Zonguldak'ta 2008 yılında sahte reçeteler düzenleyerek ilgili kurumdan 221 bin lira haksız kazanç elde eden davada şüphelilere yönelik verilen beraat Yargıtay tarafından bozuldu. Yargıtay, kararında şüphelilerin yeniden yargılanma için 12 yıllık zamanaşımın aşıldığı gerekçesiyle davanın düşmesine karar verdi.

Kentte faaliyet gösteren bir medikal firması çalışanlarına 19 Eylül 2008 yılında vakum yardımlı kapama - toplama seti malzemelerini sahte reçeteler düzenleyip devleti 221 bin 227 lira 20 kuruş zarara uğrattıkları gerekçesiyle dava açıldı. Zonguldak Ağır Ceza Mahkemesi'ne yargılanan şüpheliler hakkında 'resmi belgede sahtecilik' ve nitelikli dolandırıcılık' suçlarından beraatlerine karar verildi. Karar, yapılan itiraz sonucu Yargtıya'a taşındı.

Yargıtay'ın geçen 24 Mart'ta verdiği kararda, sanıkların üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunun bozulmasına ancak davanın zaman aşımından düşmesine karar verdi. Kararda şöyle denildi:

"TCK’nın 204/1. maddesinde belirtilen cezasının miktarı ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımı süresinin, 19/09/2008 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından, katılan vekilinin temyiz itirazı bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanıklar hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçundan açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,

2-Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazının incelenmesinde:

Sanıkların savunmaları, tanıklar beyanları, müfettiş raporu, SGK yazıları ile tüm dosya kapsamından, tanıkların suç konusu VAK malzemelerini kullandıklarının anlaşılarak sanıkların savunmalarının aksine üzerine atılı suçu işlediklerine dair mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğine yönelik mahkemece verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

Yapılan yargılama sonunda, isnat edilen suçun işlendiğine dair yeterli delil bulunmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin beraat hükmünün kanuna aykırı olduğuna ve eylemin suç teşkil ettiğine, eksik incelemeye, delillerin takdirine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 24/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi."

Editör: TE Bilişim