Değerli okurlar, yoğun bilimsel çalışmalarımız nedeniyle uzunca bir üredir yazamadık, kusurumuza bakmayın. Ama gerçekten çok güzel çalışmalar gerçekleştirdik. Bunlar yavaş yavaş ürüne ve yayına dönüşüyor. Sonuçlandıkça buradan onları da herkesten önce sizlerle paylaşacağız. Vaktinden önce paylaşırsak, maalesef her camiada olduğu gibi akademik hırsızlık baş gösteriyor. O nedenle sabırla hareket ediyoruz. Bu yoğun çalışmanın ardından bir süre tatil yapalım dedik. Bu fırsattan istifade yarım bıraktığımız yazılarımıza devam edelim dedim.
Son yazımız Zonguldak sorunları üzerineydi, oradan devam edelim. Elbette Zonguldak’ta güzel şeyler de oluyor, olmuyor değil! Ancak önce sorunları yazalım ki, sonra da güzellikleri yazarız.
Zonguldak’ta irili ufaklı her şeyin bir lobisi var;
Tünelden ötesi, berisi,
Ereğli’si, Merkez, Çaycuma Lobisi,
Azıcık da Alaplı, Devrek, Gökçebey Lobisi…
Merkezde yerli-yabancı lobisi…
Burada Kömür, orda tersane-çelik,
Şurada bilmem ne lobisi…

Hepsinin derdi hep bana bana…
Büyük düşünmek, birlikte hareket etmek yok.
Üretmek, risk almak yok.
Riski devlete (dolayısıyla vatandaşa) atalım, karı biz alalım.
Oh be, ne güzel hayat.

Dışarıdan da kimse gelmesin, yeni sektörler oluşmasın…
Gelmesin ki tuttuğumuz köşe başları, koltuklar gitmesin.
Muslukların başında hep biz olalım, aç-kapa yapalım,
Bağlanacak hortumlar hep bize bağlansın.

Bu kadar ayrı gayrılığın olduğu,
herkesin bir tarafın olduğu yerde,
birlik-beraberlik, olur mu? Ortak akıl çalışır mı?
Bu kadar Lobi, pardon horozun olduğu yerde bırakın üretimi,
cenaze bile taşınmaz.

Üretmek istiyorsak, yaşanabilir kent istiyorsak,
Birlikte hareket etmeyi öğrenmeliyiz.
Bir defa, Zonguldak bir ilin ismidir Merkez İlçe’nin değil!
Merkezdekiler tüm il için çalışmayı öğrenmeliler,
İlçelerdekiler de Zonguldak ismine düşmanlığı bırakmalılar.
Küçük menfaatler peşinde koşmak yerine, büyük düşünmeyi,
Böyle yapınca birkaç kişinin değil herkesin kazanacağını öğrenmeliler.
Bilime başvurmadan oraya-burayı yatırım yeri ilan edenler,
Yarın bir gün oraları denizin, heyelanın, tasmanın ya da başka bir felaketin
vuracağını da bilmeliler.