5393 Sayılı Kanuna göre;  Nüfusu 5.000 ve üzerinde olan yerleşim birimlerinde belediye kurulabilir.

Bir yerleşim biriminin il olabilmesi için bazı şartları var. Bu sadece nüfusa bağlı değil.

İl olacak bir ilçenin; nüfus, mevcut şehirleşme ve ulaşım durumu, bağlı bulunduğu yerleşimleri, ekonomik çeşitliliği ve eğitim durumu gibi birçok göstergesinin değerlendirilmesi gerekiyor. 

Örneğin Nüfusu 88 bin olan Tunceli il olurken, nüfusu 400 bini geçen ilçeler var.

Adana’nın ilçesi Seyhan Zonguldak’ın nüfusunu katlamış durumda. 950,000.Hatta Adana’nın toplam nüfusunu da geçmiş durumda.

Keçiören/Ankara 701,000

Kocaeli`nin Gebze ilçesi neredeyse Zonguldak`ın nüfusu kadar. 453,000

İlginç bir araştırma var.

Zaman içinde gelişen, büyüyen ilçeler, beraberinde bağımsız il olmak istemelerine yol açmış.

İlini kabullenmeyen ilçeler ortaya çıkmış.

Ülkede ilini sevmeyenler diye yapılan araştırmaya bir bakalım;

Balıkesir`e bağlı, 150 bin nüfusu ile Bandırmalılar var.

Elbistanlılar "nerelisin " sorusuna artık "Maraş" demiyor. Elbistanlıyım diyor. Oysa 141 bin nüfusu var.

2012 yılında ilk defa Süper Lig’e çıkan AkhisarBldspor, Akhisarlılara özgüven getirmiş. Artık onlar "Manisalıyız" demiyor.171 bin nüfusu var. Bizim Ereğli`nin nüfusu kadar.

Rize deyince Çayeli akla gelse de, sadece 44 bin nüfusu olan Çayeliler artık Rizeliyiz demiyor. Oysa Rize`ye sadece 16 Km mesafede.

 Tabi ki bu taleplerinin en büyük etkeni politik. Zira ülkemizde en iyi politik vaat "bir ilçenin il yapılacağı" sözü. İnsanlarda buna kanarak ilinden ayrışıyor.

Siverekliler, Urfa`yı sevmiyor, 258 bin nüfusu var. Yüzölçümü en büyük ilçe. Adıyaman-Diyarbakır-Şanlıurfa üçgeninin tam ortasında.

İlini sevmeyen ilçelerden biri çok tanıdık, Safranbolu. Nüfusu 67 bin sınırında kalmasına ramen bir çok Safranbolu sakini, kendilerinin il olması gerektiğini düşünüyor. Bunun nedeni Karabük diye bir yer olmadan Safranbolu`nun var olması.

Safranbolu`nun turizm alanında Unesco Dünya Mirası listesine girmesi de bu talebi artırmış. Bence Karabük il merkezi kalarak, il adı Safranbolu olmalı.

İlini sevmeyenler listesinde Of da var. Trabzon`un 43 bin nüfuslu ilçesi. Trabzonluyum diyenlerin yerine Ofluyum diyenleri çok duymuşsunuzdur.

Diğerleri söyle sıralanıyor. Ereğli /Konya 144 bin nüfuslu

Karşıyaka /İzmir 344 bin nüfuslu.

İnegöl/ Bursa ..Mobilyaları ile meşhur 258 bin nüfus

Gebze/ Kocaeli  392 bin nüfus, sanayisi ile meşhur

Fethiye /Muğla 151 bin. İlçenin ekonomisi turizm ile dönüyor.

Ergani/ Diyarbakır. 130 bin nüfusa sahip

Emirdağ/ Afyonkarahisar. 37 bin nüfusa sahip

Çorlu /Tekirdağ. 262 bin nüfusa sahip

Ceyhan /Adana. 160 bin nüfusa sahip

Bucak / Burdur. 64 bin nüfusa sahip öğrenci ilçesi

Bodrum /Muğla. 171 bin nüfusa sahip. Yazın nüfusu 2 milyon oluyor.

