Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Zonguldak İl Başkanı Metin Kahveci, son 2 ayda ülkemizde %50 devalüasyon olmasının paramızı pula çevirdiğini söyledi.
AKP hükümetinin kamu çalışanlarının beklentilerine yanıt vermezse daha da kötü bir duruma doğru sürükleneceğini belirten Kahveci, “Ekonomide sözün bittiği yerdeyiz” dedi.
Madenci Anıtı önünde basın açıklaması düzenleyen Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Zonguldak İl Başkanı Metin Kahveci, ülkenin içinde bulunduğu durumu eleştirdi.


Kahveci yaptığı basın açıklamasında şu görüşlere yer verdi; “Son 2 ayda ülkemizde %50 devalüasyon olması paramızı pula çevirmiştir. Halkımızın ve kamu çalışanlarının alım gücü çok düşmüştür. Döviz fiyatlarının çok yukarı çıkması hepimizi yakmıştır. Zengin daha zengin fakir ise daha fakir olmuştur. İnadım inat, dediğim dedik, çaldığım düdük hesabı ile yönetilen ekonomik sistemimiz karşısında bıçak kemiği kesmiş bitirmek üzeredir. Faiz sebep, enflasyon sonuç politikaları Kamu çalışanlarını, emeklileri, asgari ücrette geçinenleri, ticaret sahiplerinin ve tüm halkımızı derinden etkilemiştir. Bu ekonomik sistemden sadece ve sadece rant ekonomisi üzerine iş yapanlar kazanmıştır. Arada yer alan orta direk sınıfı ortadan kalkmıştır. Zenginler ile fakirler arasında büyük bir uçurum oluşmuştur.
2018 Yılı Kasım ayında Madenci Anıtı’nda yaptığımız eylemde ekonomik krizin faturası emekçiler ödeyemez diye basın açıklaması yapmıştık. O zaman dolar 6,22 TL civarındaydı.  Gelmekte olan büyük ekonomik yıkımı hissederek Hükümeti uyarmıştık. Gelen ekonomik krize karşı önlemlerin alınmasını ve Kamu çalışanlarını ve emeği ile geçinenleri enflasyona karşı ezdirilmemesini talep etmiştik. Ne kadar haklı çıktığımızı şimdi ortaya çıkmıştır. Ekonomik yıkımı örneklerle anlatırsak, bir öğretmen maaşı 2018 Kasım ayı itibarıyla 4.400 TL civarındaydı.  O zaman dolar 5,27 TL idi. O zaman için bile 400 dolar eksik maaş alıyorduk. Şimdi dolar 11.00 TL yi geçti. Şimdi ise öğretmen maaşı 5.500 TL civarındadır. 2018 ile 2021 yılı arasında %125 oranında devalüasyon olmuştur. Dolayısıyla her kamu çalışana en az yoksulluk sınırının üstünde zam yapılmalıdır.  Bu oranlar 1.100 dolara eş değer gelmektedir. Asgari ücret en az 5.500 TL olmalıdır.
Bu aşamadan sonra hükümet 3600 ek göstergeyi verse ne olur vermese ne olur. Her şeyin fiyatı iki mislini geçmiştir. Bizlere bu ekonomik krizin faturasını çektirenler başta AKP hükümeti olmak üzere ortağı MHP ve onlara oylarıyla destek olanlar, toplu sözleşmeye oturanlar, vebal altındadırlar. Bu vebal ülkemizin ekonomik sistemimizin ve emeği ile geçinenlerin bittiği noktadır. ‘’Dolar 3,00TL’yi geçerse yüzüme tükürün’’ diyen ve ayda 4 yada 5 maaş alan jöleli,  ‘’dolar 10—15 TL olacak diye dolar alanlar şimdi kara kara düşünüyor daha çok beklersiniz’’  diyen damat Berat ve diğerleri halkımızı kandırmalarının yanında bu günahın altında nasıl hesap vereceklerdir. Ne çektiysek koalisyonlardan çektik diyenler, verin yetkiyi görün doları da, ekonomiyi de, kamudaki rahatlığı da, kamu çalışanlarını ve emeklileri daha iyi yaşatırım diyenlerin marifeti ise tam bir yıkım olmuştur.
Sonuç olarak AKP hükümeti kamu çalışanlarının beklentilerine yanıt vermezse daha da kötü bir duruma doğru sürükleneceğimiz açıktır.  Emeği ile geçinenler, emekliler, halkımız emek eksenli politikaları savunanları iktidar yapmaya çalışacaktır. Bu açıdan bakıldığında AKP hükümeti elinde bulundurduğu emaneti en kısa sürede seçime gidilerek millete teslim etmelidir.”

Editör: TE Bilişim