Çok özür dileyerek... Başka izah bu kadar iyi anlatamazdı bu muhterem hayvanı! Zonguldak Uğur Mumcu Kavşağı’nın yeniden düzenlendiği ve anıt tartışmasının yapıldığı günlerdeydik. Bilgi kirliliğinin ucuz tartışmalarla harmanlandığı günlerdi.
Şehrin aktörlerinin sorunların özünü konuşamadığı, tartışamadığı, ortak akıldan yararlanamadığı günlerdi.
Her zaman olduğu gibi yani!
Ucuz siyasetin, ucuz siyasetçinin, ucuz STK’cıların yahnisi gibi bir şey!
Bu başlığı o günlerde de kullanmıştım.
“Kavşakları değil yavşakları düzenleyin” demiştim.
Görüyoruz ki değişen bir şey yok.
Kavşaklar yollarda.
Yavşaklık her yerde.
Ortada bu kadar yavşakça iş varken kavşakların bile başı dönüyor!

Dünya hırsı! 
Dünya hırsı hepimizi ele geçirmiş doymak bilmek bir arzu ile sürekli – sürekli aç geziyoruz. Yediklerinden doymayan, sahip oldukları ile yetinmeyen insanoğlu birbirini yemek için can atıyor. Fırsat kolluyor. Daha fazla kazanma, her şeye sahip olma ve yetinememe hırsı mutsuz insanlar olmamıza neden oluyor. Koltuklardan, siyasetten ve elbiselerden güç alarak yaşamaya alışmış pek çok insanımızın düştüğü durumları görünce üzülüyor insan. Ve aynı hırsla giden bunca koltuk sahibi insanı görünce fazla bir şey demeye gerek yok! Ders çıkarmayanlara da şunu söyleyelim. Önce o koltuklardan bir düşün kimin dost kimin düşman, kimin yalama olduğunu o zaman daha iyi anlayacaksınız! Bir yerde yalamalar, dönekler sizi çok seviyorsa sorun o yalamalarda değil sizdedir! Tercih sizin.

Bir yetimin mesajı!
Türkiye Taşkömürü Kurumu'na (TTK) ait maden ocağında metan gazı püskürmesi sonucu meydana gelen göçükte ölen maden işçisi 46 yaşındaki Feyzi Dereli ölümünden hemen önce 4 arkadaşını kurtarmıştı. Dün oğlu Furkan’ın baba hasreti üzerine sözlerini okuyunca bu şehidimizi bir kez daha saygıyla hatırlatmamız gerektiğini düşündüm. Güzel yürekli insanlarımızın nefessiz kalan bedenlerinin, yetim çocuklarının ve eşlerinin gözyaşları üzerinden siyaset, ticaret ve sendikacılık yaparak servet yapan ve geçmişi çabuk unutanların yatacak yeri yok! Tüm şehitlerimize saygıyla!

Asfalt meselesi!
Zonguldak Belediyesi, Karayolları iş birliği ile Milli Egemenlik Caddesi’nde asfalta başladı. Güzel. İnşallah atlamadan- zıplamadan gidebileceğimiz bir yol olur. Bugün sabah yaşanan trafik tıkanıklığını haber yaptık. Gördük ki milletimizin bir kısmı her olayı insani değil politik görmeye alışmış! Yazık. Kimse hizmeti görmezden gelmemeli. Güzel şeyler için zahmetine de katlanmak gerekir. Tek bir eksik böylesi çalışmalar olacağı zaman iyi planlama ve çoklu müdahale gerekir. Günler öncesinden sürekli ve etkin duyurular önemlidir. Araç trafiğini ne kadar azaltabilirseniz hayat kolaylaşır. Trafik polisi bulamıyorsak böylesi zamanlarda trafiği yönetebilecek çok sayıda zabıtamız var. Onlar nerede? Hizmet güzeldi. Ama bu hizmetleri halka fazla ıstırap çektirmeden yapabilirsek tadından doyulmaz. Ben Zonguldak Belediyesi’ndeki koordinasyon eksikliğinin ve hantallığının devam ettiğini söylemiştim. Bugün bunu bir kez daha gördük. Başkan Alan çalışıyor, koşturuyor ama nedense o dinamik belediyecilik ruhu hala yok!

Zonguldakspor parayı nasıl bulacak?
Bizler yıllardır manevi bağlılığımız gereği Zonguldak Kömürspor için destek olmaya çalışıyoruz. Mesele şehrin meselesi. Bizde büyük şirket yok, belediye yok!
Süleyman Caner zehirli pastanın üzerindeki taze çilek!
Destekler giderek azaldı. 
Geçmişte Valiler, Belediyeler, kurumlar destek oluyordu.
Şimdilerde desteklerin kesilmesinin en büyük nedeni, takımın halkın değil aile şirketinin olduğunun daha fazla anlaşılması. Hal böyle olunca hesapların kamuoyuna açıklanması ve şeffaflık mümkün olmuyor. Kimse de hesap soramaz. Çünkü Zonguldakspor bir aile şirketi. Ve ortada yıllara varan, giderek artan bir güven sorunu var. Bu güven sorunu kalkmadığı için Vali Bey ve Belediye Başkanları mesafeli duruyor. Seçim öncesi Zonguldakspor için veriler sözlerde bu nedenle tutulamıyor!
Sonuç. Yazık ediyoruz koca şehre!