İYİ Parti Zonguldak İl Başkanı Yavuz Erkmen Zonguldak Belediye Başkanı Selim Alan’ın 31 Aralık’ta Z HABER’de yapmış olduğu açıklamalara cevap verdi.

Selim Alan’ın Yavuz Erkmen için yaptığı açıklamaları makamına yakıştıramadığını belirten Erkmen Zonguldaklılık tartışmaları için de “Zonguldaklılık, pandemi döneminde Zonguldak halkının ve esnafının yanında olmayı gerektirir. Biz bunu yapıyoruz. Halkın yararına sorularımızı da soruyoruz. Bizim pandemi döneminde Belediye Meclisinde verdiğimiz önergeye, çıkarılan genelgeye rağmen yetkimiz yok diyerek, esnafa sırtını dönmek Zonguldaklılık değildir.” İfadelerini kullandı.

Erkmen’in açıklaması şu şekilde:
“Zonguldak Belediye Başkanı Sayın Ömer Selim Alan’ ın 31.12.2020 tarihinde yerel bir kanalda şahsım hakkındaki konuşmaları üzerine bu açıklamayı yapmak zorunlu olmuştur. AKP İl Başkanı arkadaşımızın bir beyanı olmayıp onun yerine kendini koyan, Sn. Belediye Başkan’ının direkt şahsımı hedef alan sözleri beni şaşırtmamış, sadece kullandığı üslubunu bir büyüğü olarak (tabidir ki takdiri kendine ait olmak üzere) hem şahsına hem de bulunduğu makama yakıştıramadığımı söylemek istiyorum.

Belediye Başkanımızın bu konuşması ile ortada seçim yokken (biz öyle biliyoruz) niye hiddetlendiğini, telaşlandığını, beni hedef aldığını doğrusu tahmin ediyorum ama tam olarak ne yapmak istediğini anlayamadım. Biz ve Zonguldak halkı kendisinden Zonguldak’ımızın yararına hizmet yapmasını bekliyoruz. Güzel yapılan işleri de destekliyoruz ancak ortada seçim yokken Zonguldak’ın yönetiminden Zonguldaklılıktan, Müsaade edip etmemekten hiddetle bahsetmesini kendi kafasındaki bazı düşüncelerin dışa vurumu olarak gözlemlediğimi ifade etmek isterken, kendi şahsi üst makam beklentilerine bizi alet etmemesini özellikle rica ediyorum. Ben güneydoğuda çalışırken arabasının altına bomba konmuş, evi kurşunlanmış buna rağmen şerefle Türk Bayrağını dalgalandırmış bir kişi olarak ne Ankara da milliliğimi, ne de Zonguldak’ın 1989 yılından beri her köşesinde emeğimiz olan bir ortamda, benim emeğimin onda birini göstermeyenlere Zonguldaklılığımı tartıştırmam. Bizim açımızdan Zonguldak için kafa yoran, üretim yapan, taş taş üstüne konmasında bir gram bile katkısı olan insan Zonguldaklıdır ve başımızın üzerinde yeri vardır.

Zonguldak – Çaycuma Havaalanı, otlar içerisinde atıl vaziyette dururken ve DHMİ tarafından gözden çıkarılmışken bir avuç Zonguldak sevdalısı arkadaşlarımızla, Ticaret Odamız ve iş insanlarımızla, o günkü Özel İdare Genel Meclis Üyesi arkadaşlarımızla ayağa kaldırıp uçuşa hazır hale getirdiğimiz süreçte “bu işleri sen başımıza açtın” diye haber gönderenlerin bugün Zonguldaklıyım diyerek, Zonguldak sevdalısı olarak pistin üzerinde poz poz fotoğraflarını görüyoruz. Bizzat benim bulduğum ve yatırım yapmaları için ikna ettiğim yatırımcılara resmi yatırım müracaatları yaptırdığımız halde, yer tahsisi konusunda yardımcı olmayarak buradan yatırım yapmadan gitmelerine ben üzülürken göz yumanların böylelikle Zonguldak’ımızın önünü kesenlerin bugün Zonguldaklıyım diye gezdiklerini görsek de ne kadar Zonguldaklı olduğunu biliyoruz. Bu örnekleri çoğaltabilirim.

Kendisi belki hatırlamaz ama partisindeki parti büyüklerine sorarsa AKP’nin şehirde yaptırdığı ankette kimi Belediye Başkanı olarak görmek istersiniz sorusuna büyük bir çoğunlukla benim ismimin çıkması karşısında o gün ki AKP yönetiminin Belediye Başkan Adayı olmam yönündeki teklifini bizzat ben kabul etmedim. Belediye Başkanımız halkımızın bu sevgi ve ilgisinden, Zonguldak Belediye Başkanlığının tarafıma verdiği Fahri Hemşerilik beratından, Üniversitenin bölgede Üniversitenin gelişimine verdiğim katkıdan dolayı tarafıma verilen Fahri Doktora unvanından haberi var mı? Bizi makam sevdalısı, koltuk kapma heveslisi olarak gösteren Sn. Belediye Başkanı acaba bunları biliyor mu? 2015 seçimlerinde MHP’den milletvekili adayı olduğum doğrudur. MHP’nin o dönem aldığı 70 bine yakın oy ile uzun seneler sonrası bir milletvekili çıkardığı dönemde herhalde bu oyların içerisinde halkın sevdiği Yavuz Erkmen’e verilen oyların da payı vardır diye düşünüyorum. Biz o dönemde iktidarın politikalarını eleştiriyorduk. Bugün de eleştiriyoruz. Bunun için Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener’in öncülüğünde İYİ Parti doğdu ve kısa sürede ülkemizdeki siyasi dengeleri değiştirdi. Önümüzdeki süreçte iktidara doğru yaklaşan İYİ Parti’ye ve yöneticilerine buna benzer hücumların yapılacağının da bilincindeyiz. Ama biz İYİ Parti olarak, Milletimizin yanında ve Milletimizin sesi olmaya devam edeceğiz.

