Bir süredir uyarıyoruz.
Hekimlerimizin söyleyemediklerine tercüman oluyoruz.
İl Sağlık Müdürü Dr. Ertuğrul Güner’in Z Haber’in canlı yayınında sözleri çok netti.
Neyse ki yeni yeni anlaşılıyor bazı gerçekler.
Ama galiba biraz geç kaldık!
*
CHP Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz bazı bilgileri kamuoyu ile paylaştı.
Pozitif vaka sayısını 12 olarak açıkladı.
Sabah saatlerinde hastaneden 54 yaşındaki bir vatandaşımızın cenazesi çıktı.
*
Günlerdir söylüyoruz.
Rakamlara takılmayın.
Meğer vatandaşın durumun ciddiyetini anlayabilmesi için meğer böyle rakamlara gerek varmış!
*
Simitçi.
Bankacı.
Pazarcı.
Ve diğerleri!
*
Siyasetçisinden, bürokratına, hacısından hocasına günde 50 dostumuz arıyor.
Sağ olsunlar güvenleri için.
Ancak rakamlar havada uçuşuyor.
Senaryolar yazılıyor.
Zonguldak gerçeği yeni anlıyor!
Bilgi kirliliği azalıyor.
*
Şimdi yeniden tekrarlıyorum.
Rakamlara takılmayın.
Rakamlar artacak.
Ölümler olacak.
*
İl Sağlık Müdürü Dr. Ertuğrul Güner ve Atatürk Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Hasan Tosun’un dediği gibi;
“Zonguldak’ta 60 yaş üstü 60-70 bin vatandaş var.
Maden tozuyla ciğerleri bitmiş madencilerimiz var.
Zonguldak büyük risk altında”
Keşke bir ay önce konuşabilseydik bunları!
*
Ölüm haberlerine baktığımızda 60 yaş altı olanlar da var.
Kimse; “Ben 35 yaşındayım” diyerek delikanlılık yapmaya kalkmasın!
*
Bunu tekrar tekrar uyarmak için yazıyorum.
Salgın kontrol edilemez bir noktaya gelirse sistemi tıkarız.
Kimse bize yardım edemez.
Evden çıkmamak yeterli değil.
Başlığı da böyle atıyoruz ki durumun ciddiyetini anlayalım diye.
Kendimize, doktorlarımıza, hasta vatandaşlarımıza ve ülkemize ancak böyle faydalı olabiliriz.
Doktor… Hemşire… Sağlık personeli…
Z Haber’den duyurduk haberi.
Pozitif sonuç çıkan bir hasta ile teması nedeniyle 112 çalışanlarından üçü ve bir acil servis doktorumuz coronavirüs şüphesi ile gözetim altında.
Yaşlı ve madencilerimizin yanında risk grubunun en başında doktorlar, hemşireler, sağlık çalışanları, diğer yardımcı personel, hastane güvenlikçileri geliyor.
Sağlık çalışanlarının her biri gözü kara şekilde adeta cephede savaşıyor.
Umarız şehit vermeden atlatırız bu günleri.
Hepsini seviyor ve alkışlıyoruz.
Tam donanım için malzeme eksiklerinin giderilmesini istiyoruz.
Kıymetini bilememişiz!
Dünün en çok sevdiğim paylaşımlarından biriydi.
Hayata dair net ve kısa bir mesajdı Yusuf Yılmaz’ın notu.
Diyor ki;
“Hep şikayetçiydik,
işimizden,
eşimizden,
dostumuzdan,
çevremizden
yağmurdan, çamurdan,
günden, güneşten,
yediğimizden, içtiğimizden.
Velhasıl her şeyden.
Meğer, ne güzel hayatımız varmış da,
biz kıymetini bilememişiz.
Nasılda özlemişiz...”
Hayat böyle işte.
Kıymet bilmek lazım.
Değer bilmek lazım.
Şükür etmek lazım.
Yetinmesini bilmek lazım.
Meğer mutlu olmak için ne çok neden varmış!