Bafra /Samsun. 144 bin nüfusa sahip

Ayvalık/ Balıkesir. 72 bin nüfusa sahip

Antakya/ Hatay.377 bin nüfusa sahip

Anamur/Mersin. 65 bin nüfusa sahip

Ve sırada,  ilini sevmeyenler listesinde bizim ilçeler var.

Ereğli/Zonguldak

Alaplı/Zonguldak

Devrek/Zonguldak

Çaycuma Zonguldak

Zonguldak`ın merkez ilçeden hariç 7 ilçesi daha var. Bunun 4 tanesi ilden kopuk. Son yıllarda yükselen ve merkez ilçenin nüfusunu yakalayan Çaycuma ilçesi dahi, artık yavaş yavaş il olma taleplerini dile getirecek gibi.

İlini sevmeyen ilçeler diye değil ama ilden kendini kopuk sayan ilçelerimiz

Ereğli il olmak istiyor. Bunun nedeni Zonguldak arasında ki mesafe ve ulaşım sorunu ile nüfusunun merkez ilçenin çok üstünde olması. Ereğli çok uzun süreden beri kendilerine Zonguldak Ereğli olarak değil Karadeniz Ereğli olarak sunuyor.

Alaplılar ise il istekleri olmasa bile, Zonguldak onlara uzak geliyor. Düzce`ye daha yakın.

Devrekliler il istekleri yok fakat çoğu Devrekli, Zonguldaklıyım yerine  "Devrekliyim" diyor. Ortak kültürde olsak da; Devrek yüzyıllara dayanan geçmişi ile onları Zonguldak Şehir Merkezi`nden ayırıyor.

1991 ve 1995`de Bartın ve Karabük`ün il yapılması ile küçülen Zonguldak`ta halen ilçe sorunu yaşanmasının nedeni ise;

Zonguldak`ın kültürel geçmişi ile tarihi mirası ile değil, 150 yıl öncesine dayanan kömürün bulunması ile oluşturulan il merkezi ve il adı ile sınırlarının belirlenmesi dikkate alınarak kurulmuş olması...

Kömürün son zamanlarda Zonguldak ekonomisini yürütememesi ile de artık ayrışma neden oluşturduğunu düşünüyorum.

 Şu günlerde; Zonguldak`ın büyükşehir belediye olacağı haberleri gündemde ve bundan en çok Ereğli rahatsız oluyor. Fakat 6360 sayılı yasa gereği, nüfusu 750.000'in altında olan iller "büyükşehir" olamayacağından, yasal olarak Zonguldak`ın büyükşehir belediye olma olasılığı yok. Lakin; bir çok karar politik verildiğine göre, olmayacak anlamına da gelmez.

Osmanlı Dönemi`nde il statüsü olmadığından ülke eyalet ve onun alt birimi sancaklarla yönetiliyordu. Bu neden ile eyaletlerin sınırları belirlenirken; bir yerleşim yerinden at ile şehir merkezine" bir gün içinde " gidip gelinmesi ile sınır belirleniyormuş.

Neyse; Osmanlı eyalet sistemi ve Zonguldak`ın yerini daha sonra kaleme alacağım.

Bugün; Zonguldak`ı bir arada tutmanın çaresi bana göre, yeni bir ekonomik birliktelik kurulması ve ulaşımın sağlanması, ilçeler arasında ki kolay yolculuk yapılmasının sağlanması ile alakalı olduğunu düşünüyorum.

Eğer iş politik malzeme, politik ihmalkârlığa kalırsa, sadece il merkezi değil, ilçeler de çok şeyleri kaybedecek diye düşünüyorum. Başkanlık sisteminin olmazsa olmaz koşulu eyalet sistemidir. Bu, bizim ülkede terör meselesi yüzden gerçekleştirilemiyor. İlçelerin nüfuslarının artması, bazı ilçelerin il merkezlerinden daha hızlı gelişmesi, beraberinde vilayetlerin kontrolsüz ve politik küçülmesine neden oluyor. Bartın ve Karabük illeri bugün ,Zonguldak`tan ayrılmadan öncesinden daha kötü durumda.

Ereğli`nin de çok parlak olacağını sanmıyorum.

Bölge için daha parlak daha gerçekçi çözümler gerekiyor.

Editör: TE Bilişim