Madem Zonguldak’tan bahsediyoruz…

Biz hep Türkiye’ye her konuda önder olduğunu düşünerek savunuyoruz ilimizi. Bu doğru tabi, bunun için öncelikle varlıklarımıza, değerlerimize ve insanlarımıza da sahip çıkmamız gerekiyor. Peki bunlara gerçekten sahip çıkıyor muyuz? Bir kültürünün, geçmişte lider bir şehir oluşunun yanında süregiden değerleri de var. Zonguldak için böyle değerlerin arasında yıldız gibi parlayan bir tanesinden bahsedeceğim.

Bir isim var tanıdığım, hayatıma yön veren. Beni ben yapan değerli kişiler arasında yer aldığını söyleyebilirim. Fotoğrafçı ve Zonguldak Sergi Odası’nın kurucusu, İbrahim Akyürek. Zonguldak için birilerinden bir şeyler beklemek yerine tek başına da kalsa Zonguldak için elini taşın altına koyan biri.

1 Mayıs 1999 yılında Zonguldak Sergi Odası’nı kurdu. Kurduğu günden beri burayı yaşatıyor. Hiçbir şekilde kar amacı gütmeyen bir yer olan sergi odasında bugüne kadar sayısız sergiler, etkinlikler yapıldı. Ben burada etkinlik yapmak istiyorum diyen herkese kapılarını sonuna kadar karşılıksız açtı. Çünkü Akyürek, bu şehrin bir kültürünün olduğunu, sanatın ve kültürün toplumları yaşatan bir gerçek olduğunu, bütün bunların insanlar için ekmek su kadar gerekli olduğunu biliyor.

Bu değerli mekanda yıllar içerisinde fotoğraf, resim, karikatür, mask sergileri gibi nice sergilerin yanında, kültür-sanat söyleşileri, belgesel gösterimleri, dia gösterileri yapıldı. Öte yandan sergi odası sayesinde, yerel sanatçılar desteklendi, ulusal ve uluslararası sergilerin Zonguldak halkıyla buluşması sağlandı. Akyürek bütün bunları kendi imkanları doğrultusunda yapmaya çalıştı ve bu çabası hala devam ediyor.

O; doğduğu, okuduğu ve büyüdüğü kentin izini silen değil, bu izi yaşatan bir isim. Örneğin Zonguldak Sergi Odası’nda kendi hazırladığı “Zonguldaklı Yazarlar, Zonguldak’ı Yazanlar” adındaki sergi şehrimiz için paha biçilemez değerde.

Üretimin sadece fabrikalarda, iş yerlerinde olduğunu sanıyor insanlar. Tüketmenin, bir dükkandan bir şeyi para karşılığı satın alınarak olduğunu. Halbuki düşünen insanlar için tüketilecek metalar çok daha büyük değerler içeriyor, üretim çok daha asil düşünceler etrafında şekilleniyor. Bütün bunlar Sergi Odası gibi mekanlarda, ruhunu beslemek için arayışta olanlarla buluşabiliyor.

İbrahim Akyürek de Zonguldak için “Zonguldak Sergi Odası”nı kurdu. O, bu kente 21 yıldır iz bırakıyor ve kurduğu bu oluşum sayesinde bugüne kadar Zonguldak kültürünü; açtığı sergiler, yaptığı etkinlikler, içinde bulunduğu sanatsal faaliyetler sayesinde tek başına yaşatmaya ve beslemeye çalışıyor.

Onun gibi tabi ki üreten başka isimler var Zonguldak’ta. Hepsi Zonguldak sevdalısı,hepsi birbirinden değerli.

Herkes Zonguldak için konuşuyor. Ama konuşmak kolay. Şimdi Zonguldak’ta yapılması gereken önemli bir şey var. Bütün bu salgın süreci bittiğinde sevdiklerimize sarıldıktan sonra bizim değer ve kültürümüzü yaşatan, başka kültürlerle bizi tanıştıran bir çocuğa daha sarılmamız gerekiyor. 1 Mayıs 2020 tarihinde 21. Yaşını kutlayan, bugüne kadar kente iz bırakan Zonguldak Sergi Odası’nın bu yeni yaşını onu ziyaret ederek kutlayalım.

Sevgiyle

İnstagram: ahmettokyay