Bu türbelerin bazıları isimsiz olduğu için sadece "Türbe" olarak biliniyor. Bazılarının isimleri ile birlikte anılıyor, ziyaret ediliyor.
Mesela Dede Türbesi adında 4 tane farklı yerde türbe var. Bunlar ayrı mahallelerde. Erenler Türbesi adında iki yerde türbe var.. (Cirbinoğlu Mahallesi, Demirciler köyü, )… isimlerini başka yerlerdeki kaynaklarda duyduğumuz isimler de var..
Devrek`in eski adlarından "Hızır Bey " var mesela. Hızır Bey Türbesi 
Zonguldak'ın Devrek ilçesi Özbağı Köyü`nde... Osmanlı Devleti`nin devlet olmasında ve ilk yayılmasında önemli dönemi olan Osmanlı Padişahı Orhan Bey'in döneminde üçüncü dereceden komutanı Hızır Bey`in mezarının Devrek`te olması mantıklı....O dönem üç büyük komutanın adı Zonguldak ve çevresinde bazı yerlere verilmiş.
Bunlardan bildiğimiz Akça Koca Ali..Kocaeli de Akçakoca`da , melen Çayı`nın ucunda ki Kocaali`nin isimleri bu komutandan geliyor.Mezarı ise Karasu`nun 35 km batısında, Karadeniz`e bakan bir tepelikte.
Konuralp ; bugün Düzce`nin bir semti olsa da, eski Düzce merkezi idi.Adını aldığı Osmanlı Komutanı Konuralp Paşa`nın mezarı`da Düzcenin bu mahallesinde bir tepede.
Hızır Bey`in mezarı da Devrek`in bir tepesinde olduğu aşikar.Bu da yüksek bir yerde olan Özbağ Köyü olabilir.
Hızır Bey’in Kardeşinin Türbesi`de Zonguldak`ta    
Fakat; Hızır Bey adında Mengen yakınlarındaki Baba Hızır diye anılan köydeki türbede toprağa verilişi çeşitli kaynaklarda geçse de Karabük Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından Zonguldak'ın Devrek ilçesi Özbağı Köyü`nde mezarı tescillenmiş.(Yine de ben buna soru işareti koyuyorum.Bugünlerde her şey politik )
Birde, Zonguldak`ın yakın tarihinden bir isminde mezarı " Türbe "olarak yerini almış.
Kurtuluş Savaşı sırasında Devrek halkını örgütleyen ve Kuva-i milliye`ye destek veren Devrek Müftüsü ve aynı zamanda Halveti Dergahı Postnişini(Dedesi) Hacı Mehmet Efendi'nin oğlu Hacı Abdullah Sabri Efendi Türbesi .Zonguldak tarihinde en son yapılan "Türbe" burasıdır.
Zonguldak`taki Türbeler çok geniş araştırma konusu.Belki bir gün yaparız.
Şimdi gelelim benim asıl irdelemek istediğim Türbe`ye 
Yukarıda anlatığım Türbeler hakkında tarihi süreçleri hakkında herhangi bir araştırmam yok.O yüzden en bilinenleri aktardım.
Bu 60 Türbe`den bir tanesi var ki; 30 yıl önce bir hayli araştırmıştım.
Bu Türbe Zonguldak`ın Kilimli İlçesi, Çatalağzı Beldesi`nin Doğancılar Mahallesi`nde bulunuyor.Bugün kaidesinde şu yazı yazmakta.
Horasan Evliyası Askeri Ateşe Pir`i Hamza Hazretleri
Küçüklüğümde Çatalağzı`nda sık sık gördüğüm bu mezar hakkında gazeteciliğe başladığım ilk yıllardan itibaren araştırma yapmıştım. Doğancılar Mahallesi Mezarlığı`nın önünde, yol kenarında idi. 
25 yıl önce ,o mahallenin en yaşlıları ile görüştüğümde ;kimse bu mezarın kime ait olduğunu bilmemekte idi.Mezar, Doğancılar Mezarlığında başka hiç bir kabirde bulunmayan Osmanlı başlı bulunmaktaydı. Belli ki önemli biriydi.
Mezar başlıklarını araştırdım.Mezar başlığı Bektaşilerin Mezar başlığına benziyordu. 
(Osmanlı mezar başlığını araştırdığımda, Askeri kişilikler genelde dik köşeli başlıklar kullanılırken ,din adamları da kavuk başlıkları kullanılıyor.)
Doğancılar Mahallesi, Çatalağzı`nda en eski yerleşim yeri olarak Osmanlı kaynaklarında geçer. Burası saraya "avcı kuş" yetiştirilen yer olarak bilinir.Zaten bu tür yerlere de "Avcı Doğan Kuşu" ismi verilirdi.
Bu bakımdan mezarın Osmanlı Dönemi`nde; hatta fesin kullanılmaya başlandığı II.Mahmut Dönemi`nden çok daha öncesinde yaşamış biri olduğu muhakkaktır.
