Zonguldak Kadın Platformu Zonguldak Belediye Başkanı’na taleplerini iletti. Kadın platformu yaşadıkları sorunları ve taleplerini şu ifadelerle duyurdu:
“Mekânlar kamusal ve özel mekân olarak ikiye ayrılır. Ev veya insan yaşamının sürdürüldüğü kapalı alanlar özel mekan bunların dışında kalan mekanlar ise kamusal alan olarak adlandırılır. Kamusal alanlar, toplumun her kesiminin eşit ölçüde kullanım hakkının olduğu ve bu bağlamda planlanması ve tasarlanması gereken alanlardır. Kamusal alanların “kamusallık” işlevini sürdürebilmesi için “kamu”yu oluşturan tüm vatandaşların erişimine ve kullanımına açık olması ve aynı zamanda teşvik edici olması gerekir. Kadın ve erkeklerin birlikte kullanabilecekleri mekânlar  yerel yönetimlerde toplumsal cinsiyet eşitliğinin  göstergelerindendir.

Kadının özel alana hapsedilmesi  ve bu yolla kamusal alanın dışına itilmesi kent kültürünü ortadan kaldıran ve şiddet eylemlerini artıran unsurlardan biridir. Kadınların kendilerini güvende hissedemedikleri bir kentte toplumsal huzurdan ve ilerlemeden söz edilemez. Bu yüzden kadınların kent yönetiminin her alanında ve kamusal hizmetin odağında olması kentlerin gelişimine ivme kazandırır.

Bugün biz Zonguldak’ta yaşayan kadınlar olarak özgür olarak dış mekâna çıkabilme hakkına sahip olsak da eril bakış açısı nedeniyle bu hakkın tam olarak kullanılabildiğini ifade edemeyiz. Kadınların kent yaşamına korkusuzca katılımı için eşitlik temelli uygulamaların yanı sıra pozitif ayrımcı bir bakış açısı da gereklidir. Pozitif ayrımcı bakış açısı sadece kadınlar için değil aynı zamanda çocuklar, yaşlılar ve engelliler için de elzemdir. Biz Zonguldak’ta yaşayan kadınlar olarak kentin geliştirlmesi, güvenle yaşayabileceğimiz bir alana dönüşmesi için sorumluluk alma noktasında kararlıyız.

Kadına ve çocuğa yönelik suçların azalması için toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı bakış açısının yerel yönetimlerce geliştirilmesi hedeflenmelidir. Bunun için öncelikle atılması gereken adımlar: Karar Organlarında Kadın Sayısının Arttırılması, Toplumsal Cinsiyete Dayalı Bütçeleme, Eşitlik Birimlerinin Kurulması ve Yerel Eşitlik Eylem Planlarının Oluşturulması olmalıdır. Ancak bu şekilde bireylerin yalnız cinsiyet açısından değil; yaş, sınıf, etnik kimlik, mekân vb. farklı toplumsal özelliklerine yönelik gereksinimlerinin/haklarının eşit/adil bir biçimde karşılanması sağlanabilir.

 ŞİDDETİN ENGELLENMESİ İÇİN YAPILACAK EŞİTLİK ÇALIŞMALARI DOĞRULTUSUNDA YEREL YÖNETİMDEN TALEPLERİMİZ:

Eşitlik Biriminin kurulması (İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan 19 Şubat 2010 tarih ve 2010/10 Sayılı Genelge)

Şiddete maruz bırakılan kadın ve çocuklar için Sığınma Evi açılması

Kadınların, kentsel hizmetlere yönelik gereksinimlerini ve taleplerini ortaya çıkaracak çalışmaların yapılması

Geceleri toplu taşıma araçlarının sürücülerinin kadın ve çocuklar için durak dışında durmasının sağlanması,

Toplu taşım araçlarına ait sürücülerin insan hakları, kadının insan hakları ve toplumsal cinsiyet konularında eğitilmesi

Yol, park, otobüs durağı vb. alanların daha iyi aydınlatılması,

Engelli, yaşlı kadınlara ve engelli bakımını üstlenen kadınlara yönelik kentsel hizmetlere ilişkin düzenlemelerin yapılması

Tüm belediye çalışanlarına kadının insan hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimlerinin verilmesi

Kentsel hizmetlerin mahalle ölçeğinde verilmesi ve yaygınlaştırılması

Kadınlar için kamusal tuvalet sayısının artırılması ve bu tuvaletlerin konumlarına dikkat edilmesi

Kadınların ev içi emeklerini maddi gelire dönüştürebilecekleri güvenli bir alana kalıcı bir kadın emek pazarı kurulması

Kadın-doğum ve çocuk hastanesine giden toplu aşıma araçları ücretlerinin kadınlara ve çocuklara sembolik bir ücretlendirme olması

Kadınların kent ve çalışma yaşamına daha fazla katılabilmesi için kreş, gündüz bakımevi olanaklarının sağlanması

Kadınların bir araya gelebilecekleri kadın merkezleri, güvenli ve yeterince aydınlatılmış park  ve sosyalleşme(eğlence-dinlence) alanlarının oluşturulması ve bu alanlara ulaşım içim kullanılan toplu taşıma araçlarının indirimli olması

Çocuklara yönelik kültür merkezleri ve bu merkezlerden yararlanan çocukların ebeveynleri için merkez yakınlarına park yapılması

Belediye çalışanı kadınlara ayın bir gününün Regl izni olması ve yine belediye çalışanı kadıların 8 Mart’ta izinli sayılması

Kadın ve Toplumsal eşitlik konulu ve pankartlarının belediyenin afiş ve duyuru alanlarına asılması.

Şüphesiz ki bu talepler kadınların, çocukların ve yaşlıların yaşam alanlarını genişletip yaşamlarını kolaylaştırdığı kadar kentin canlılığını da arttıracak taleplerdir. Kadınlar yaşamak istiyor; psikolojik, fiziksel, ekonomik ve duygusal şiddetten arınmış sokaklarda güvende hissederek yaşamak istiyoruz. Zonguldak kent dokusu olarak eşitliğin sağlanması için uygun bir geçmişe ve kültürel geleneğe sahiptir.  Eşitliğin tüm hemşehrilerimiz için tüm hemşehrilerimizin özeniyle kurulabileceğinden eminiz ve bunun yolunun yerel yönetimlerce oluşturulabileceğini biliyoruz. Yerel yönetimlerin toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için atacağı tüm adımlarda sorumluluk almaya hazırız. Vardık, varız, varolacağız. Kadınların özgürce yaşayabileceği bir Zonguldak umuduyla..."

Editör: TE Bilişim