Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz Maden Mühendisleri Odası Lokali ile ilgili tartışmalar devam ederken Yeni Adım Gazetesi’nden Erhan Çakmak’ın yazısını paylaştı.

İşte Vali Tutulmaz’ın paylaştığı Erhan Çakmak’ın o yazısı:

Maden Mühendisleri Odası’nın bulunduğu bina TTK’dan alınıp Hazineye devredildi.

Anılan binanın yerine “kitap kafe” inşa edilecek.

Maden Mühendisleri Odası Lokali’nin akşamcıları kıyameti koparıyor.

Esasen, “tarihi bina” ve saire söylemlerin ardında “ Meyhanemizi yıktırmayız” teranesi var.

Bunu herkes anlıyor, ne var ki, özelikle bu lokalde akşam üstlerinde rakı masalarından memleketi yönetmeye kalkışanlar bir türlü anlamak istemiyor.

Özetle, mesele, Maden Mühendisleri Odası’nın hizmet binası değil, artık yoldan geçenin rahatlıkla girip demlenebildiği sıradan bir meyhane haline gelen lokal kısmı…

***

Maden Mühendisleri Odası, şehir merkezinde başka bir binada faaliyetini sürdürebilir.

Ancak “rakı masası siyasetçileri” bir daha böyle meyhane bulamaz.

Şimdi objektif bakış açısı ile düşünelim…

Bu lokalden kimler faydalanıyor?..

Az önce söylediğimiz gibi akşam üstlerinde bu lokali mekan tutup, rakı masası siyaseti yapan belli sayıdaki insanlar…

İçlerinde “maden mühendisinden” gayrı kimi ararsan var.

Bu arada lokallerin bir yasal statüsü olduğunu hatırlatalım.

Dernek veya oda lokallerine sadece üyeleri girebilir, eğer misafirleri varsa, oda veya lokal yönetimine bildirimde bulunmaları gerekir.

Ancak, Maden Mühendisleri Odası’nda durum çok farklı…

İsteyen herkes elini kolunu sallaya sallaya lokale girebiliyor, denize sıfır mesafede yiyip içip demlenebiliyor.

Özetle, bu lokal “lokal” olmaktan çoktan çıkmış, tamamen “ticari” bir işletmeye dönüşmüş, statü falan kalmamış, bu durumu denetlemesi ve düzeltmesi gereken oda yöneticileri de durumdan hoşnut görünüyor.

***

Peki, Maden Mühendisleri Odası’nın bulunduğu alana “ kitap kafe” yapılırsa kimler faydalanacak?..

Zonguldak halkının tamamı…

İlimizin en güzel yerlerinden biri olan bu alan böylece halka açılmış olacak, isteyen gelip çayını-kahvesini içecek, isteyen kitap ya da gazete okuyacak.

Zonguldak’ta meyhane de, içkili lokal de çok, ancak bir tane “kitap kafe” yok.

Öyle, şu lokali, bu lokali diye diye Zonguldak’ın en güzel yerlerini, kamuya ait binaları ömür boyu işgal etmek de yok.

Burası Zonguldak’ın sahil kesimidir, sahiller kamuya aittir, halka açık olmalıdır.

Hani her fırsatta “sosyal” düşüncede olduğunu söyleyenler bunu anlayabilirse ne ala !..

***

Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir ülkedir.

Elbette yasal sınırlar içinde, özgürlükler ülkesidir.

İsteyen içmek için meyhaneye gider, isteyen namaz kılmak için camiye gider.

Bu herkesin kendi tercihidir.

Ne var ki, Uzun Mehmet Camii’nin inşa edilmesinden rahatsız olan bir kesim, fırsat buldukça camilere ve namaz kılanlara karşı kin ve öfke duygularını bastıramıyor.

Uzun Mehmet Camii, Zonguldak’ın güzelliğine güzellik katan mükemmel bir eser olduğu gibi, hem ibadethane, hem de çevre düzenlemesi ile halkımızın büyük rağbet gösterdiği bir alan haline gelmiştir.

Bu alan da önceden halka kapalıydı, şimdi halka açılmış oldu.

Tertemiz, pırıl pırıl bir cami, tertemiz pırıl pırıl bir çevre düzenlemesi…

Uzun Mehmet Camii, aynı zamanda halkımızın denizi görmesini de sağladı.

Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere emeği geçen herkese bir kez daha halkımız adına teşekkür ediyoruz.

Rahatsız olanlar varsa da, bir zahmet olsunlar artık !..

Editör: TE Bilişim