Heykeltıraş Tankut Öktem’in imzasını taşıyan birbirinden değerli eserlerinden biri Zonguldak’ta diğeri Ankara’da dır. Her iki eserin ortak özelliği 1986 yılında tamamlanmasıdır...

MADEN İŞÇİLERİ ANITI, ZONGULDAK…

Genel Maden İşçileri Sendikası tarafından şehrin Gazipaşa caddesiyle Yeniçarşı arasında kalan meydana dikildi. Tasarımı heykeltıraş Prof. Dr. Tankut Öktem yaptı. 4 Temmuz 1986 tarihinde törenle açılışı yapılan “Zonguldak Maden İşçileri Anıtı,” Dört yönünde dört figür olan madencileri tasfir eder.

ATATÜRK VE HARBİYELİ ANITI, ANKARA…

Atatürk ve Harbiyeli Anıtı, 24 metre yükseklikte ve 6 metre genişlikte olup 1000 insan figürünü barındırır. Geçmişi ve güçlülüğü simgeleyen 3 metre yükseklikteki büyük bir çınar ağacının kökü üzerinden başlayan anıtın en önünde ve 4 metre yüksekliğinde Atatürk Heykeli, bir adım arkasında çeşitli rütbelerde subaylar grubu ve arkasında gittikçe çoğalan Genç Harbiye Öğrencileri yer almaktadır.

Atatürk’ün doğumunun 100. yıldönümü nedeniyle Kara Harp Okulunun ön cephesinde yaptırılan Anıt, okulun her tarafından rahatlıkla görülebilmektedir. Anıt, Harp Okulunun tarihi hüviyetine yaraşır nitelikte ve Büyük Önder Atatürk’le beraber Harbiye’nin yetiştirdiği büyük komutanları sembolize etmesi, gittikçe çoğaldıkça büyüyen Atatürk sevgisini simgelemesi, harbiyelinin ve ordumuzun Atatürk’ün etrafında kenetlenmesini göstermesi bakımından önem taşımaktadır.

Yapımı 1981 yılında kararlaştırılan anıt dönemin en büyük ve görkemli anıtıdır.

Anıt için muhtelif sanatçılardan projeler alınmış ve sanatçı Tankut Öktem’in* eseri beğenilerek dönemin devlet başkanının da onayı alınmıştır.

Anıt, Sabancı Vakfı’nın katkıları ile 1986 yılında tamamlanmıştır.

Heykeltıraş Prof. Dr. Tankut Öktem 1940 yılı Konya doğumludur. Anıtsal heykelleri ile tanınan sanatçının en tanınmış eserleri arasında Harbiyeli Şehitler Anıtı ve Kuva-i Milliyet Anıtı yer alır. Türkiye'deki pek çok il meydanındaki Cumhuriyet Anıtları, Tankut Öktem'in eserindir. 1999 yılında "Devlet Sanatçısı" unvanını almıştır. 5 Aralık 2007 tarihinde İstanbul’da geçirdiği trafik kazası sonucu en verimli çağında vefat etmiştir.