Fakat burada yatan zat-ı muhteremin, Pir-i Hamza isiminde bir erenin olduğu, herhangi bir kaynakta veya mezar taşında geçmiyordu.
Mezar taşında yazan sadece Kuran`da bir dua idi ve Arapça harfler ile yazılmıştı.
1990 yıllarının ortalarında, dönemin Belediye Başkanı Okan Surat talimatı ile mezar düzenleme çalışması yapılacağı için mezar taşı okutulmuş ve sadece bir dua yazdığı tespit edilmişti.
Peki Pir`i Hamza ismi nereden çıktı ? 
Anadolu`nun Türkleşmesi ve İslamlaşması (Alevileşmesi) tarihinde Orta-Asya’dan gelen Türkmen Erenlerinin önemli bir yeri vardır.
Bu Türkmen babalarının, Dedelerinin, Şeyhlerinin, Dervişlerinin Orta-Asya ve Horasan’dan geliş nedenleri Moğol saldırıları sonucu olmuş ,bu kaçış Anadolu`yu yurt edinmelerini getirmiştir.Dil, din, töre,tüze (hukuk) gelenek ve görenek anlayışını bu erenler yaymışlardır.
Bunlardan biri de Hamza Baba`dır veya Pir Hamza Baba.
Selçuklu Dönemi`nden beri Hamza Baba; Bektaş-i Veli`nin Sulucakarahöyük`te kurduğu dergahta yetiştirdiği 360 halifesinden birisidir.
Bektaşi`den icazet alan Hamza Baba,Bizzat Bektaşi tarafından Ege Bölgesi`ne yol gösterici olarak gönderilmiştir.
Bu yüzden İzmir`e yerleşmiştir.(Kemalpaşa İlçesi,Nif Kazası). 
Horasan erenlerinden Hacı İlyas oğlu Pir Hamza Baba, Alevi öğretisini yayar ve halkın her türlü derdine çözüm üretir.
Gittiği her yerde imece usulü ile köylerin kurulmasına yardımcı olur.
Pir`i Hamza Baba`nın 200 yıl yaşadığı rivayet edilir. Hatta bazı yazarlar II. Murad dönemine değin Hamza Baba`nın yaşam süresini uzatıyorlar-Bu da 300 yılı bulmaktadır. 
Tabi ki bu bir efsaneden ibarettir veya bedensel değil manevi bir şeydir. 
Fakat ,II. Murad zamanında Hamza Baba`nın türbesi yapılıyor.Sanırım bundan da kaynaklanabilir.
Hamza Baba`nın eğitim aldığı hocalara bakıldığında araştırmacılar doğum tarihi tahmini 1150 olduğu vurgular.Bu durum Alevi inancında ölüm olayı olmamasından da kaynaklanabilir.Beden ölse de felsefesi esas alınarak ölümsüzleştirirler.
Hamza Baba Dergahının varlığı bu yüzden Manisa, Kemalpaşa, Balıkesir, İzmir, Çanakkale, Akhisar, Demirci, Menemen,Turgutlu, Aydın, Dikili, Bergama, Edremit gibi şehirlerde ve Eğe Bölgesinde 100 'ün üzerinde köy ve kasabada görülmüş.
Saruhanoğlu Beyliği`nin evliyası Pir-i Hamza Baba ,Çatalağzı`nda ki mezar taşında yazdığı gibi bir Horasan erenlerindendir. fakat Türbesi II.Murat zamanında İzmir`in Kemalpaşa ilçesinde yaptırılmıştır.
Aslında Alevilerce oldukça tanınan ve sevilen biri olan Pir-i Hamza Bektaşi`nin halifeliğine yükselecek kadar da kıdemlidir. Bu neden ile Alevi tarihini iyi bilen birisi ,Çatalağzı`da mezarını görse herhalde tepkisi, Hop-bala olur...
Fakat yine, belki şu mantık ile de yadırgamayabilir.
Eski Türkmen İslam geleneklerinde ; büyük bir İslam alimi öldüğünde ,onu temsili olarak değişik yerlerde mezarları yapılır. Hatta Osman Bey`in komutanlarından ve din alimi Sari Saltuk`un kendi vasiyeti ile 12 farklı yere mezar vasiyet etmiştir.
Belki Çatalağzı`nda ki mezar böyle bir mantıkla yapıldı.
Fakat o zaman içinde naaş olmaması gerek...Gerçi bir ara olmadığı da söylentiler arasındaydı ama; 2012`de mezar yeri yolun kenarına taşındığında büyük gizlilik önlemleri alınıp taşınmıştı.
Bütün bu açıklamalara dahi gerek yok aslında...
Bu mezarı ben çocukluğumdan bilirim.Mezar taşında Arapça dua olan demir cerceveli kabir birden kaidesine Piri Hamza yazılıvermişti.
1990`li yıllarda Okan Surat zamanında üste çektiğim mezar taşının mermerlenmesi görüntülerinden anlaşılabilir.
Fotoğrafı ben çekmiştim. Pir-i Hamza Ruhuna Fatiha yazılmıştı.
