Deniz salyaları Zonguldak kıyılarını da istila etmeye başladı. Marmara Denizi’nde görülen ve deniz yaşamını doğrudan tehdit eden salyaların Zonguldak sahillerinde de görülmesi gelecek için büyük risk yaratıyor. Konu ile ilgili  Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi ve Z HABER Köşe yazarı Prof. Dr. Hakan Kutoğlu, sosyal medya hesabı üzerinden önemli açıklamalarda bulundu.

Kutoğlu, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“Değerli dostlar, bildiğiniz üzere bir süredir özellikle Marmara Denizine deniz salyası denen bir bela musallat olmuş durumda. Şahsen ben buna deniz kusması diyorum. Koca deniz bile artık bizim kirli işlerimize dayanamayıp kusmaya başladı. Açıkçası ekonomik sorunların yaşandığı bu dönemde kar marjını arttırmak amacıyla bazı kötü işletmecilerin atıklarını doğrudan sularımıza bırakmasından endişeliydik. Ve korkulan oldu.

Değerli dostlar bizler bilim insanları olarak havamızın, toprağımızın, sularımızın nasıl kirlendiğini, iklimin nasıl değiştiğini, doğal kaynaklarımızın nasıl giderek azaldığını gözlemleyebiliyor ve ölçebiliyoruz. Bunları da zaman zaman kamuoyuyla paylaşıyoruz. Ancak belli ki maalesef bazı insanları hala ikna edemiyoruz ki, hala daha bırakın 3-5 insan daha çalışsın çıkışıyla kirli ve düşük nitelikli sanayiye yol verilmesine kapı aralayan insanlarımız olduğunu görmek üzüntü verici.

Bakınız geçmişte bu hataya düşen, ama sonrasında yaptıkları hatayı anlayan ülkeler her yatırımın üzerine atlamıyorlar. Önce bakıyorlar, sen bu tesisinle benim suyuma, ormancılığıma, tarımsal, hayvancılığıma ve diğer ekonomik faaliyetlerime zarar veriyor musun? Senin faaliyetlerin insan sağlığına etki ediyor ve benim sağlık sistemime ek yük getiriyor mu? Bütün bunların hesabını yapıp sonuçta getirisi götürüsünden fazlaysa, kusura bakma arkadaş senin yaratacağın istihdama karşılık neden olduğun zararlar daha maliyetli. Ben yaratacağın zarar yerine ben bir dolu insana işsizlik maaşı versem daha karlıyım deyip kirli ve düşük nitelikli yatırımın önüne set çekiyorlar.

Esasen biz onlardan daha şanslıyız. Çünkü onların geçmişteki hatalarını görüp yapmama lüksümüz var. Ancak nedense büyük resmi göremiyoruz. Yapılan her türlü bilimsel çalışmada, ülkemiz su sıkıntısı ve çölleşme tehditi altındadır. Bu tarımda, ormancılıkta, balıkçılıkta ve pek çok alanda zora sokacaktır ve sokmaya başlamıştır bile. Lütfen kişisel zenginleme adına "istihdam yaratıyorum" sloganıyla hareket eden kuzu postuna girmiş kurtların ülkemizin geleceğini çalmasına çanak tutmayınız. Emin olunuz ki onların istihdam edecekleri insanlara verecekleri maaştan çok daha fazla ülkeye ekonomik yük getirmektedirler. Aksi takdirde bir 40-50 yıl sonra susuz çorak bir coğrafya haline gelme ihtimalimiz çok yüksek. Bu da bizi dışarıya bağımlı bir ülke haline getirecektir.

Bilimin görevi önceden uyarmaktır. İş bittikten sonra akıl veren çok olur.”

Editör: TE Bilişim