Zonguldak Tarih Editörü Hayati Yılmaz Zonguldak’ta halkevlerinin kuruluşunu ve faaliyetlerini kaleme alarak koruma altına alınmasını istediğini dile getirdi.

Zonguldak Tarih sayfasından yapılan paylaşım şu şekilde:

“İlk olarak, Cumhuriyet döneminde ülkenin sosyal ve kültürel kalkınmasında, Cumhuriyet'in getirdiği değerlerin geniş halk kitlelerine ulaşması için; 19 Şubat 1932 günü, başta Ankara olmak üzere, 14 il merkezinde Halkevleri açılmış, zaman içerisinde bu sayı büyük bir artış göstermiştir.

14 ilde kurulan Halkevleri süreç içerisinde sayıları sürekli olarak artmıştır. Zonguldak Halkevi ise ilk açılan Halkevleri arasında yer alamamış fakat hemen ardından, 24 Haziran 1932’de açılmıştır.

9 Şubesiyle faaliyete başlayan Zonguldak Halkevi`nin şubeleri ise şöyleydi.

1) Tarih ve Müze Şubesi
2) Dil ve Edebiyat Şubesi
3) Güzel Sanatlar Şubesi
4) Köycülük Şubesi
5) Spor Şubesi
6) Sosyal Yardım Şubesi
7) Halk Dershaneleri ve Kurslar Şubesi
8) Kütüphane ve Yayın Şubesi
9) Tarih ve Müze Şubesi

Zonguldak`ta Halkevi kurulması ile birlikte ilçelerde ve bazı Beldelerde de kurulmaya başlanmıştır.

Ereğli, Devrek, Çaycuma, Bartın,  Kilimli`de de Halkevleri kurulmuştur.

Kemalizm’in ilkelerine bağlı kalarak yaratılmaya çalışılan yeni toplum düzenine uygun bireyler yetiştirilmesi için katkı sağlamaya çalışmıştır. Daha önce Türk Ocakları ile faaliyet gösteren bu tür kurumlar, 1932`den sonra Halkevi adı altında faaliyet göstermiştir.

Ancak Atatürk`ün ölümü ile birlikte her kurumda olduğu gibi Halkevleri`nde de bir değişim süreci, bir yıpranmaya maruz kalmış, siyasi oluşumlara zemin hazırlamıştır. Bazen sağ örgütlenmede, bazen sol örgütlenmelerde kullanılmaya başlanır.

Çok partiye geçildikten sonra Adnan Menderes Hükumeti tarafından kapatılmıştır.

27 Mayıs 1960'ta gerçekleşen askeri darbe sonrasında Halkevleri 21 Nisan 1963 tarihinde, dernek statüsünde, bağımsız bir demokratik kitle örgütü olarak tekrar kurulmuştur. Bu dönemde bini aşan sayısı ile Halkevleri toplumsal muhalefetin önemli merkezlerinden biri haline gelmiştir. Ancak, 12 Eylül 1980 tarihinde gerçekleşen askeri darbe ile Halkevleri yeniden kapatılmış, bir kez daha bütün varlıklarına el konulmuştur. Yedi yıllık yargılanma sürecinin ardından, Halkevleri ve üyeleri beraat etmiş, 1987 yılında toplam 24 şubede tekrar faaliyete geçmiştir.

2015 yıllında Halkevleri Genel Merkezi ,genel seçimlerde HDP siyasi partisine destek vereceğini açıklamıştır.

Kuruluşunda, Türkiye Cumhuriyeti`nin rejimi gereği Anadolu`nun bağrından çıkmış bir anlayış ile kurulan Halkevleri, Türk Solu ve Milliyetçiliği çizgisinde kurulmuş, giderek "Anglo Sakson " ırkçılığa dönüştürüldüğü gibi Komünist çizgisine de getirilmiştir. 2015`de ki söylemden de anlaşıldığı üzere "Kürt Açılımı" sürecinde, Liberal ve İkinci Cumhuriyetçi (Evrensel Sol) çizgisine gelmiştir.(Türkiye`nin Liberal Kolu Bakınız. Prens Sabahattin)

Aslında Halkevleri tarihini araştırırsanız "Türkiye`nin yakın siyasi Tarihi`ni" de araştırmış olursunuz.Ülkedeki siyasi yapılanmanın,dış rejimlerin etkisinde nasıl kalındığı çok açık şekilde görülür.

Kurulduğunda "Tek Parti Dönemi`nde" CHP`nin yan kuruluşu olarak kurulsa da hiç bir siyasi faaliyette bulunmadan Türkiye Cumhuriyeti rejimi gereği ,Atatürk`ün 6 ilkesinden biri olan Halkçılık faaliyetlerini ülke çapında yaygınlaştırmak amacı güderek faaliyet gösteren bu kurum,aslında 1940`lardan itibaren bugüne kadar amacından saparak çeşitli siyasi yapılanmalara maruz kalmıştır.

Bu da gösteriyor ki; Atatürk`ün miraslarından biri olan "Halkçılık ilkesi" de tıpkı "Laiklik İlkesi" gibi siyasi faaliyetlere kurban edilmiştir.

Bugün Halkevleri dernek statüsünde, 25 şehrinde 73 Halkevi ve 1 Halkodası ile faaliyet göstermektedir.

Yine de bu tür faaliyetler, pek aynı olmasa bile, yine siyasi iktidara göre şekillenen Halk Eğitim Merkezi tarafından yapılmaktadır.

Kilimli Halkevi Binası geçtiğimiz yıllarda yıkılıp yerine çok katlı bina yapma girişimi ise başarısızlıkla sonuçlanmıştı.

Bu tarihi bina bugün halen ayaktadır.”

Editör: TE Bilişim