.
Tüm çalışanları kapsayacak 3600 ek gösterge düzenlemesi ve kamuda tüm çalışanların kadrolu istihdamı gibi kırmızı çizgilerimizi savunacağız.
Tüm sağlık çalışanları için tek kalem maaş talebimizi ısrarla devam ettireceğiz.
Taban, teşvik ve destek ödemelerinin acilen artırılması,
Tüm ödemelerin emekliliğe yansıtılması,
Sosyal hizmet tazminatının hayata geçirilmesi,
Üniversite Hastanesi çalışanlarının tayin ve atama sorunlarının çözüme kavuşturulması,
Nöbet ücretlerinin komik rakamlardan kurtarılması,
Mülakatın kaldırılarak, orta ve alt düzey yöneticiliğe sınavla atamanın yapılması,
tüm sağlık kurum ve kuruluşlarının sıfır toleranslı alan ilan edilerek sağlıkta şiddetin en aza indirilmesi gibi temel taleplerimizi haykırmaktan geri durmayacağız.
Sendika genel merkezimiz tarafından çalıştaylar düzenlenerek sahanın içinde olan kıymetli sağlık ve sosyal hizmet çalışanları ile bir araya gelinip meselelere çözüm aranıyor, birlikte yol haritası oluşturuluyor. Çalışanlarla birlikte yol yürümeye devam edeceğiz.
Biz çalışacağız, mücadele edeceğiz ve inanıyorum ki mutlaka kazanacağız. Çünkü biz biliyoruz ki mücadele edenler her zaman kazanamaz ama kazananlar hep mücadele edenlerdir.
Değerli Hazirun;
Sadece hak arama mücadelesinde değil sosyal sendikacılık anlamında da değerler üretmeye devam ediyoruz.
Her üyemizi ücretsiz hayat sigortası ve ferdi kaza sigorta kapsamına aldık.
Üyelerimize İstanbul ve Ankara’da sendikalarımıza ait konukevleri ile rahat edebilecekleri bir aile ortamı sağlıyoruz.
Mesleki mali sorumluluk sigortasından, tamamlayıcı sağlık sigortası, kasko gibi birçok sigorta hizmetinde üyelerimize uygun imkanlar sunuyoruz. Bunları dahada artıracağız.
Kısacası derdimiz çalışandır, bizim üyelerimi herşeyin en iyisine layıktır diyerek gecemizi gündüzümüze katmaya devam edeceğiz.
Biliyoruz ki Bizim sendikal mücadelemiz hep engeller ve zorluklarla doludur.
Yaptığımız iş alelade bir sendikacılık değildir. Üzerimizde Türk Milletinin binlerce yıllık tarihinden gelip, geleceğine ruh veren bir davanın sorumluluğu vardır. Bu bilinçle 8. Olağan Genel Kurulumuzu gerçekleştirerek yolumuzda ilerleyeceğiz.
Bugün seçimlerimizi yapacağız. Yarın ise tek bir işimiz var o da çalışmak. Hiç durmadan duraksamadan çalışacağız, yorulmak kelimesini lugatımızdan çıkaracağız.
İnandığımız değerlerimizi yaşatacağız, başaracağız,
kazanacağız.
Teşkilatımızın gücüne güç, şanına şan katacağına inandığım birliğimizi, dirliğimizi ve beraberliğimizi bir kez daha taçlandıracağımız 8. Olağan Genel Kurulunuzun, başta teşkilatımız olmak üzere Türkiye Kamu-Sen ve Türk Sağlık-Sen ailesine, şubemizin faaliyet alanında görev yapan sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarına ülkemize hayırlar getirmesini diliyorum.
Bugün kutlu günümüze katıldığınız için hepinize teşekkür ediyor, sağ olun var olun diyorum.
Allah yar ve yardımcımız olsun.”