Zonguldaklılık, pandemi döneminde Zonguldak halkının ve esnafının yanında olmayı gerektirir. Biz bunu yapıyoruz. Halkın yararına sorularımızı da soruyoruz. Bizim pandemi döneminde Belediye Meclisinde verdiğimiz önergeye, çıkarılan genelgeye rağmen yetkimiz yok diyerek, esnafa sırtını dönmek Zonguldaklılık değildir. İnşallah yeni yayınlanan genelge uyarınca Ocak 2021 Belediye Meclisinde, başka İllerde diğer Belediyelerin yaptığı indirim ve destekleri bu sefer “Yetkimiz Yok!!!” demeden hayata geçirirler. İnsanlar başka şehirlerdeki Belediyelerin zor durumdaki esnafa ve sektörlere nasıl destek olduklarını gördüklerinde zaten notlarını veriyorlar. Bizim bir şey söylememize bile gerek yok.

Sorularımıza cevap vermeyerek biz sizin Belediye Meclis Üyenize verdik dediğiniz Denetleme Raporları, her yıl Martta meclise sunulan bir yıl önceki dönemi kapsayan raporlardır. Yani verdiğiniz yanıt belki konuyu bilmeyenler için tatminkâr olabilir ama bilenler için size 2019 ve 2020 soruluyor, siz 2019u vermiştik diyerek savuşturuyorsunuz şeklinde çok açık seçik anlayacağı bir konudur. Bilgi Edinme Yasası neden çıkarıldı? Sorulan sorulara cevap vermek bu kadar zor mu? Vermediğiniz zaman suç oluşturacağını bir yönetici bilmez mi? 2020 yılı Denetim Raporlarının hazırlanması için üye seçimi 2021 Ocak ayı meclis toplantısının gündemi değil mi? Yani siz 2020 Denetim Raporu ortada yok iken bize “Meclis üyenize verdik, inceleyin” diyorsunuz. Kanuni bir hakkı kullandığımızda da sinirleniyorsunuz. Ancak sinirlenmeye gerek yok. İYİ Parti’yi kimlerin yöneteceğine İYİ Partililer, Zonguldak’ı da kimin yöneteceğine de Zonguldak halkı zamanı gelince karar verir. Zonguldak halkının yerine kendini koymak, kimin yöneteceğine, ben karar veririm demek kimsenin hakkı da, haddi de değildir. Belediye Başkanının da görevi değildir. Nasıl dün sizi Zonguldak halkı seçtiyse zamanı geldiğinde yine yöneticisini halkımız kendi takdir edecek ve seçecektir.

Zonguldak halkı, Zonguldak’a hizmet edeni unutmaz. Mevki ve makamlar gelip geçicidir. Geriye eserler ve dostluklar kalır. Zonguldak’ın her köşesinde emeğimizin olduğu bir eser olduğu gibi 1989’dan bu güne her siyasi görüşten arkadaşlarımızla da dostluklarımız devam etmektedir. Çok şükür ki biz ne yaptığımızı biliyoruz. Biz Zonguldak Cadde ve sokaklarında, köylerinde rahatlıkla dolaşıyoruz, dostlarımızla sohbet edip çaylarını içiyoruz. Biz bağlı olmasak 2015 seçimlerinde kaybedince kendisinin değişiyle pılı pırtıyı toplayıp giderdik. Bakın bugün yine buradayız. Yarın yine olacağız. Gücümüz yettiğince, bilgimiz oranında Zonguldak için yapılacak her yararlı işin yanında olacağız. Zonguldak halkının yararına politika üretecek, esnafın, ticaret sahiplerinin, emeklilerin, EYT’ lilerin, işsizlerin, kadınlarımızın, işçi ve memurlarımızın, gençlerimizin sorunlarını gündeme getirip takip edeceğiz. Devletin kurumlarının bir belediyeye değil Zonguldak’ımızın her köşesindeki insanımıza hizmet götürme noktasında ayırım yapmadan bütün belediyelere eşit şekilde götürülmesini savunacağız.