(Çok daha önceki fotoğraflarını arşivimde olmasına ramen bulamadım.)
2021 yılı itibari ile bu kaide daha da teferruatlı yazılmış; 
"Horasan Erenlerinden Askeri Ateşe Pir-i Hamza Hazretleri" diye eklenmiş.
Tabi ki doğru değil...
Ama biz yalanları severiz kabulleniriz.
1936`da Zonguldak Halkevi; Kömürü Uzun Mehmet buldu yalanını ortaya attıktan sonra "Uzun Mehmet" ismi hakkında onlarca hikaye düzdük. Yetmedi, mahalle adı verdik. Yetmedi, heykelini yaptık .Yetmedi,bugün Zonguldak`ın en büyük camisinin adı oldu.Hatta Diyanet İşleri Başkanı kendisine dualar okudu.
Üniversitelerde tez konusunda yer aldı.
2018 yılında bir tez yazısı daha okudum,O tezde de "Pir-i Hamza" adı geçmiş.Hatta bu kabirde "hangi hastalıklara deva,hangisine sifa "böyle de bir görüş ortaya koyulmuş.Vahim bir durum.
Ben bu kabir hakkında neden eminim ? 
1996 yılında kendi kulaklarımla duyduğum isimsiz bu mezarın adının "Pir-i Hamza olsun" dendiğini...
O zamanlar Çatalağzı ilçe başvurusu yaptığından sırf dosyaya girsin diye böyle bir yalan ortaya atıldı.Tıpkı o dönem yapılan Nüfus Sayımı`nda boş lojmanların bile sayılması gibi. İlçe olmak için nüfus şişirilmişti.
Orada yatan şahısın önemli bir isim olduğu belli fakat, başka bir kişinin kimliği ile anılması, ona yapılan saygısızlıktır. 
Mezarlar insanlığa bırakılmış mirastır.Herkes öldüğünde birinci, ikinci derece akrabalar yok olduğunda mezarlarda sahipsiz kalır. İşte buradan sonra toplumsal sorumluluk başlar.Herkes kafasına göre mezarları taşıyamaz veya ismini değiştiremez.
Çatalağzı Belediyesi bu ayıbı bitirmelidir.
Ne yani! İsimsiz bu türbenin ismi, yıllarca Doğancılar Türbesi olarak biliniyordu.Bundan sonra da böyle bilinse ne fark edecek !
20 senedir bunu yazıyorum
Bu mezarda bir gariplik olduğunu bilen ve hayatta olan 3 kişiden biriyim.
Gelin bu saygısızlığı düzeltin.
.....
Zonguldak`ta var olan Türbeler.
Çayırlı köyü, Kirazlı Türbesi 
Horasan Erenlerinden Muhittin Efendi, 
Abdullah Yeşil Dede, 
Aktaş Türbesi
Baba Hazretleri, 
Beyler Efendi, 
Ceviz Ağacı -Çayırlı köyü, 
Dede Türbesi (Belen köyü), 
Dede Türbesi (Kıran köyü), 
Dede Türbesi (Onurlu köyü), 
Dede Türbesi (Ortacı köyü),
Demirci Baba
Yeşil Türbe, 
Erenler Türbesi (Cirbinoğlu Mahallesi), 
Erenler Türbesi (Demirciler köyü), 
Erenler Türbesi (Keller köyü), 
Ermiş Türbesi, 
Evliya Türbesi, (Aktaş Türbesi, 
Havlucu Dede, 
Evliya Türbesi, 
Gazi Hacı Muhammed, 
Eyiba Türbesi, 
Hacı Abdullah Sabri Efendi, 
Türbe (Gümüşpınar Mahallesi), 
Hacı Halil Baba Hazretleri, 
Hasan Matı, 
Hızır Bey, 
Hızır Bey’in Kardeşinin Türbesi, 
Horasan Erenlerinden Muhittin Efendi, 
Kara Örük Türbesi, 
Kara Salih Türbesi, 
Kız Mezarı,
Köseler Türbesi, 
Mersin Dede
Muratlar Türbesi, 
Mustabaşoğlu Şeyh Ahmed Efendi, 
Pir-i Hamza Hazretleri Türbesi, 
Satı Türbesi, 
Şehit Türbesi, 
Şeyh Yabalı Baba, Şeyhoğlu, 
Şeyh Yusuf Ziyaeddin Türbesi, 
Seyyid Molla Mustafa,-
Sinanlı Türbesi,
Taş Ağıl Türbesi, 
Top Dede,Beyler
Tekke Baba,
Tekke Camii Banisi Şeyh Yusuf Ziyaeddin, 
Türbe (Gümüşpınar Mahallesi), 
Türbe (Komşular köyü), 
Türbe (Marıkpınar Mahallesi), 
Türbe (Yeni Mahalle), 
Veli Baba, 
Yaraşlı Yörük Türbesi,
Yeni Mahallede İsimsiz Türbe, 
Yukarı Konuç Türbesi

Hayati Yılmaz
(Zonguldak Tarih)

Editör: TE Bilişim