Cumhuriyet Halk Partisi Zonguldak Merkez İlçe Başkanı Ebru Uzun, Z HABER’in gündeme getirdiği enerji üreticisi kurumlara yerli kömür alımında alt ve üst limit uygulamasını değerlendirdi.

Uzun, alınan kararın Zonguldak’ta madenciliği bitirdiğini belirterek “birkaç gün önce yerli doğalgaz müjdesi verenler bugün halihazırdaki madenciliği bitirmek için karar aldılar” ifadelerini kullandı

Ebru Uzun açıklamasında şu ifadeleri kullandı;
“Yeni bir karar almışlar EPDK vasıtasıyla. Santrallere üretim maliyetinin altında fiyatla satmaya zorluyorlar kömürümüzü. Yerli kömür için 1200 TL, ithal kömür için 2500 TL üst limit belirlemişler santraller için. Amaçları elektrik fiyatlarının artmasını önlemek olarak açıklamışlar. Bir yıl içinde akaryakıt fiyatlarının 7 TL civarından 30 TL seviyesine çıktığı bir ülkede veriliyor bu karar.

Üstelik yerli kömürü bir sepete koymuşlar ithal kömürü başka bir sepete. Bir kuyumcu düşünün ki altın ile gümüşün değerini bilmiyor olsun.

EPDK YÖNETİMİNDE GÜREŞÇİLER Mİ VAR?

Merak ettim ‘bu EPDK yönetiminde de güreşçiler mi var acaba’ diyerek yönetim kurulunu inceledim. Bir kaç hukukçu, inşaat mühendisi, makine mühendisi, elektrik mühendisi, jeoloji mühendisi var içlerinde. Çok şükür güreşçiye filan rastlamadım ancak maden mühendisi de yok içlerinde. Düşünün ki madenler hakkında kararlar alan bir yönetim kurulu var ancak maden mühendisi yok içlerinde. Geldik mi şimdi kuyumcu örneğine... inanılır gibi değil! Linyit kömürü ile taş kömürünün ayırdına varamayacak insanlardan oluşan ve madenler için, madenciler için, bir şehrin kaderi için karar alacak mekanizma kömürü bilmiyor, ne şartlarda üretildiğini bilmiyor ve rengi siyah diyerek taşa, toprağa, linyite, taş kömürüne aynı değeri biçiyor! İşte, hep üstünde durduğumuz ‘LİYAKAT’ kavramının ne kadar önemli olduğunu anlatan en güzel örneklerden biridir şu yaşadığımız durum.

TÜRKİYE TAŞKÖMÜRÜ KURUMU BİTİRİLDİ

Uygulanan politikalarla TTK bitirildi. Yer altında bir buçuk milyar ton kömür çıkarılmayı bekliyor ancak biz ithal kömürü kutsuyor, alabildiğimiz kadar alıyoruz yurt dışından. Ülkeyi her alanda kronik ithalat bağımlısı yaptılar ancak durmak da doymak da bilmiyorlar. Yaptıkları hatayı vicdanları da kabul etmiyor olacak ki ‘hem yerli hem milli’ sözleri hiç düşmüyor ağızlarından. Kanada’dan mercimek ithal edip ambalajına YERLİ ÜRÜN damgası vurmakla aynıdır Rusya’dan, Afrika’dan kömür ithal ederek ‘YERLİ ELEKTİRİK’ üretiyoruz demek! Yerli tarım çok farklı mı sanki? Traktör ithal, mazot ithal, tohum ithal, gübre ithal, elektrik zaten malum, tarlaya atılan ilaç ithal... yerli olan sadece toprak!! Afiyet olsun hem yerli, hem milli domatesimiz. YERSENİZ!

SOMA KÖMÜRÜ GÜMÜŞSSE ZONGULDAK KÖMÜRÜ ELMAS DEĞERİNDEDİR

Zonguldak’da kömür üretimi Türkiye Taş Kömürü Kurumu ve kurumun randımansız olduğu için terk ettiği sahalarda Rödevans Sözleşmeleriyle Üretim yapan özel şirketler tarafından yapılmaktadır. Yani bir bakıma TTK’nın yemek yediği tabağın dibini sıyırarak üretim yapar ve 2800 gariban işçinin karnını doyurur bizim özel teşebbüslerimiz. Madencilik dünyanın en zor mesleklerinin başında gelir ancak Zonguldak Kömürünü ekonomiye kazandıran işçilerimizin çok daha zordur işleri. Bizim kömür damarlarımız dik damarlardır. Ocaklarımızın jeolojik yapısı çok ve kırık faylıdır. İşçimiz makine ile üretim yapamaz. Beden gücüyle, ölümüne bir mücadele gerektirir yer altında üretim yapmak. Maliyetler de linyit ocaklarıyla kıyaslanamaz ölçüde yüksektir bu yüzden. Ancak dünyanın en değerli kömür oluşumlarından biridir kömürümüz. Örneğin, Soma’da üretilen kömür gümüş değerindeyse Zonguldak’ta üretilen kömür özellikleri ile Elmas değerindedir. O yüzdendir ki KARAELMAS DİYARI denir memleketimize. Canla, başla, kanla, terle, gözyaşı ile üretilen elmasımıza değer biçmiş EPDK, 1200 TL. 1990lı yıllardan itibaren sağ iktidarlar tarafından sistemli olarak küçültülen kömür işletmeciliği bugün gelinen noktada tamamen bitirilmek istenmektedir anlaşılan.

