Geçenlerde annemle masa başı sohbetlerimizden birini yapıyoruz. Tepebaşı Mahallesi’nin yollarının kötülüğünden yakınıyoruz. Tabi ki, durur muyuz annem bu konu konuyu açacak.
Zonguldak bu, ne sorunu biter ne de yapılacakları. Coğrafi şartlar düzensiz yapılaşma derken bir sürü sorun çıkar tabi. Ancak çözülemeyecek sorunlarda değil aslına bakarsanız.
Tepebaşı Mahallesi’ne giderken sağlık ocağını geçtikten sonra, az ileride bulunan marketlerin oluşturduğu sürekli bir trafik ve park sorunu. Ne yayanın geçebileceği bir kaldırım mevcut, ne araç parkı için alan mevcut. İki aracın bile yan yana geçmesinin zor olduğu bir alanda birde zincir marketlerin yan yana olması, küçük esnafın dükkanlarının olması bölgede çift taraflı park sorununa sebep olurken araçların geçmesine de olanak tanımıyor. Tabi ki bu durumun suçlusu zamanın yönetimlerinin altyapısı olmayan bu bölgede bu işletmelerin gereğinden fazla açılmasına izin vermesi.
Konuşmanın peşine geliyor yolların bozuk olmasına konumuz. Mahallenin yollarının kötülüğünü giden herkes bilir sanırım? Aynı zamanda bölgede 112 Acil Servis noktasının olması, hastanenin bulunması özenin kat kat artmasının gerektiriyor.
Annem de bu vesileyle başlıyor anlatmaya: Mevcut Belediye Başkanımız seçim çalışmalarında halkın arasında Pazar yerinde geziyor.
Sevgili annem, Belediye Başkanımız Dr. Selim Alan ile karşılaşıyor. Dolmuşun gelmesini beklerken, geç geldiğini çok beklediklerini, diğer mahalle dolmuşlarının bu sürede birkaç kere gittiğini, sebebinin yolların bozuk olmasının ve yoldaki trafiğin yoğun olmasından kaynaklandığını dile getiriyor.
Sayın başkanımız bu durumda göreve geldiklerinde yolların bozukluklarıyla ilgileneceklerini ve bu durumu en kısa sürede düzelteceklerini söylemiş.
Sayın başkanım: Ben, annemin ricası üzerine konuyu hatırlatmakla olan yükümlülüğümü yerine getirmek istedim. Sizden de istirhamım lütfen şu yolların yapılması için bir an önce kolları sıvayın.

İlginiz için şimdiden teşekkür ederim.