Türk Kızılayı Zonguldak Şube Başkanlığı’na getirilen Serap Elibol’u, iş insanı Murat Uzun’un önerdiği ve bu nedenle Zonguldak Belediye Başkanı Dr. Ömer Selim Alan ile karşı karşıya geldiği iddialarının ardından Murat Uzun basın açıklaması gerçekleştirdi. Uzun açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“2008 yılında bir atama ile başlayan Kızılay yöneticilik süreci vardı. Vekalaten de olsa başkan olarak tamamlama fırsatı buldum.

Bugün başkanlık konusu ile ilgili başlayan polemiklerin özü Dr. Fatih Akça’nın isminin gündeme gelmesi ile başladı. Daha sonra Kadir Habipoğlu ismi ön planda oldu. Bu iki arkadaşımızın genel merkezden olmadığını bende sizlerden öğrendim. 2019 yılında Kızılay ile hiçbir bağım ve temasım olmadı.

Başkanlık seçimi ile ilgili bu işi çok isteyen ve yapabilecek insanların artması ile kızılay genel merkezi benden isim istedi. Çok net bir şekilde yoğun olduğum için takip edemeyeceğimi söyledim. Ama ısrar ettikleri için isim bakmaya başladı. Kimliğini çok değerli gördüğüm madenci eğitimci ve iş güvenlikçi Serap Elibol ismini genel merkeze ilettim. Serap Hanımı çok fazla tanımam. Birkaç isimle de temasa geçmiştim onlar istemedi. Kızılay ile bağlantısı olan Selim Alan’ın ve diğer kişilerin de önerdiği isimler oldu. Akabinde Ankara’ya çağrıldık Serap Hanım ile birlikte yönetim şekillendi. Bizzat Kızılay Genel Sekreteri Hüseyin Can’ın da kararı ile Serap Hanım atanmış oldu. Benim Kızılay temasım bu şekilde. Önerdiğim isim atandı.

Sorun nerede başlıyor?
Atanan bir yönetim var. Atanan yönetime de olumlu bir yaklaşım var. Ben Zonguldak’ın hakkını korumak zorundayım. Zonguldak birbirine kırdırılma durumuna geldi. Bu nedenle basın açıklaması yapmak zorunda hissettim. Hüseyin Can’ın kendi atadığı yönetimi Zonguldak’a göndermesine rağmen yönetimle ilgili bazı müdahaleleri oldu. Kongre süreci başlayınca da hararet daha fazla arttı. Kongrede çoğunluk sağlanamadı. Bunun nedeni sadece hava şartları değildi. Hepimiz insanları kolay etiketliyoruz. FETÖ’cü yapıyoruz, arsız yapıyoruz en ufak menfaat çatışmasında bunları çok kolay yapıyoruz. Kızılay’ı bu duruma taşımada hepimiz suçluyuz. Ama bu durumda en büyük suçlu kriz yönetimini sağlıklı yapamayan Kızılay Genel Merkezidir. Genel Merkezin müdahaleleri burada çatışmalara sebep oldu. Serap Elibol da “Bu müdahalelere karşı yönetimi dağıtmak istemiyorum” dedi. Bana göre doğru bir karardı.

Biliyorsunuz diğer taraftan Murat Babalık ismi gündeme geldi. Benim sevdiğim değer verdiğim bir insan. Kimsenin de itiraz edeceği bir isim değildi. Tüzük gereği aday olmayacağını gözden kaçırmış. Bu süreçte gördük ki sistem herkese açık herkes aday olabilir. Muhtemelen bir sonraki kongrede çok liste ile gerçekleşecek.

Murat Uzun Ak Partiye, milletvekillerine, Kızılay’a gol attı diye haberler okudum. Türkiye’nin en iyi santraforu benmişim haberim yok. Önerdiğim ismin atanması bu polemiklere neden oldu. Kızılay sadece yardım kuruluşu değildir. Ben kimim ki Kızılay’ı dizayn edeyim. Bu kimin haddine. Bu kadar kolay o’cu bu’cu yapmamak gerekiyor. Kötü niyetle olduğuna inanmadığım ama müdahalelerin kötü sonuçlar doğurduğu genel merkeze çağrım var Gönlümden geçen şudur ki Cumartesi günü tek liste ile bir kongre gerçekleşmesini isterim. Taraflar nefisleri ile değil Kızılay’ı düşünerek fedakarlık yapmalı. En azından bu kongre Zonguldak’ta bir değişimin başlangıcı olmalı.

AK PARTİ MÜDAHALEDE BULUNDU MU?
Ak Parti kurumsal olarak zerre kadar bu işin içinde olmadı. Selim Alan Ak Partili Belediye Başkanı Murat Uzun Ak Partili Meclis Üyesi bu yüzden böyle bir algı olması kolay ama ikimiz de Kızılay geçmişi olan kişileriz. Sadece bizden değil Kızılay geçmişi olan birçok isimden tavsiye alındı. Ak Parti müdahalede bulundu söylemleri doğru değil. Serap hanımı önerirken Selim Başkanla görüştüm. O da Genel Merkeze kızgındı. Onun yoğunluğu zaten var benim de yoğunluğum var. Bu konuyu konuşmadık diye düşünmek mümkün değil. Selim Alan kan merkezinin müdürü değil O zamanki kızılaycı değil. O belediye başkanı. O aday adayı olduğu zamanki Selim Alan değil. Ben bürokrasi içerisinde polemik çıkaracak bir durumda değilim. Söylerim o onların bileceği iş. Diyelim ki kavga ettik. Bu Zonguldak'a zarar olur. Böyle bir vebali ödeyemem. Ayrı düşünsem bile kendi görüşlerimi söylerim. Kabul ettiği olur olmadığı olur. Hepimiz aynı düşünürsek doğru olmaz. Bizim onunla bir polemiğimiz yok."