DİĞER ÜLKELERİ ZENGİNLEŞTİRİP KENDİ İŞÇİSİNİ YOK EDİYORLAR!

Üretmeyelim ithal edelim anlayışı ile dünyanın çeşitli ülkelerindeki madenleri ve maden işçilerini geliştiren, zenginleştiren anlayış kendi madencisini yok etmek için ne gerekiyorsa yapmaktadır. Daha birkaç gün önce yerli doğalgaz müjdesi verenler bugün halihazırdaki madenciliği bitirmek için karar aldılar. Ben bu kadar tutarsızlık ve çelişkiler içinde nasıl yaşanır anlamıyorum. Hele ki bir ülke nasıl yönetilir bunu anlamak hiç mümkün değil. Zonguldak alınan bu ucube kararla bitirilmek istenmektedir. Seçmenlerini 2023 yılına kadar madenlerimizi çıkaramıyoruz Lozan Antlaşmasında gizli maddeler var diye kandıranlar şimdi üretimi yapılan madenlerimizi kapatmak, bitirmek için plan üzerine plan yapıyorlar, oyun üzerine oyun kuruyorlar. Bıkmadılar, usanmadılar.

Şu iyi bilinmelidir ki Genel başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun önderliğinde ve Cumhuriyet Halk Partimizin kararlılığında adeta salgına dönen bu ithalat hastalığı derhal tedavi edilecektir. Bir ülke kendi yeraltı ve yerüstü kaynaklarını önceleyerek üretmeden kalkınamaz. Taşıma suyla değirmen döndürenlerin bütün politikaları iflas etmiş ya da etmektedir. Dişimizle, tırnağımızla ödediğimiz vergilerimizi hatalı ithalat politikalarıyla yabancılara kaptırmayacağız. Kıt kaynaklarla üretim yapan madencimizi, çiftçimizi, hayvancılıkla uğraşan insanımızı, sanayicimizi ve tüm sektörleri koruyucu ve destekleyici tedbirler alacağız. Bu anayasanın aklın ve vicdanın gereğidir.

Ülkemizi iflas noktasına getiren politikalar derhal terk edilecek, kurumlarımız yeniden yapılandırılacak ve liyakatin, bilimin, aklın ve de vatansever politikaların egemen olacağı yeni bir sistem kurulacaktır. Artık halkımızın da, iş dünyamızın da sabrı ve gücü bitmek noktasına gelmiştir. Zonguldak madencisi ve kömür işletmelerimiz müsterih olsunlar çok kısa bir süre içerisinde iktidarımız vücut bulacak ve tüm sorunları çözme irademizi, kararlılığımızı en yüksek seviyede hissedeceklerdir. Madenlerimiz, maden emekçilerimiz ve işletmecilerimiz bizim kutsalımızdır. Bizler ne yer altındaki servetimize ne maden şehitleri ve gazilerimize asla ihanet içinde olmayacağız. Atalarımızın kemiklerini sızlatmayacağız. Bunun böyle bilinmesini isteriz.

Ancak şu anda durum acildir! EPDK ve iktidar konuyu derhal yeniden ele almalı ve bütün kömürleri aynı sepete koymak inadından ve aymazlığından vazgeçmelidir. Tam da bu noktada iktidarın Zonguldak vekillleri ve teşkilatları seslerini yükseltmek zorundadır. Şehrimizin iyiliği, güzelliği ve geleceği için atılacak her adımda bizler de desteğimizi sonuna kadar vermekten geri durmayız. Artık kaybedilecek zaman yoktur. Yaklaşık 3 bin maden emekçimiz ekmeklerini, emeklerini kaybetmekle yüzyüzedir. Bu karar sonrası iflaslarla karşılaşacak olan işletmecilerimiz işletmelerini kapatmak zorunda kalacaklardır.

ZONGULDAK’A BİR DARBE DE SİZ VURMAYIN!

İktidar sahiplerinden, onların şehrimizdeki temsilcileri ve yöneticilerinden, EPDK dan ellerini vicdanlarına koymalarını bekliyoruz. Zaten uzun yıllardır ihmal edilen memleketimize bir darbe daha vurulmamalıdır. Yerli servetimiz huzurla, sağlıkla, mutlulukla yer yüzüne çıkarılmalı ve eli değen herkesin emeğinin karşılığını alması sağlanmalıdır.

Zonguldak madencisine ve işletmecilerimize desteğimiz tamdır. Konuyu her kademede seslendirmeye devam edeceğimizden, sorunun çözümü için mücadelemizi sürekli kılacağımızdan halkımızın ve madencilerimizin şüphesi olmasın.”