Bir konudaki itirafı için de Belediye Başkanımıza teşekkür ediyorum. Konuşmasında kendinden önceki belediye başkanlarını özellikle Lavuar alanı projesi gibi projeleri gerçekleştiremediğini, bunları yapacağız, edeceğiz şeklinde geçiştirdiklerini söyleyip, kendisinin hayata geçirdiğini söylüyor. Konuşmasının devamında ise bu ve buna benzer büyük projelerin sıradan her kişinin anlayacağı gibi belediye bütçesiyle yapılamayacağını söylüyor. Bunların gerçekleşmesi için devletin kurumlarının ve Bakanlıkların devrede olduğunu söylüyor. Demek ki neymiş? Devletin yetkili kurumları maddi destek vermezse kendi bütçesi ile kendisinin de yapamayacağını itiraf ediyor. O halde dönüp de önceki belediye başkanlarına neden yapamadınız diyerek suçlamak yerine devletin ilgili Bakanlıklarına ve kurumlarına bugüne kadar bu desteği neden vermediniz diyerek sormak tüm Zonguldaklıların hakkı değil midir? Bir Lavuar alanını bile Belediyeye teslim etmeyip, iktidar değiştikten sonra hızla konuların çözüme kavuşturulup projeye maddi destek verilmesi konuyu ne güzel açıklıyor, Belediye Başkanı da bunu itiraf ediyor. Böylelikle bugüne kadar partisinin suçu önceki yönetimlere atmasını kendisi bu sözleriyle çürütüyor. Partisinin bu konudaki sözleri hakkında ne düşündüğünün takdiri de kendi partisine aittir.

Zonguldak’a yapılan her hizmetten biz mutluluk duyarız. Yapılan yatırımlara da ister belediye bütçesinden ister devletin ilgili kurum bütçelerinden yapılmış olursa olsun hepsinde emeği geçenlere teşekkür ederiz. Belediye Başkanı’na da bu konudaki gayretleri için de yine teşekkür ederiz. Bizim isteğimiz şeffaflık ve adalettir. Yani projelerin içeriği, maddi boyutu, kurumlar arası görev dağılımının şeffaflıkla açıklanmasıdır. Dolayısıyla bunlar da şeffaf olunmadığı sürece insanların kafasındaki soru işaretlerinin giderilmesi mümkün değildir. Bir belediyeye yapılan, yardım diğer belediyelere yapılmazsa siz adaletten bahsedemezsiniz. Bu açıdan bizim bu soruları neden sorduğumuzu tam olarak algılamadan konuları ilgisiz başka tarafa çekmenin belediyeyi sorulara cevap vermemesinden doğan sorumluluktan kurtarmaz.

Bize sesini yükselten başkanımızın, ben özellikle hizmetlerinin yanında aynı zamanda doktor olduğu için sağlık personellerimizin ne kadar fedakârca pandemi sürecinde çalıştığını herkesten çok iyi bildiğini düşünerek covid-19’a yakalanan sağlık personellerinin bu hastalıktan dolayı meslek hastalığı olarak kabul edilip, kaybettiklerimizin ise şehit sayılması yönündeki kanun teklifinin AKP ve MHP oyları ile reddedildiğinde (18.11.2020) bizimle birlikte bir doktor olarak sesini yükseltmesini beklerdim. Türkiye Varlık Fonu bünyesinde “Maden Holding” kurulacağı ve devletin elindeki madenlerin bu holdinge devredileceğinin resmi olarak açıklandığında “durun bakalım, ne oluyor? TTK bu işin içinde mi? Dışında mı?” diyerek Zonguldak halkının merakını giderici bir açıklama yapmasını beklerdim. İşte Zonguldaklılık budur. Biz burada da Zonguldak’ın hak ve menfaatlerinin, TTK kurumunun ve işçilerimizin haklarının korunmasının mücadelesini veriyoruz ve vermeye de devam edeceğiz. Susarak Zonguldaklının hakkı korunmaz. Zonguldaklılık, Zonguldak’ın hak ve menfaatlerinin kendi partisinin icraatlarından dahi tehlikeye düştüğünde sesini yükseltmesini gerektirir.

Yıllarca idarenin içinde olan ve Zonguldak’ta emeği geçen naçizane bir kişi olarak, Belediye Başkanı’mıza tavsiyem belediye konularına odaklanıp belediyeyi ilgilendiren sorunların çözümüne yönelip Zonguldak yararına güzel işler yapması olacaktır. Biz Zonguldak’ımızın yararına her hizmetin yanındayız. Destek oluruz. Güzel yapılan işleri de alkışlamasını da biliriz. Ama Zonguldak insanının bilmesi gereken konuları gündeme getirilmesi, sorunlara sahip çıkıp takip etme noktasındaki görevimizi de eksiksiz yerine getirip eleştirilerimizi de yaparız. Yaptığımız eleştiriler Zonguldak halkının menfaatine olan eleştirilerdir. Bu eleştirileri yapmak da sadece bizim değil Zonguldak’ı seven herkesin görevidir. Çünkü akıl akıldan üstündür. Yapıcı eleştirilerden ders çıkartmak gerekir. Bizim muhalefetimizin de yıkıcı değil, Zonguldak yararına yapılan yapıcı eleştiriler olduğunu herkesin bilmesini ister, kamuoyuna saygıyla duyururuz.”